1 / 53

İletişim, Dil ve Konuşma

İletişim, Dil ve Konuşma. Özel Eğitim. Dil. Mesajımızı diğerlerine aktarmak amacıyla kullandığımız ortak semboller ve bu sembollerin kullanım kurallarını içeren bir sistemdir.

annis
Download Presentation

İletişim, Dil ve Konuşma

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İletişim, Dil ve Konuşma Özel Eğitim

  2. Dil • Mesajımızı diğerlerine aktarmak amacıyla kullandığımız ortak semboller ve bu sembollerin kullanım kurallarını içeren bir sistemdir. • Dil, insanların keyfi semboller üzerine uzlaşarak ortaya çıkardıkları bir sistemle birbirlerine evren ile ilgili anlamlı anlatılarını gerçekleştirdikleri sosyal paylaşımlı bir koddur.

  3. O dilin ait olduğu toplumun bireyleri aynı kurallar ve uzlaşımla ürettikleri ve karşılıklı anladıkları sembollerle ortak bir kod yani şifre yaratmışlardır. • Ortaya çıkan sembollerin temsil ettikleri kavramlar ve o kodu paylaşan bireyler şifreyi alıp, çözümleyip, algılayarak ve tekrar üretimde bulunarak dillerini iletişim amacıyla kullanabilmektedirler.

  4. Bloom ve Lahey’e göre dil; iletişim amacıyla evrene ilişkin düşüncelerin bir toplumca paylaşılan ve kullanımları kurallara bağlı olan keyfi bir semboller sistemi ile kodlanmasıdır.

  5. Dilin Bileşenleri • Fonoloji (ses bilgisi): bir dildeki seslerin ve özelliklerinin tanımlanması, hangi seslerin bir araya gelebileceğini belirleyen kurallarla ilgilidir. • Seslerin dağılımı ve diziliş kurallarını inceler.

  6. Biçimbilgisi (morfoloji) dildeki kök ve eklerin birleşme şekilleri ve çekim özellikleriyle ilgilidir. Türkçe eklemeli bir dildir • Sözdizimi (sentaks) sözcüklerin cümleleri oluşturmak üzere nasıl bir araya getirileceği ile ilgili kurallar sistemidir. Sözdizimi kuralları her dilin yapısına göre farklılık göstermektedir.

  7. Anlambilim (semantik) dilin anlamının çalışılmasıdır. Sözcükler veya sözcükler arasındaki ilişkiler bilgiyi veya mesajın anlamını verir. Sözcük dağarcığı anlambilimin inceleme konusudur

  8. Edimbilim (pragmatik) sosyal etkileşim için dil kullanımı ile ilgili kuralları kapsar. Bu bileşen sıra ile konuşma, konuşmayı başlatma, konuşmayı aynı konuda devam ettirme ve bitirme, zaman, durum ve konuya uygun konuşma ve anlatım becerileri gibi konuları içermektedir.

  9. Konuşma • Sözel dilin sese dönüştürülmüş biçimidir (Konrot, 1998). • Dilin kullanımıdır. Dilin sembolik birimlerinin yerine geçen sesleri çıkarmak için kullanılan bir seri motor (devinsel) süreçtir • Dilin davranış olarak ortaya çıkmış şekli konuşmadır

  10. Gerçekleşmesi açısından • fiziksel, • psikolojik ve nöro-fizyolojik bir süreç olarak bilinen konuşma eylemi çocukta • duygusal gelişim, • motor gelişim, • psiko-motor olgunlaşma, • zihin ve dil gelişimine bağlı olarak gelişir.

  11. Belirtilen gelişim sürecinde ortaya çıkabilecek herhangi bir gecikme veya gelişimsel gerilik konuşma sorunu olarak karşımıza çıkar. En yaygın kullanılan sınıflandırma (Ingram, 1989) konuşma sorunlarının nedenlerini kısaca “solunum, sesleme, sesletim, zihin, işitme yetersizlikleri, çevresel yoksunluk, psikiyatrik bozukluklar ve gelişimsel geriliklere” dayandırmıştır.

