1 / 127

LEVENT YAZICI 105226031

LEVENT YAZICI 105226031. EĞİTİM YÖNETİMİ VE TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI. Yaptıkları işin doğruluğuna inanan insanlar, çalışmalarının denetlenmesinden, karşı fikirler ortaya atılmasından ve tercihleri üzerinde münakaşa yapmaktan zevk alırlar .

liv
Download Presentation

LEVENT YAZICI 105226031

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. LEVENT YAZICI 105226031 EĞİTİM YÖNETİMİ VE TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

  2. Yaptıkları işin doğruluğuna inanan insanlar,çalışmalarının denetlenmesinden, karşı fikirler ortaya atılmasından ve tercihleri üzerinde münakaşa yapmaktan zevk alırlar .

  3. TEFTİŞİN PLANLANMASISORUŞTURMA VE ÖN İNCELEME YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

  4. Teftiş Denetime tabi olan kişi, kurum ve kuruluşlarca belli bir dönemde gerçekleştirilen iş, işlem ve hizmetlerin mevzuatla belirlenen amaç, esas ve kurallar doğrultusunda yürütülüp yürütülmediğinin belge ve kayıtlar üzerinde incelenmesi, mevzuat ve kurallara uymayan kişi, kurum ve kuruluşlara yaptırım ya da ceza uygulanmasıdır. Bu nedenle teftiş “mevzuat denetimi”, “bürokratik denetim” olarak da adlandırılabilir.

  5. Teftişin Planlanması • Teftişin başarı derecesinin saptanması ve sonuçları hakkında bir karara varılabilmesi için önceden planlanmış olması gerekir. • Planlama; amaçlara eldeki olanaklardan yararlanarak ulaşmak üzere izlenecek politikaların tayin edilmesidir. • Teftişi planlamanın ilk amacı amaçları saptamaktır.

  6. Planlamanın gereği ve yararı • En iyi teftiş planlı olarak yapılandır. Teftiş planı, sorunları, çözüm yollarını, kimlerle nasıl çalışılacağını, izlenecek politikayı, uygulanacak yöntemleri içerir.Teftiş planı ilgililerin katılması ile veya görüşleri alınarak hazırlanır.

  7. Teftiş Planlanırken Gözönünde Bulundurulacak Hususlar • Kurumun genel ve özel amaçları ile politikası • Teftişin genel ve özel amaçları ve fonksiyonu • Örgüt yapısı, kademeler ve görevlerin dağılımı, • Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik gelişimler, • Değişme ve gelişme sonucu uygulanan yöntemler

  8. Teftiş Planlanırken Gözönünde Bulundurulacak Hususlar • Ürünün nicelik ve nitelik bakımından durumu, • Kurumun fiziki olanaklarının kullanılması, • Kurumun personel kaynakların ve yeterlikleri • Personelin çalışma koşulları ve sorumlulukları • Çevrenin yapısı, özellikleri ve beklentileri

  9. Teftişte Amaç Amaçlar , belirli çalışmanın sonunda ulaşılması istenilen, arzulanan veya zorunlu görülen hedef ve gayelerdir,

  10. Teftişte Amaç Teftişte amaçları genel ve özel olmak üzere iki kısımda incelenebilir. Genel amaçlar; tüm teftiş hizmetleri için kapsamlı olarak alınır. Özel amaçlar, yapılacak teftişin fonksiyonuna ve durumuna göre, genellikle genel amaçların bütünlüğü içinde ayrıntılı olarak saptanır.

  11. Teftiş Kurulu Tüzüğü ve Yönetmeliği Teftiş Kurulu Tüzüğü ve Yönetmeliğinde , teftiş kurulun görevleri, başkanın görev ve yetkileri, müfettişlerin görev ve yetkileri, atanmaları ve yetiştirilmeleri ile çalışma esas ve usullerini kapsayan hükümlere yer verilmiştir.

  12. Teftiş Planlarının Türleri MEB Teftişi Kurulu Başkanlığı ile illerde Eğitim Müfettişleri Başkanlıklarınca hazırlanan planlar ; • Başkanlık • Grup Başkanlığı • Müfettişler düzeyinde üç kısma ayrılır.

  13. SORUŞTURMALAR

  14. DİSİPLİN CEZALARI VE AMACI Disiplin cezaları, kamu görev ve hizmetlerinin sağlıklı, düzenli, zamanında ve gereği gibi yürütülüp yerine getirilmesini sağlamak için kanun, tüzük ve yönetme­liklerin kamu görevlileri ve hizmetlilerine emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışın­da yerine getirmelerini sağlamak ve bu görevlilerin çalışma düzeni için sağlanan şartları ve çalışma ortamını bozucu eylemlerde bulunmalarını önlemek amacını taşır.

