1.58k likes | 1.95k Views
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE BAŞA ÇIKMAK. Dr. Nuran Talu 29 Mayıs 2014, Eskişehir. AKIŞ. DÜNYAYA BİR BAKIŞ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÇEVREYE, EKONOMİYE VE TOPLUMA ETKİSİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNEMSEMEK TÜRKİYE İKLİM DOSTU MU KALKINIYOR? KENTLER VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ HAREKETE GEÇMEK LAZIM.
E N D
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE BAŞA ÇIKMAK Dr. Nuran Talu 29 Mayıs 2014, Eskişehir
AKIŞ • DÜNYAYA BİR BAKIŞ • İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÇEVREYE, EKONOMİYE VE TOPLUMA ETKİSİ • İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNEMSEMEK • TÜRKİYE İKLİM DOSTU MU KALKINIYOR? • KENTLER VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ • HAREKETE GEÇMEK LAZIM
YÜKSELEN 2 TEHDİT İKLİM GIDA
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ?DİKKAT: Neden “Küresel Isınma” Demiyorum? “İklim değişikliği”, karşılaştırabilir zaman dilimlerinde gözlenen doğal iklim değişikliğine ek olarak, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan faaliyetleri sonucunda iklimde oluşan değişiklik... UNFCCC, (1992)
TARTIŞMA BİTTİ… • Artık bilim çevrelerinde (de) iklim değişikliğinin varlığını (veya olmadığını) ortaya koyma tartışmaları bitti. İnsan kaynaklı iklim değişikliği kesin. • Üstelik bu tartışmalar yerini, emisyon azaltmadan öte, iklim değişikliğinin etkilerinin neler olacağını tahmin etme ve çözüm için alternatifler üretme çabalarına bıraktı.
FELAKETİN AYAK SESLERİ…(Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli-Intergovernmental Panel on ClimateChange/IPCC) • Küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 1990-2100 döneminde 1.4 C° ile 5.8 C° arasında bir artış olacak • İklim değişikliğinin etkilerinin geri dönüşü olmayan bir noktaya gelmesi anlamı taşıyan küresel sıcaklık artış miktarının 2 C°’nin altında tutulması için zaman azalıyor. • 1950’den bu yana dünyada aşırı hava olayları istatistiksel anlamda önemli miktarda arttı ve Gezegenimiz 1-2 bin yıl sonra normal olarak gireceği doğal ısınım safhasına, insan etkisiyle hızlandırılmış olarak vaktinden önce girdi. • Son 30 yılda küresel ölçekte şiddetli hava olaylarının neden olduğu sigorta ödemeleri 20 kat arttı (İklim Değişikliğine Uyumu Geliştirmek için Aşırı Hava Olaylarının Riskini ve Afetleri Yönetmek Özel Raporu/SREX, IPCC, 2012).
Grönland Buzulunun yüzey tabakasının%97’si 4 günde eridi! • Grönland ve Antarktika'da mevcut erime hızının devamı durumunda, 2080’de Grönland ve Batı Antarktika'daki tüm buzullar eriyecek
IPCC 5. Raporu ve Mesajları Ekim 2013 • Bilim insanları, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar sıcaklık artışlarının sorumlusunun bizler olduğundan emin. • Kuraklıklar, seller ve fırtınalar için kritik eşik sayılan ortalama 2 derecelik sıcaklık artış sınırı, çok büyük ihtimalle 2100 yılına kadar aşılmış olacak. • Okyanuslardaki su seviyesi büyük bir hızla yükseliyor. Bu artış hızı beklenenden % 60 daha hızlı. Bu hızla ada devletlerinin tamamen su altında kalması beklenenden daha önce gerçekleşebilir (Maldiv Ulusu’nun sonu: Maldivler için bir ölüm fermanı: “Deniz yüzeyi, ortalama iki metre daha yükselirse, Maldiv Adaları sular altında kalacak) • Son 15 senede, sıcaklık artışının yavaşlaması büyük resimdeki küresel ısınma gerçeğini etkilemiyor. • Dünyanın kritik sıcaklık artışlarına ulaşmaması için yakabileceğimiz fosil yakıt miktarı, toprağın altında yatan miktardan daha az.
