1 / 50

BOŞANMA HUKUKSAL NEDENLERİ, NAFAKA, TAZMİNAT, VELAYET AV. FİLİZ SARAÇ

HUKUK OKUR-YAZARLIĞI TOPLANTILARI /BEŞİKTAŞ. BOŞANMA HUKUKSAL NEDENLERİ, NAFAKA, TAZMİNAT, VELAYET AV. FİLİZ SARAÇ. Evlenme ve Aile Kurma Hakkı. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 16.maddesinde ;

colton
Download Presentation

BOŞANMA HUKUKSAL NEDENLERİ, NAFAKA, TAZMİNAT, VELAYET AV. FİLİZ SARAÇ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. HUKUK OKUR-YAZARLIĞI TOPLANTILARI /BEŞİKTAŞ BOŞANMA HUKUKSAL NEDENLERİ, NAFAKA, TAZMİNAT, VELAYET AV. FİLİZ SARAÇ

  2. Evlenme ve Aile Kurma Hakkı • BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 16.maddesinde; “ Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, ırk,uyrukluk ve din bakımlarından hiçbir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir…” hükmü yer almaktadır. • Anayasa’nın 41.md : “ Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet,ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ve uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”

  3. Yeni Türk Ceza Kanunu md.230 : Aile Düzenine Karşı SuçlarBirden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören • “MADDE 230 - (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. • (2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. • (3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. • (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. • (5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medeni nikah yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. • (6) Evlenme akdinin Kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.”

  4. BOŞANMA

  5. YILIN İLK ÇEYREĞİNDE İSTATİSTİKİ BÖLGEBİRİMLERİ SINIFLAMASINA (İBBS) GÖRE, EVLENME VE BOŞANMA SAYILARI Boşanma           Evlenme            2009     2010        2009       2010 --------------                 ------      ------        -------       -------Türkiye                     29.372   30.773     107.524    96.841İstanbul                     6.373    6.448      16.414      15.958Batı Marmara             1.376    1.471       3.309         3.060Ege                            5.412    5.899      11.652      11.374Doğu Marmara           2.615    2.960       7.300         7.187Batı Anadolu              3.476    3.696       6.979         6.929Akdeniz                     4.167    4.388      16.863       14.176Orta Anadolu             1.648    1.616       5.189         4.773Batı Karadeniz           1.677    1.583       4.835         4.907Doğu Karadeniz           574      602       2.884           2.491Kuzeydoğu Anadolu     319      346       5.269           4.151Ortadoğu Anadolu        562      555       7.407           6.790Güneydoğu Anadolu  1.173    1.209      19.423      15.045

  6. 2010 YILININ 1. DÖNEMİNDE EVLİLİK SÜRESİNE GÖRE BOŞANMALAR Evlilik Süresi (yıl)      Sayı      Yüzde  --------------------     ------      -----Toplam                   30.773   100,01 yıldan az               1.054       3,41-5                         11.372    37,06-10                         6.283    20,411-15                       4.488    14,616                            7.488    24,3Bilinmeyen                    88     0,3

  7. Boşanmanın Hukuksal Nedenleri - Zina, Hayat kast, Pek kötü ve onur kırıcı davranış, Terk, Eşlerin anlaşarak boşanmaları, Boşanma davasının reddinden sonra eşlerin müşterek hayatı üç yıl süre ile kurulamaması.

  8. ZİNA • Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. • Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. • Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

  9. HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ • Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. • Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. • Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

  10. Pek kötü davranış; • Eşlerden biri tarafından diğer eşe karşı yapılan ve onun bedensel ve/veya ruhsal sağlığını tehlikeye düşürecek davranışlardır. Eşini hapsetmek,işkence yapmak, dövmek, aç bırakmak, korkutmak, anormal yolla ilişkiye zorlamak gibi.

  11. Onur kırıcı davranış; Eşlerden birinin diğer eşin kişilik haklarına yönelik olarak yapmış olduğu eylem ve davranışlardır .

  12. KUSURU DAHA AĞIR OLAN EŞİN BU DAVAYI AÇMA HAKKI YOKTUR.

  13. SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

  14. TERK • Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirdeayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. • Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

  15. GERİ DÖN İHTARININ SAMİMİ BİR İRADENİN ÜRÜNÜ OLMASI GEREKMEKTEDİR.

  16. AKIL HASTALIĞI • Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

  17. EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

  18. Açılan Davaya İtiraz ve Hakkın Kötüye Kullanılması Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

  19. ANLAŞMALI BOŞANMA Evlilik en az BİR YIL sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

  20. ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI NEDENİYLE BOŞANMA Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

  21. AYRILIK KARARI • Ortak hayatın yeniden kurulması, tarafların barışma ihtimali varsa ayrılık kararı da verilebilir. • Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. • Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir. • Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.