  15. DİSİPLİN CEZALARININ ÖZELLİKLERİ Disiplin cezaları; • Sadece kamu görevlileri ile belli meslek mensuplarına uygulanır. • Kişiseldir. • Memurun özlük hak ve meslek statüsüne yönelik etkileri vardır. • Savunma hakkı tanınmadan verilemez. • Takdiri cezalar olup, takdir yetkisi belli makam ve kurullara aittir. Ancak bu takdir hakkı sınırsız olmayıp, belirli usul ve esaslarla kamu görevlilerini sübjektif etkilenmelerden korur. • Uygulamada eşitlik ilkesi esas olup, aynı eylemde bulunanların aynı nitelikteki cezalara tabi tutulması temel alınır. • Yargı kararı aranmaz ve verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder. • Ertelenmeleri mümkün değildir.

  16. DİSİPLİN CEZALARININ ÇEŞİTLERİ VE CEZA UYGULANACAK FİİL VE HALLER 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesi; • A) Uyarma : Memura görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. • B) Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. • C ) Aylıktan kesme : Memurun brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. • D) Kademe İlerlemesinin durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır. • E) Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

  17. DİSİPLİN CEZASI VERMEYE YETKİLİ AMİRLER 657 sayılı Kanunun 126. maddesine göre; Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları Disiplin Amirleri tarafından, Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, me­murun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra Atamaya Yetkili Amirler,il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilir.

  18. DİSİPLİN KURULLARI • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 134. maddesi disiplin kurullarının oluşmasına dayanak teşkil etmekte olup, buna dayalı olarak çıkarılan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelikte konuya ilişkin esaslar belirlenmiştir. Kurulların kuruluş ve görev alanları yönetmeliğin 4. ve 8. maddelerinde belirtilmiştir. • 657, 1702 ve 4357 sayılı Kanunlardaki disiplin cezaları esas alınarak işlem yapar. • Bu kurulların hiyerarşik bağlantıları olmadığından birbirlerine emir ve talimat veremezler, görüş belirtemezler.

  19. DİSİPLİN KURULLARI Buna göre. Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan görevlilerle ilgili disiplin kurulları: • İl Disiplin Kurulu, • İl Millî Eğitim Disiplin Kurulu, • Merkez Disiplin Kurulu, • Yüksek Disiplin Kuruludur.

  20. DİSİPLİN CEZASI UYGULANMASINDA TAKDİR HAKKI • Disiplin cezalarının uygulanması ile ilgili olarak 657 sayılı Devlet Memurla­rı Kanununun 126. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı kabul veya reddeder. Red halinde, atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler” hükmü yer almakta olup, bu hüküm karşısında takdir yetkisinin sadece atamaya yetkili amire ait olduğu ortaya çıkmaktadır.

  21. ADAY MEMURA DİSİPLİN CEZASI VERİLİP VERİLEMEYECEĞİ • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 56. maddesinde aday memurların; “… adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, görevde devamsızlıkları tespit edilenlerin ... “ilişiklerinin kesilmesini gerektirmeyen daha hafif nitelikli kusurlu davranış içinde bulunan aday memurlara disiplin cezası verilebileceği Danıştay 5. Dairesinin E.: 1990/3713, K.: 1991/154 sayılı kararından anlaşılmaktadır.

  22. VEKİL ÖĞRETMEN DİSİPLİN CEZASI VERİLİP VERİLEMEYECEĞİ • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86. maddesi uyarınca görevlendiri­len vekil öğretmenlerden, mevzuatla kendilerine verilen görevlerin yerine getirilme­sinde ihmal ve kusuru görülenlere disiplin cezası verilemeyeceğinden, görevlerine derhal son verilir. Bu durumda olanlara sonraki eğitim-öğretim yıllarında aynı görevin verilmemesi cihetine gidilir.

  23. SÖZLEŞMELİ PERSONE DİSİPLİN CEZASI VERİLİP VERİLEMEYECEĞİ • Sözleşmeli olarak görev yapanlar hakkında, Bakanlar Kurulunun 7/15754 sayılı kararı ve ekindeki “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” uyarın­ca, anılan kararname hükümlerine aykırı davranışı tespit edilen ilgililere, durumla­rının kendilerine yazılı olarak tebliğ edileceği ve bildirilen günden geçerli olmak üzere sözleşmelerinin sona ereceği ifade edilmiştir.