7 KIYAMET ALAMETİ(IPCC Raporu , 2014) • Kuzey Kutbu beklenilenden daha hızlı ısınıyor • Aşırı hava koşulları daha da şiddetleniyor • Tarımsal üretim tahminlerinde belirsizlik devam ediyor • Deniz seviyesi beklenilenden daha hızlı yükseliyor • Her zamankinken fazla C02 üretiyoruz • Sera gazı, emisyonu dursa bile iklim değişiyor • Isı stresi öldürücü boyutlarda
TEHDİTLER, FIRSATLAR… • Mesele ‘tehdit’ ve ‘fırsat’ kelimelerinin doğru algılanmasında (Özel sektör, siyasiler ise işin ‘fırsat’ yönüyle pek ilgili). • Sivil toplum ve bilim camiası ise “tehdit” yönüyle… (Türkiye risk grubu ülkeler arasında, sular, ormanlar, geçim kaynakları tehdit). • İklim değişikliğinin enerji, iklim, su, tarım, toplumsal kalkınma, kentselleşme ve finans öncelikli konular ve politikalar (Haziran 2012, Rio+20 Sonuç Dokümanı) ile bağı • “Sürdürülebilir Kalkınma”nın yeniden doğuşu (business işe el atıyor)
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KİMİN İÇİN? • Sürdürülebilirlikten 1972’de, 1992’de ne anlıyorduk, 2012’de ne anlıyoruz? • Doğayı ve kaynaklarını üretim ve tüketim süreçlerinde sınırsız kullanmaya odaklanmak! • Öncelik doğada mı insan da mı? parada mı? (Çevre “hak” temelli bir kavram insan hakkı, doğa hakkı kalkınma hakkı) • Şirketlerin varlıklarını ençoklamak (sürdürülebilir borsa), • Sürdürülebilirliğin harakirisi: Yanlış ekonomik faaliyetlere teşvik - geri dönüşsüz ekolojik süreçler • Yeşil büyüme (kalkınmaya yönelik yeni bir paradigmaya doğru)
BAK YEŞİL, YEŞİL… • Yeşil Kent • Yeşil, İş, Yeşil Yaka • Yeşil Ofis, Yeşil Bina, Yeşil Bilişim • Yeşil Sosyal Demokrasi • Yeşil Kapitalizm… Çevreci olmak yeşil olmak mı demek? Açıklayıcı Bir Örnek: Hibrid (melez) araba çevre dostu motor teknolojisi açısından “çevreci”dir, benzin sarfiyatı azdır vb.,ancak ne zamanki o araç üretilirken ihtiyaç duyulan enerji, kömür santralinden değil de yenilenebilir bir enerji kaynağından temin edilir, o zaman o araba “yeşil”dir.
PEKİ “DOĞA”NIN HAKKI… • Odak noktası/çıkış noktası birey mi, tabiat mı?“Sağlıklı Çevrede Yaşama Hakkı” yeterli mi? “Doğa Hakkı” tartışılmalı (Haziran 2012’de Birleşmiş Milletler’in politika belgelerine ilk kez “Toprak Ana”yı korumak yer aldı) • Yaşam kalitesinden ne anlıyoruz? Kendi çevre hakkından haberdar değilsen, doğanın hakkını koruman zor • “Çevrenin korunması” artık soyut söylem. Bunun yerine “doğanın/ekosistem hizmetlerinin (doğa sermayesi ve yaşam kalitesi arasındaki denge) korunması”, demek ve bunun altını doldurmak lazım. • Ekolojik Anayasa tartışmalarımız … Elalem Anayasasına “Climate Resilient Future” ilkesi koydu. (Tunus, Ekvator, Dominiq Cumhuriyeti)
DOĞANIN DEĞERİ Kullanım Değerleri Kullanım Dışı Değerleri Pasif Kullanım Seçenek Değeri Aktif Kullanım Miras - Kültür Değeri Varlık Değeri • Biyoçeşitlilik • Gen bankaları • Biyosfer rezervleri • Tohum meşcereleri • Tehlikedeki türler • Kırılgan ekosistemler • Odun hammaddesi • Rekreasyon • Su • Odun dışı orman ürünleri • Ekoturizm • Milli parklar • Tabiat anıtları • Karbon tutma • Sel, çığ ve taşkınlar • Toprak koruma • Su rejimi düzenleme
