330 likes | 1.2k Views
Fluvyal Jeomorfoloji. Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu. Peneplen (Yontukdüz) Kavramı.
E N D
Fluvyal Jeomorfoloji Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu
Peneplen (Yontukdüz) Kavramı • Fluviyal aşınım evresinin sonunda, arazinin büyük ölçüde aşındırılarak düzleştirilmesiyle meydana gelmiş olan, taban seviyesine yakın yükseltide ve ona doğru hafif eğimli, düz veya hafif dalgalı aşınım yüzeylerine peneplen veya yontukdüz denir. • Peneplen yüzeylerinin üzerlerinde, gerek dayanıklı kayaçlardan oluşan gerekse su bölümü çizgilerine denk gelen kesimler, aşınımdan kurtularak yüksekte kalmış tepeler oluştururlar. Bunlara monadnock ismi verilir. • Peneplenler ve aşınım yüzeyleri arasındaki farklar: • 1- Peneplenler çok daha geniş bir alan kaplar • 2- Oluşumları için çok uzun bir zamana ihtiyaç vardır. • 3- Sadece genel taban seviyesine bağlı olarak teşekkül ederler.
Peneplenlerin özellikleri • 1- Genellikle peneplenlerin üzeri, kısmen veya tamamen, kendini meydana getiren kayaçların kimyasal ayrışma ve fiziksel parçalanma sonucu ufalanmalarıyla oluşmuş bir enkaz ve toprak örtüsüyle kaplıdır. Üzeri başka depolarla örtülen peneplenler fosil peneplen adını alır ve daha sonra bu yüzeyler tekrar ortaya çıkabilir. • 2- Peneplenler oluşumlarından sonra meydana gelen tektonik bir harekete maruz kalarak kıvrılmış, kırılmış veya çarpılmış olabilirler. Yükselmeye uğramış olanlarına gençleşmiş peneplen denir. Yükselen peneplenler, genelde akarsular tarafından derin bir şekilde yarılarak parçalanmış bir görünüm kazanırlar. Bunlara plato denir. • 3- Peneplenlerde gençleşme bazen negatif bir östatik hareket sonucunda, genel taban seviyesinin alçalması şeklinde de olabilir.
Peneplenin kanıtları • 1- Aşınım yüzeyi karakterine sahip olması. Düzlük çeşitli dirençteki formasyonları ve zemindeki tektonik arızaları kesmelidir. • 2- Geniş bir yayılım alanına sahip olması. Böylece yerel nedenlerle oluşmuş olan aşınım sahalarından ayrılırlar. • 3- Seviye uygunluğu. Yüzey üzerinde çok fazla yükselti farkları olmaması gerekir. • 4- Enkaz mantosu veya toprak örtüsünün bulunması. Uzun süren dış güçlerin etkisine maruz kalan bir yüzeyde kalın bir depolanmanın olması gerekir. • 5- Eski alüvyonların varlığı. Akarsuların geniş bir alanda yatak değiştirdiğinin kanıtıdır. • 6- Topoğrafikdiskordans. Gençleşmiş bir peneplenin içine gömülen vadilerin enine ve boyuna profillerinde kendini gösterir. Kaynağa doğru genç şekilli olan vadiler, ağza doğru geniş düzlükler halini alırlar.
Peneplen veya aşınım yüzeylerinin yaşlarının tespitinde: • 1- Korelat depolardan, • 2- Onların kestiği arazinin yaşından, • 3- Onların örtüsünü meydana getiren depoların yaşından, • 4- Bölgeyi etkileyen tektonik hareketlerin yaşından yararlanılır.
Korelat depolar, peneplenlerin veya aşınım yüzeylerinin oluşumları sırasında, arazinin aşındırılması sonucunda meydana gelen ve akarsularla taşınarak çevre alçak sahalarda biriktirilen unsurlardan oluşan depolardır. Bu nedenle peneplenle yaşıttırlar. En alttakiler peneplenin oluşmaya başladığı zamanı en üsttekiler ise bitişini gösterir. • Peneplenler veya aşınım yüzeyleri, kestikleri araziyi meydana getiren tabakaların en yenisinden daha gençtir. Buna karşın, üzerlerindeki örtü tabakasının en eskisinden daha yaşlıdır. • Peneplenlerin veya aşınım yüzeyleri, oluşumlarından önce, üzerlerinde gelişmiş olan yüzeyi etkilemiş olan son tektonik hareketten daha gençtir.
Su Bölümlerinin Göçü ve Kapma İlk akarsuların teşekkülü ile birlikte, yapı dikkate alınmaksızın, akarsular komşu akarsuları kendilerine bağlayarak su bölümü çizgilerini geriye doğru uzatarak drenaj ağlarını genişletmeye çalışırlar. Bu olay Erinç tarafından bir tür “mekan ve varlık mücadelesi” olarak adlandırılmıştır. Bu mücadele sonucunda, akarsuyun başlangıç safhasında belirgin olmayan su bölümleri belirginleşir. Su bölümü çizgileri her zaman daha kuvvetli olan akarsuyun lehine yavaş yavaş değişir. Bu olaya, su bölümlerinin göçü adı verilir. Akarsuyun eğimi bun durumda önemli rol oynar.
Abstraksiyon (Yandan Kapma) Özellikle yağışlı bölgelerde ve dayanıksız geçirimli kayaçlardan oluşan bir yamaç üzerinde, başlangıçta çok sayıda paralel boyuna konsekant oluşur. Bunların vadilerini ve yamaçlarının aşındırma gücü farklılıklar gösterir. Böylece daha güçlü olanlar, yatağını yana doğru aşındırarak su bölümü çizgisini ortadan kaldırır. Abstraksiyon olarak adlandırılan bu olay özellikle badlandsler ve sel yarıntılarında gözlenebilir.
Kapma (Müsadere) Kapma, daha kuvvetli bir akarsuyun daha zayıf bir akarsuyu, kendine bağlaması olayıdır. Bu olayın esasını su bölümü çizgisinin geriye doğru göçü teşkil eder. Kapmayı kolaylaştıran faktörler: 1- Akarsular arasındaki farklı aşındırma gücü (yükselti farkı ve akarsuyun su kütlesi) 2- Akarsuların taban seviyesine olan uzaklıkları (akarsuyun rölyef enerjisi) 3- Zeminin tabiatı (zayıf direnç alanları, tabakaların direnç farklılıkları).
Kapma olayının delilleri 1- Kapma dirseğinin varlığı. Kapılan nehir, kapma yerinde yön değiştirerek kapan akarsuya bağlandığı için kapma yerinde belirgin bir dirsek teşekkül eder ki buna Kapma dirseği adı verilir. 2- Kuru vadi veya boğazların varlığı. Kapılan nehrin eski uzanış istikametinde, kapma yeri ile kapılan nehrin yeni başlangıç noktası arasında yer alır. 3- Nispetsiz vadilerin varlığı. Yukarı kısmı kapılan akarsuyun boyu kısalır ve su miktarı azalır. Böyle bir vadi açıldığındaki koşullara göre nispetsiz bir durum gösterir. 4- Kapan akarsuda statik bir gençleşmenin olması. 5- Terk edilen kuru vadi veya kapılan akarsuyun alüvyonları içinde diğer vadiden taşınmış olan yabancı unsurların bulunması.