  12. Bu tip nedensel sınıflandırmalar çocukları etiketlemesi açısından tercih edilmemekte, dil ve konuşma süreçlerini gelişimsel veya dilbilimsel yaklaşımlara göre açıklayan betimleyici sınıflandırmaların yapılması önerilmektedir. • ASHA (1983) konuşma sorunlarını “ses, sesletim ve akıcılık sorunları” olarak sınıflandırmıştır.

  13. Yaygınlık • Dünyada okul yaşı çocuklarda kaba bir tahminle % 5 • Ses bozuklukları yaygın (%3), kekemelik (%1) • Türkiye’de % 5.1 (16 milyon ilköğretim öğrencisiyle; I. Özel Eğitim Konseyi Raporu, 1990-91). • Hizmet verilen özür gruplarında kekemelik, gecikmiş konuşma, sesletim ve ses bozuklukları ile öğrenme güçlüğü oranı %10 (Topbaş, Konrot ve Ege, 2002)

  14. İletişim • Duygu, düşünce, deneyim ve gereksinimlerin paylaşılması olarak tanımlanabilir. Yaşayan tüm canlıların mesajlarını gönderip alma için kendilerine özgü bir iletişim biçimi vardır

  15. Sözel Olmayan İletişim • Doğal dil sistemlerinden oluşmayan sinyal ya da işaretlerin alınıp verilmesi sürecidir. • Sözel olmayan iletişimde jestler, vücut duruşu, yüz ifadesi, göz kontağı, baş ve vücut hareketi ve fiziksel uzaklık yer alır

  16. İletişim için gerekli olan öğeler • Mesajı gönderen (kaynak ya da gönderici) • Mesajı alan (hedef veya alıcı) • Mesaj • Mesajın gidebileceği bir yol • İletişimin gerçekleşebileceği bir ortam • İletişim için ortak bir araç (Mesajı taşıyabilecek bir araç) • Geri bildirim (dönüt)

  17. İletişim • Kodlama, iletme, çözümleme ve geri bildirim sürecidir. Bir bilginin, duygunun, düşüncenin dil kullanılarak (sözel iletişim) ya da dil kullanılmaksızın (sözel olmayan iletişim ifade edilmesi yöntemidir.

  18. Nedenleri • Organik bozukluklar • Sinir-kas (nöromuskuler) mekanizmasındaki tanımlanabilir bir soruna bağlı • Sinir sistemi • Kas sistemi ya da • Konuşma mekanizmasından kaynaklanabilir • Doğum öncesi sorunlar, toksik olaylar, tümör, travma, kasılmalar, enfeksiyon hastalıkları, kas hastalıkları ve/ya vasküler sorunlar • İşlevsel bozukluklar • Ne organik ne de sinir sistemine bağlı olarak tanımlanan bozukluklardır

  19. Dil kazanımı ve gelişiminde etkili olan etmenler • Genel bilişsel beceriler • Çevre • Gelişim ve olgunlaşma • Kalıtım • İletişim

  20. Dil ve konuşma bozuklukları • Sözel iletişimde herhangi bir nedenle engel oluşturan durum ve dil ve/ya konuşma boyutunda ortaya çıkan aksaklıklardır.

  21. Sınıflandırma • Farklı sınıflandırma yaklaşımları vardır. Uzun yıllardır kullanılan temel sınıflandırma semptomlarına (belirtilerine) göre sınıflandırmadır: • Ses Bozuklukları- Fonasyonla ilgili anomaliler. Yani larinkste ses tellerinin titreşimi veya seslerin ağız, burun boşluğundan geçerken olan anomaliler.

  22. Artikülasyon Bozuklukları – Konuşma seslerinin kullanımında bozukluk olması. Yani seslerin normalden farklı bir şekilde çıkarılması. • Akıcılık Bozuklukları – Konuşmanın akıcılığı ve zamanlaması ile ilgili problemler • Dil Bozuklukları – Dilde kullanılan sözel veya yazılı sembollerin kullanımında ve yorumlanmasında bozukluklar