  22. Yetkili Mahkeme Eşlerden birinin yerleşim yeri Mahkemesi Eşlerin son 6 aydır oturdukları yer Mahkemesi

  23. V E L A Y E T

  24. Eğer annem babam boşanmasaydı farklı bir insan olabilirdim. • Annem babam beraber olsaydı hayatım farklı olabilirdi. • Babam hayatımda daha fazla yer alsaydı, farklı bir insan olurdum. • Annem ve babam aynı yerde birlikte olduğu zaman hala endişelenirim. (mezuniyet gibi) • Çok kişiden daha zor bir çocukluk geçirdim. • Babamın çevremde olmaması büyük bir eksiklikti. • Ailemin boşanması benim için hala zorluklar yaratıyor. • Çocukluğum çabuk bitti. • Bazen babamın beni sevip sevmediğinden şüphe ederim. • Kendimi ailemin problemlerinin tekrarına mahkum edilmiş hissederim. Yukarıdaki istatistiğin tercümesidir.

  25. Velayetin tanımı Velayet, çocukların bakım, koruma ve çeşitli yönlerden yetiştirilmesini sağlamak amacıyla ana-babanın, çocukların şahısları ve malları üzerinde sahip oldukları hak, yetki ve ödevleridir.

  26. Velayet, çocuğun ana ve babasına ait bir haktır, evlilik devam ettiği sürece anne ve baba velayeti birlikte kullanırlar.

  27. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.

  28. Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken,ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.

  29. Çocuğun yerleştirilmesi • Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş halde kalırsa hakim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.

  30. Velayetin Değişmesi Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.

  31. Velayetin Kaldırılması • Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi. • Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması. • Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.

  32. NAFAKA • Tedbir • İştirak • Yoksulluk

  33. Tedbir Nafakası • Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.

  34. Tedbir Nafakası • Tedbir nafakası, boşanma gerçekleşene ve kesinleşene kadar bağlanan nafakadır. • Hem eşin kendisi için hem de varsa çocuk için talep edilebilir. • Hakim istem olmasa da tedbir nafakasına karar verebilir.

  35. Yoksulluk Nafakası • Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. • Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

  36. Yoksulluk N. Şartları 1-Kesinleşmiş bir boşanma kararı olmalıdır. 2-Mutlaka açık bir talep olması gerekir. 3-Nafaka isteyen eşin kusurunun diğer eşinkinden fazla olmaması gerekir. 4-Nafaka isteyen eşin yoksulluğa düşmesi gerekir.

  37. İştirak Nafakası • İştirak nafakası, çocuklar için ödenen nafakadır. • İştirak nafakasında tarafların kusuru aranmaz. • Velayet kendisinde olan anne veya baba diğer taraftan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. • Nafaka miktarında anne ya da babanın ekonomik durumu dikkate alınır.

  38. NAFAKAYA İLİŞKİN KARARLARA UYMAYANLARIN CEZASI • İİK Madde 344 • Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir. • Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.

  39. TAZMİNAT

  40. MADDÎ VE MANEVÎ TAZMİNAT • Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. • Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.

  41. İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER

  42. Kadının soyadı Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.

  43. Aile Konutu Şerhi • Muhtardan alacağınız ikametgah belgesi ve evliliğinizin devam ettiğini gösterir nüfus kaydı ile birlikte başvurarak, hiçbir harç ödemeden, eşinizin muvafakati ve bildirim gerekmeden aile konutunuzu şerh ( tapuya kayıt ) koydurarak koruyabilirsiniz.

  44. Aile konutu şerhi konulan eviniz • Açık rızanız bulunmadıkça; • Satılmasın • Aile konutu üzerindeki haklar sınırlanmasın ( ipotek vs.) • Eğer eviniz kira ise, kiralayana yapacağınız bildirimle sözleşmenin tarafı hale gelin, kira sözleşmeniz rızanız olmadan feshedilmesin.

  45. Tasarruf yetkisinin sınırlanması • MADDE 199.- Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. • Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. • Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

  46. TEŞEKKÜR EDERİM …

More Related