  24. MEMURİYETTEN AYRILANLARA DİSİPLİN CEZASI VERİLİP VERİLEMEYECEĞİ • Devlet memurluğundan istifa ve emeklilik gibi bir nedenle ayrılmış olanlar konusunda Danıştay 3. Dairesinin 27.1/1977 gün ve E. 1977/47, K.:1977/12 sayılı ka­rarında, “Memur iken işlediği disiplin fiilinden dolayı hakkında soruşturmaya başvurulmuş, ancak soruşturma bitmeden görevden ayrılmış bir kişi hakkındaki kovuşturmanın sonuçlandırılması gerektiği” denilmektedir. Bu karar bağlamında mevcut uygulama, işlediği bir disiplin fiili nedeniyle kendisine ceza verilmeden gö­revinden ayrılan memur hakkındaki işlemlerin tamamlanarak memurun dosyasında saklanması ve bu kişilerin tekrar memuriyete dönmeleri halinde uygulama imkanı bulunan disiplin cezalarının verilmesi şeklindedir.

  25. DİSİPLİN CEZALARINA İTİRAZ • Anayasanın 129. maddesi 3. fıkrasında, “Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.”; • 657 sayılı Dev­let Memurlar Kanununun 135. maddesinde, “Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin ku­rullarına yapılabilir. Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”;

  26. DİSİPLİN CEZALARINA İTİRAZ • 136. maddesinde de, “Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin ce­zalarına karşı yapılacak itirazlarda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri gibi ce­zayı hafifletebilirler veya tamamen kaldırabilirler. İtiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvuru­lamaz. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesiyle karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde kararlarını vermek zorundadırlar. Kaldırılan cezalar sicilden silinir.”denilmek suretiyle itiraz, süresi ve yapılacak işlemlerin yasal dayanağı ortaya konulmuştur.

  27. DİSİPLİN CEZALARININ SİCİLDEN SİLİNMESİ VE GERİ ALINAMAMASI • Disiplin cezalarının sicilden silinme süresi geçtikten sonra hükümsüz kılınması durumu hariç, geri alınması, yerine başka bir cezanın verilmesi veya af sebebi dışındaki bir nedenle kaldırılması mümkün değildir.

  28. DİSİPLİN CEZALARININ SİCİLDEN SİLİNMESİ VE GERİ ALINAMAMASI • Devlet memurluğundan çıkarma dışındaki bir disiplin cezası ile tecziye edilmiş olan memur, uyarma ve kınama cezalarının (özel kanunlardaki kusurlu sayılma, ihtar ve tevbih cezalarının) uygulanmasından 5 yıl, diğer cezaların uygulanmasından 10 yıl sonra atamaya yetkili amire başvurmak su­retiyle verilmiş olan cezanın sicilden silinmesi isteğinde bulunabilir. Memurun iste­ğinin haklı bulunması halinde durum, sicil dosyasına işlenir.

  29. DİSİPLİN CEZALARININ SİCİLDEN SİLİNMESİ VE GERİ ALINAMAMASI • Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinmesi yolundaki is­teğin yerine getirilebilmesi için memurun 10 yıl içerisindeki davranışlarının bu iste­ğini haklı kılacak nitelikte görülmesi, disiplin kurulunun görüşünün alınması ve atamaya yetkili amirin cezanın sicilden silinmesine karar vermesi gerekmektedir.

  30. DİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI • Kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında ortaya çıkabilecek kusurlu davra­nışların sürüncemede kalmaması ve caydırıcılığın sağlanabilmesi amacıyla disiplin mevzuatına getirilen düzenleme, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 127. mad­desinde “soruşturmaya başlama zamanaşımı’ ve “ceza verme zamanaşımı” terimleri ile ifadesini bulmaktadır. • Soruşturmaya başlamada zamanaşımıanılan maddede; “Bu kanunun 125. maddesinde suç sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, memuriyetten çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde di­siplin cezası verme yetkisi zaman aşımına uğrar.”şeklindedir.

  31. DİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI • Ceza vermede zamanaşımı, disiplin fiilinin işlendiği tarihten itibaren en geç iki yıl içerisinde soruşturmanın bitirilip ilgili memura gerekli disiplin cezasının uygulanmış olmasını gerektiren zamanaşımıdır. Ceza vermede zamanaşımı, fiilin işlendiği tarihin ertesi gününden itibaren işlemeye başladığından, raporların başlangıç kısmında disiplin fiillerinin işlendiği ve öğrenildiği tarihlerin yıl, ay ve gün olarak açıkça belirtilmesi çok önemli ve gereklidir.