  23. Nedenlerine göre • Organik bozukluklar • Sinir-kas (nöromuskuler) mekanizmasındaki tanımlanabilir bir soruna bağlı • Sinir sistemi • Kas sistemi ya da • Konuşma mekanizmasından kaynaklanabilir • Doğum öncesi sorunlar, toksik olaylar, tümör, travma, kasılmalar, enfeksiyon hastalıkları, kas hastalıkları ve/ya vasküler sorunlar • İşlevsel bozukluklar • Ne organik ne de sinir sistemine bağlı olarak tanımlanan bozukluklardır

  24. Zamanlamasına göre • Konjenital (doğuştan) • Çocuklar dudak-damak yarıklığı, serebral palsi, otizm, beyin hasarı, zihin engeli, işitme kaybı veya sağırlık gibi sorunlarla dünyaya geldiklerinde ortaya çıkan bozukluk • Edinilmiş • Normal iletişim gelişimi dönemi içinde çıkan bir sorun ise edinilmiş hasar • Çocuğun normal giden bir dil ve konuşma seyriinde havale veya travmatik beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan işitmeye, bilişe, dile ilişkin bir bozukluk

  25. Çevresel faktörler • Bazı çocuklar sosyal etkileşim yoluyla öğrenecekleri fırsatların kısıtlanması ile yetişkinlerden veya akranlarından yetersiz uyaranlar alırlar • Bazıları zihinsel veya dil gelişim yetersizliklerinden dolayı uygun yetişkin modellerinden yararlanamazlar

  26. Ses Bozuklukları • Sesin tizliği, şiddeti ve kalitesinde olan bozukluklar • Ses Bozukluğu türleri • Ses telleri ve gırtlaktaki yapısal anomaliler • Nörolojik bozukluklar • Tümörler • Psikolojik disfonksiyonlar • Ergenlik çağı sorunları • En önemli katkı önleme. Bağırmanın ve sürekli yüksek sesle konuşmanın zararlarının anlatılması ve buna uygun çevresel düzenleme

  27. Sesletim Bozuklukları • Sözcükteki sesler düşürülebilir, başka seslerle yer değiştirebilir, bozulabilir ya da farklı bir ses eklenebilir

  28. Akıcılık Bozuklukları

  29. Kekemelik • Kekemelik bir akıcılık bozukluğudur. • Kekemelik; ses, hece, sözcük ya da ifadelerde duraksama, uzatma, bloklar, tekrarlar ve bazen bunların yanında birtakım el, kol, yüz ve vücut hareketleri gibi belirtilerle konuşmanın ritim ve akıcılığında ortaya çıkan bir bozukluktur. • Çocuklukta başlar. Genellikle dil kazanımının hızlı bir dönemi olan 2,5-4 (5) yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. • Sözcük tekrarı normal. Ses ve hece tekrarları ciddi. • Yetişkinlikte travma sonrası başlayanlar var

  30. Erkeklerde daha fazla görülür. • Genetik bir yatkınlık söz konusu olabilir. • Çevre çok önemli bir faktör. • Şiddeti duruma göre değişkenlik gösterir. • Alışılmışın dışında konuşma geçici bir azalmaya neden olur. • Ritim yardımıyla konuşma geçici bir rahatlamaya neden olur. • Stres durumlarında kekemelik artar.

  31. Kekeleyen öğrencilerle etkileşim • İyi bir dinleyici olun. • Göz kontağını devam ettirin. • Çocuğun yerine konuşmayın. • Yavaşla, dur, tekrar başla gibi konuşması ile ilgili yorumlar yapmayın. • Yavaş ve yumuşak bir konuşma modeli sunun. Konuşma hızınızı yavaşlatın. • Çocuk onu önemsediğinizi bilsin.