NEDEN DOĞA HAKKI ÇOK ÖNEMLİ?Üstün kamu yararı bu satırlarda gizli… • Para vermeden aldığımız tek hizmet alanı “doğa”. Sömürme de böyle başlıyor • Koruduğumuz alanlar yoksullukla mücadelede geçim kaynağı • Koruduğumuz alanlar içme suyu kaynağı, (Dünya üzerindeki en büyük 105 şehrin 33’ü içme sularını korunmuş alanlardan sağlıyor • Dünyada nesli tehlike altındaki türlerin % 80’i korunmuş alanlarda yaşıyor • Özellikle doğal yaşlı ormanlar elmas değerinde CO2 emisyonlarında boğulmamızı onlar engelliyor • Doğal sistemlerin insanlığa sağladığı hizmetlerin bir değeri var. “Doğa”nın kıymet takdiri şart • Rekabet gücünün elinde tutmanın en önemli kuralı; doğal kaynaklarına, doğal varlıklarına sahip çıkmak • Biyolojik kapasiteye yatırım yapmalı, üretken alanların verimliliğini artırmalıyız, o zaman dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacağız demenin bir manası var. • Yani ekolojik açığın kapatılması, Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğin ön koşulu • Ekolojik darboğaza giren her ülkenin dışa bağımlılığı artar (Bakınız Türkiye )
EKOSİSTEM DİLİ Ekosistemdeki canlılardan biri diğerini besin olarak alır (Ekosistem Besin Zinciri) Örnek: Biz insanlar solucan yemeyiz ama solucan yiyen tavuk yeriz. Besin zincirini oluşturan canlılar arasında böyle bir denge var. Herhangi bir basamakta bir değişim olursa hayvan popülasyonları arasındaki denge de bozuluyor. Örnek: Fareler ortadan kalktığında, fare ile beslenen yılan, tilki çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar açlıktan ölüyor. Örnek: Artvin’in ayıları (Veroğlu)
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAŞAM İSTİYOR MUYUZ? Bu bir felsefe ve sorumluluk anlayışı Günübirlik yaşayalım, geleceği sadece Allah bilir (İnsanların hatalarını Allaha maletmek) Gelecekten tüm canlılar adına biz insanlar sorumluyuz
İktisadi büyüme: Milli gelirde bir yıldan ötekine meydana gelen artışlar (büyüme hızı=milli gelirdeki artış oranı) Büyüme : Bir gövde genişlemesi Kalkınma (gelişme): Ulusun iktisadi, sosyal ve siyasal hayatındaki topyekun ilerleme Sürdürülebilir Kalkınma: “Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma/gelişme” (Çevre Kanunu tanımı) LÜTFEN KAFALAR KARIŞMASIN…
İKTİSADİ BÜYÜME, SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA DEĞİLDİR ÇÜNKÜ; BİR YANDAN EKONOMİ BÜYÜRKEN, ÖTE YANDAN… • Kentler Yaşanmaz Hale Geliyorsa, • Ülkenin Siyasal Bağımlılığı Artıyorsa, • Gelir Dağılımı Bozuluyorsa, • Mülksüzlük Yaygınlaşıyorsa, • Doğa Elden Gidiyorsa, • Toplumu Bir Arada Tutan Tüm Sosyal Değerler, Yerine Yenileri Konulmadan Yıkılıyorsa, • En Basit İhtiyaçlar Karşılanamazken En Lüks Mallar Üretiliyorsa, YANİ…YANLIŞ EKONOMİK KARARLARLA GERİ DÖNÜŞSÜZ EKOLOJİK VE SOSYOLOJİK YIKIMLAR/KRİZLER VARSA, BU OLGU ARTIK KALKINMA DEĞİLDİR VE SÜRDÜRÜLEMEZ.
YEŞİL KALKINMA • Büyümeyi; • kaynak kullanımına • karbon emisyonlarına • çevresel zararlara yönelik ağır bağımlılıktan kurtaran kalkınma modeli • Yeni yeşil ürün pazarlarının, teknolojilerin, yatırımların ve tüketim ve koruma davranışında değişikliklerin yaratılması yoluyla büyümeyi teşvik eden bir model • Küresel iklim sorununu çözmek için yeşil büyümeye ihtiyaç vardır • Yeşil kalkınmanın ön şartı: devletin rolüyle sağlam bir pazar ekonomisinin yeniden tanımlanması. • Geleneksel akıl: büyüme ancak ve ancak çevre pahasına elde edilebilir, o yüzden “önce büyü, sonra temizlen”. • Yeşil Kalkınma: Gerçekte, “büyüme” ve “temizlik” aynı anda elde edilebilir ve bu ikisi karşılıklı birbirini güçlendirir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÇEVREYE, EKONOMİYE VE TOPLUMA ETKİSİ Etkilere Uyum Sağlamak…
2006’dan bugüne… "İklim değişikliği hakkında yanılmışım. Durum çok çok daha kötü”, Lord Stern, Davos, Mart 2013 • N STERN - The Economics of Climate Change (2006, Stern: 10 yıl içinde küresel ısınmanın maliyeti önlem alınmaz ise 5,5 trilyon Euro olacak. • A GIDDENS - The Politics of Climate Change (2011, sürdürülemez kalkınma siyasası) "İklim değişikliği hakkında ortodoks siyasete meydan okuyorum. İklim sorunu karşısında yeni bir siyaset oluşturmak lazım, Anthony Giddens, LSE, Londra, Ekim 2011