  32. DİSİPLİN CEZALARINI DÜŞÜREN HALLER Kusurlu davranışlarından dolayı memurlara uygulanan disiplin cezaları; •  Ceza tebliğinden önce memurun ölmesi, •  Lehte yeni bir kuralın konması, •  Cezanın değişmesi ve fiilin disiplin kusuru olmaktan çıkması, •  Zamanaşımı, • Disiplinle ilgili af kanunları;  ile ortadan kalkar.

  33. DİSİPLİN CEZALARINDA TEKERRÜR • Disiplin cezalarında tekerrür hali, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde; “Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların­ sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygula­nır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disip­lin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.”şeklinde hükme bağlanmıştır

  34. MEMUR SUÇLARI • Suç,“Hukuk nizamının veya ceza kanunlarının ihlali, ahlak düzenini ağır şekilde bozan ve bu sebeple Devletin hoş görmeyeceği bir fiil, her zaman ve her yerde ortalama dürüstlük ve merhamet duygularına tecavüzü ifade eden dav­ranışlar, kanunda yazılı tipe uygun, hukuka aykırı ve müeyyide olarak bir cezanın uygulanmasını gerektiren fiil”şeklinde tanımlanmıştır. • Hukuk düzeninde yasaklanmış fiil ve hareketler suçu oluşturmaktadır. Bunedenle suç, hukuka aykırı bir davranış ifadesi olup, kişi hürriyetini de sınırlandırır. • Suçun oluşması için bir eylemin mevcut olması ve bu eylemin suç olarak belirlenmesi gerekmektedir.

  35. MEMUR SUÇLARI Bu açıklamalara göre memur suçlarını; • Memurların görevleri sebebi ile işledikleri ve ön inceleme raporu düzen­lenmesini gerekli kılan suçlar, • Ön inceleme raporu düzenlenmeden ve yetkili merciden soruşturma izni ta­lep edilmeden doğrudan Cumhuriyet başsavcılıklarınca genel hükümlere göre işlem yapılmasını gerekli kılan suçlar, • Soruşturması takibe ve izne bağlı suçlar, şeklinde gruplandırmak mümkündür.

  36. 4483 sayılı Kanun Kapsamına Giren Suçlar 4483 sayılı Kanun Kapsamına Giren Suçlar (Ön İnceleme Raporu Düzenlenecek) uygulanabilmesi için; • Kişinin memur olması, • Bu memurun bir suç işlemesi, • Suçun, görev sebebiyle işlenmiş olması, • Her üçünün aynı anda gerçekleşmesi, gerekmektedir. Memurların kendilerine mevzuatla yada idari emirlerle verilen görevleri ile ilgili olan, görevleri dolayısıyla işledikleri suçlar “görevden doğan suç” kapsamı içinde düşünülmelidir. Suçun işlendiği yer ve zaman önemli değildir.

  37. Türk Ceza Kanununda Yer Alan Suçlar • Denetim Görevinin İhmali • Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması • Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi • Kamu Görevinin Terki veya Yapılmaması • Kamu Görevlisinin Ticareti • Görevi Kötüye Kullanma • Belgede Sahtecilik • Özel Belgede Sahtecilik

  38. 4483 sayılı Kanun Kapsamına Girmeyen 4483 sayılı Kanun Kapsamına Girmeyen (Ön İnceleme Raporu Düzenlenmeyecek)Suçlar: • Soruşturma usulü 4483 sayılı Kanuna tabi olan memurların görevleri ile ilgili olarak işledikleri bazı suçlar, özel hükümler nedeni ile ayrı bir kovuşturma usulüne tabidir. Bu suçlar ve bunlara ilişkin özel hükümler aşağıda sıralanmıştır. Müfettiş ve muhakkiklerin bu kapsamdaki bir fiille karşılaşmaları halinde, durumu belge ve delilleri ile Cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirmeleri, ayrıca düzenleyecekleri idari soruştur­ma (disiplin soruşturma) raporunu, bağlı bulundukları makama sunmaları gerekmektedir.

  39. 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununda Yer Alan Suçlar • Zimmet • İrtikâp • Rüşvet • Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk • Mal Bildiriminde Bulunulmaması, Gerçeğe Aykırı Açıklama, Gerçeğe Aykırı Bildirimde Bulunma, Haksız Mal Edinme, Mal Kaçırma veya Gizleme

  40. Diğer Kanunlarda Yer Alan Bazı Fiiller ve Suçlar • Bakanlığımız mensuplarından, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunun 1. maddesinde yazılı suçlar, • Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda yazılı suçlar, • Millî Korunma Kanununun 64. maddesi ile bu Kanunun uygulanmasına ilişkin suçlar, • 1402 sayılı Sıkı Yönetim Kanununun 14 ve l5.maddelerinde yer alan suçlar, • 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar, • 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu kapsamındaki suçlar, • 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu kapsamındaki suçlar, • Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri.