  32. Kekeleyen öğrencinin her şeyden daha çok destekleyici iletişim çevresine gereksinimi vardır. Çevre aşağıdaki yönergeleri takip ederek bu çocuklara yardımcı olabilir: • Öğrenci ile konuşarak anlattıklarını paylaşmak için sakin bir zaman bulmaya çalışın • Öğrencinin yerine sözcüklerini veya cümlelerini tamamlamaya çalışmaktan kaçının • Öğrenci akıcılık sorunları yaşadığında duygusal tepkiler vermeyin

  33. Öğrencinin sözünü kesmeyin • Öğrenci sözünü bitirene kadar göz kontağını koparmayın ve sessizce bekleyin. Tüm dikkatinizi öğrencinize verin • Siz öğrenci ile konuşurken normalden biraz daha yavaş ama sakin bir biçimde konuşun. Sınıftaki diğer öğrenciler için de telaşsız ve sakin konuşmaya model olun • “Yavaşla, gevşe, derin bir soluk al.” gibi yardımcı olmayacak öneriler vermeyin

  34. İyi bir dinleyici olmak için öğrendiğiniz tüm becerilerinizi uygulayın • Tüm öğrencileri konuşma biçimleri hakkında bilgilendirin; başkalarının sözünü kesmemeyi veya konuşmalarını onlar adına tamamlamamayı öğretin ve bunları yaptıklarında onlara izin vermeyin • Eğer sesli okuma gerekliyse, öğrencinizin küçük bir grup içinde diğerleriyle birlikte okumasını sağlayın. Gruptaki öğrenci sayısını yavaş yavaş azaltarak kekeme öğrencinin kendi kendine okuyacak kadar cesaretlenmesini sağlayın.

  35. Öğrenciyi bir grubun önünde performans veya okuma gibi sözel etkinlik yapması için zorlamayın • Tüm öğrencilerin grup halinde gerçekleştireceği konuşma deneyimleri ayarlayın. Koro halinde verilen yanıtların ve şarkı söyleme etkinliğinin kekemeliği azalttığını unutmayın • Öğrencinin sorun yaşadığı özel durum iletişimini kolaylaştırmak için bir konuşma terapistinden neler yapmanız gerektiği konusunda yönlendirme alın • Friend (2006)

  36. Dil bozuklukları • Sesbilgisi/fonoloji (sesler), • biçimbilgisi/morfoloji (sözcük biçimleri) • Sözdizim/sentaks (sözcük dizimi ve cümle yapısı) • Anlambilgisi/semantiks (sözcük ve cümle anlamları) • Edimbilgisi/pragmatik (dilin sosyal kullanımı)

  37. Müdahale Yöntemleri • Doğal dil yaklaşımı • Etkili dil müdahaleleri çocuğun doğal çevresinde gerçekleşmeli ve sadece dil-konuşma terapistleri değil öğretmenler de bu sürece katılmalı. Dili daha etkili öğrenmelerini sağlayacak bir müdahale planı dilin içeriğini, biçimini, sosyal bağlamını ve kullanımını içerirken şunları göz önünde bulundurmalıdır:

  38. Çocuğun neler hakkında konuştuğundan yola çıkarak neler hakkında konuşabileceği saptanmalıdır, • Çocuk bir konu hakkında nasıl konuşuyor ve daha anlaşılır konuşması için neler yapılmalıdır, • Çocuk kendi dilsel çevresinde dil işlevlerini nasıl gerçekleştirmektedir • Çocuk dili nasıl kullanıyor ve dil kullanımını iletişim ve sosyalleşme amacıyla daha etkin olarak nasıl kullanmalıdır

  39. Yöntemler: • Çocuk ilgilendiğinde öğretin • Çocuğa o an için işlevsel olanı öğretin • Hem çocuk hem de öğretici etkileşimden yararlandığı anda öğretmeyi sonlandırın

  40. Çevrenin yapılandırılmasını gerektirir • İlginç materyaller Çocuklar veya öğrenciler çevrelerindeki nesneler veya etkinlikler ilgilerini çektiği zaman iletişim kurma eğilimindedirler • Nesneyi göz önünden uzakta tutma Çocuklar ulaşamadıkları bir nesneyi istediklerinde iletişim kurma eğilimindedirler

  41. Yetersiz malzeme Çocuklar bir öğrenimi yerine getirmek için ellerinde yeterli malzeme olmadığında iletişim kurma eğilimindedirler • Seçim sunma Çocuklar kendilerine seçenek sunulduğunda iletişim kurma eğilimindedirler • Yardım/destek Çocuklara yardım isteyecekleri bir durum yaratmak, onların konuya ilişkin iletişim kurmalarını olası kılar. • Sabotaj Etkinliğin tamamlanması için gerekli tüm malzemeyi çocuğa vermemek onun gerekli malzemeyi istemesini teşvik edebilir.

  42. Beklenmedik durumlar yaratma Çocuğun beklentisi ile uyuşmayacak durumlar yaratma onu yorum yapmaya teşvik edebilir.

  43. Kolaylaştırıcı dil stratejileri (facilitativelanguagestrategies) • Karşılaştırma hedefli strateji= Yetişkinin çocuğun konuşması veya dili ile kendisininkini karşılaştırarak aradaki farkı ortaya çıkarmasıdır • Model olma • Geri bildirim verme • Ç=“tiraz” • Ö=“Sen tiraz dedin ben kiraz dedim” • Hedef geçmiş zamanın –di eki için: Öğretmen oyun esnasında bebeğin hareket ettirir “Kız yürüyor.” Bebeği durdurur. “Kız durdu” der.

  44. Model olma stratejisi= Çocuğun henüz kullanmadığı bir konuşma ya da dil yapısını öğrenmesine yardımcı olmak için • Çoğul eki –ler in öğretimi için öğretmen yapılan etkinlikte çoğul olanları tanımlamak için –ler ekine fazladan vurgu yükleyebilir • Olay dizinleme stratejisi= yapılan bir aktivitenin sırayla betimlenmesi • Çocuğun veya öğretmenin yaptıklarıyla ilgili olabilir • Bebek giydirme oyunu Öğretmen: “şapkayı taktın, şimdi pembe ayakkabıları giydiriyorsun.”

  45. Açık uçlu sorular sorma stratejisi= “Şimdi ne yapmalıyız?” “Bundan sonra ne olacağını düşünüyorsun?” • Genişletme stratejisi= Yetişkin, çocuğun söylediğini boş kalan öğeleri doldurarak tekrar eder. • Ç=“iki bebek” • Ö= “evet, iki kız bebek uyuyor”

  46. Yeniden düzenleme stratejisi= Yetişkin, çocuğun söyleminin anlamını korur ama yapısını veya dilbilgisini değiştirir. • Ç: “bebek…süt” • Ö: “evet, bebek sütü içecek” • Yeniden yönlendirme ve konu başlatmaya teşvik etme stratejisi= Çocukları birbirleriyle etkileşim kurmaya teşvik eder • Bir çocuk bir yetişkine yaklaşıp başka bir çocuğun yapabileceği bir ricada bulunursa yetişkin onu başka bir sınıf arkadaşına sorması için yönlendirir

  47. Ö: “Pastel boya istediğini Ali’ye söyleyebilirsin/Silgiyi arkadaşından isteyebilirsin.” Böylece isteme niyetini başlatmak için yönlendirme ve teşvik sağlanır

  48. Anne-babalar ve öğretmenler için rehber etkileşim biçimleri • Çocuğun ilgilendiği konular hakkında konuşun • Çocuğu takip edin, onun konu başlatmalarına ve yorumlarına karşılık verin, heyecanını paylaşın • Çok fazla soru sormayın. Eğer çok gerekli ise, daha uzun açıklayıcı cevaplar alacağınız soruları deneyin (nasıl, neden, ne oldu… vb.)

  49. Çocuğu soru sorması için cesaretlendirin. Eğer bir soruyu yanıtlamak istemiyorsanız, çocuğa söyleyin ve nedenini açıklayın (Bu soruya cevap vermek istemiyorum, çok özel bir konu gibi.) • Tatlı bir ses tonu kullanın. Komedyen olmanıza gerek yok, ama neşeli ve eğlenceli olun. Çocuklar, yetişkinlerin biraz saçmalamalarını, komik olmalarını severler

  50. Çocuğun dilini yargılamayın ve dalga geçmeyin. Eğer her hatasını söylerseniz, hep eleştirirseniz, sizinle konuşmayı kesecektir • Çocuğa cevap vermesi için yeterli zaman verin • Çocuk konuşurken sözünü kesmeyin, kibar olun. • Aile ve sınıf tartışmalarına çocuğu da dahil edin. Katılımcı olmaya cesaretlendirin ve düşüncelerini dinleyin.

More Related