  41. Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar • CMK’nın 158. maddesine göre; suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir. Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur. • Suçların failleri hakkında soruşturma açılması suçtan zarar gören kimselerin (mağdur) şikâyetine bağlıdır.

  42. Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar • “Cinsel Saldırı”, • “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki”, • ‘Cinsel Taciz’, • “Tehdit”, • “Konut Dokunulmazlığının İhlali”, • “Kasten Yaralama”, • “‘Hakaret” • “Haberleşmenin Gizliliğini İhlal”,

  43. Takibi Şikâyete Bağlı Suçlar • “Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” • “Özel hayatın gizliliğini ihlal”; • “Hırsızlık ve Dolandırıcılık”, • “Mala Zarar Verme”, • “Güveni Kötüye Kullanma”, • “İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali”, • “Kişilerin huzur ve sükununu bozma”, • “Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf”,

  44. Soruşturulması İzne Bağlı Suçlar • “Cumhurbaşkanına hakaret • Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar” • “Uluslararası Suçlar • “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar Yukarıda belirtilen suçlardan birisinin işlendiğini öğrenen müfettiş, durumu ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmelidir.

  45. İNCELEME, SORUŞTURMA VE ÖN İNCELEME

  46. İNCELEME VE SORUŞTURMA İŞLEMİNİN ANLAMI • Kamu görevini yürüten memur, öğretmen ve yöneticilerimizden kurallara bi­lerek veya bilmeyerek uymayanlara, yani kusur ve suç işleyenlere zaman zaman rastlanılmaktadır. Böyle durumlarda kanunlara dayandırılan yetki ile ilgililerin kanunlara uyulması sağlanacak ve gerektiğinde de cezai yaptırımlara başvurulacaktır. Devlet yönetiminin ve kamu hizmetlerinin sağlıklı ve verimli bir düzeyde sürdürüle­bilmesi için inceleme ve soruşturmalar yapılarak sorumlular hakkında gerekli işlem­lere yönelin ilecektir.

  47. İNCELEME VE SORUŞTURMA İŞLEMİNİN ANLAMI • Hakkın ve adaletin tecellisine imkan verme, idarî ve adlî karar mercilerini ya­nıltmama, suçlu ve suçsuzları birbirinden ayırma bakımından, müfettişlerin inceleme ve soruşturmalar sırasında yapacakları iş ve gösterecekleri çaba büyük önem taşı­maktadır. Hizmetin en iyi ve hukuka uygun şekilde yürütülebilmesi için inceleme ve soruşturmacıların devamlı olarak hukuk kaynaklarına başvurması, bilgilerini yeni ve değişen mevzuatla beslemeleri gerekmektedir.

  48. İNCELEME VE SORUŞTURMA İŞLEMİNİN ANLAMI • İnceleme ve soruşturma işleri; soruşturmacının, kanun, tüzük ve yönetmelik bilgi­leri yanında, konu hakkındaki soruşturma ile ilgili teknik bilgileri, tecrübe, dikkatli şekilde inceleme yaparak materyal toplama, bunları hukuk usul ve prensipleri dahi­linde tespit ve muhakeme etmeleri ile daha da bir anlam kazanır.

  49. İNCELEME VE SORUŞTURMA KONULARI VE ÇEŞİTLERİ Bakanlığımız kurum ve kuruluşlarında görev yapan elemanlar hakkında inceleme ve soruşturma yapılmasını gerektiren fiil ve haller, eylemler; • Türk Ceza Kanununda ve ceza hükümlü diğer özel kanunlarda açık olarak suç sayılan hareketler, • 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde ve 1702, 4357 ve 625 sayılı özel kanunlarda belirlenen, memuriyet ve mesleki yönden yasaklanmış fiil ve haller,olmak üzere iki kısımda toplamak mümkündür.

  50. MÜFETTİŞLERİN SORUŞTURMA YAPMA SIFAT VE YETKİLERİ • Anayasamızın 6. maddesi , 42. maddesinde, 129. maddesinde , 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanu­nun 2. maddesinde , 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 56. maddesinde , 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 43 ve 44. maddelerinde , 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 27. maddesinde , Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğünün 8. maddesinde müfettişlerin yetkilerinin Anayasadan tüzüğe kadar uzanan hukukî dayanakları ortaya konulmuş olmaktadır.

More Related