İNSANOĞLUNUN ÇABALARI Azaltım (Mitigasyon) İklim değişikliğine neden olan insan kaynaklı (en çok endüstriden, motorlu taşıtlardan ve ısıtmadan) sera gazlarının kontrol altına alınması, azaltılması ve tutulmasına yönelik Önlemler Uyum (Adaptasyon) İklim olaylarının (risklerinin) etkileriyle mücadele etmek, fayda sağlamak ve etkileri yönetebilmek için stratejilerin güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması süreci... Çözümler genel olarak sürdürülebilir kalkınma doğrultusunda iklimsel riskleri en aza indirebilecek tedbirlerin alınmasında Yatar…
İKLİM MÜCADELESİ DERKEN… • İklim değişikliği ile mücadelede çözümler deyince ilk akla enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kaynakları uygulamaları ve sürdürülebilir ulaşım geliyor • Neden iklim afetleri risk yönetimi, su yönetimi,yeşil alan sistemi, kır geleneklerinin kentte devamı vb. gelmiyor? • Oysa; sera gazı Azaltım kadar iklim değişikliğinin yarattığı etkilereUyum (Adaptasyon) önemli.
AZALTIM • Sera gazları; , CO2, N2O ve CH4’e ilave olarak sülfür heksaflorid (SF6), hidroflorokarbonlar (HFC’lar) ve perflorokarbonlar (PFC’lar) (Kyoto Protokolü). • Sera Gazı Etkisi: Dünya, enerjiyi uzaya güneşten enerjiyi aldığı oranda iletmelidir. Güneş enerjisi, uzun dalga boyundaki kızıl ötesi radyasyon şeklinde gelmektedir. Dünyanın yüzeyi tarafından yukarıya doğru yansıtılan kızıl ötesi radyasyonun büyük bölümü, su, buhar, karbondioksit ve diğer doğal olarak meydana gelen gazlar tarafından atmosferde emilmektedir. Bu gazlar, enerjinin yüzeyden doğrudan uzaya geçmesini önler. Bunun yerine birçok etkileşimli süreç (radyasyon, hava akımları, buharlaşma, bulut oluşumu ve yağmur dahil) enerjiyi atmosferin yüksek noktalarına taşımaktadır. Enerji, bu noktadan uzaya yayılabilir. Ancak zaman içinde atmosferin kızıl ötesi enerjiyi emme kapasitesini artıran sera gazı emisyonları, iklimin gelen ve giden enerji arasındaki bu dengeyi sürdürme şeklini aksatmaya başlamış olup, bilimsel çalışmalar sera gazları yoğunlaşmasının iki katına çıkması (21. yüzyıl), başka hiçbir şey değişmediği takdirde gezegenin enerjiyi uzaya iletme hızını yaklaşık % 2 oranında azaltacağını göstermektedir (Talu, MDGF, İDEP, 2012).
UYUM • İklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlama; dar anlamı ile yeni veya değişen ortama göre gerçekleşen intibak olarak tanımlanırken, geniş anlamda uyum; doğal sistemlerde veya insan sistemlerinde gerçek veya öngörülen iklim değişikliği ve değişkenliğinden etkilenebilirlik düzeyinin indirilmesini veya fırsatlardan yararlanılmasını amaçlayan ayarlamalar olarak söylenebilir. • Etkilenebilirlik, bir sistemin maruz kaldığı iklim değişikliğinin ve değişkenliğinin özelliği, boyutu ve hızının, duyarlılığının ve uyum sağlama kapasitesinin bir fonksiyonudur. Uyum Neden Gerekli? • İklim değişikliğine sebep olan kaynaklar azaltılsa ve hatta hemen simdi kesilse bile atmosferdeki sera gazları, iklim olaylarını değiştirmeye devam edecek • “Sera gazı salımlarının azaltılması (mitigation actions) ve etkilere uyum önlemlerinin (adaptation measures) ekonomik maliyeti, iklim değişikliğinin vereceği zararın maliyetinden çok daha düşük olacak.”. IPCC 4. Raporu, 2007).
ETKİLERE UYUM SAĞLAMAK • İklim değişikliği risklerini yönetme kapasitesinin geliştirilmesi bu “uyum” demek • Neden risk diyoruz çünkü belirsizlik var. • Yumuşak” uyum: “Yumuşak” uyum sağlama önlemleri, bilgi, kapasite oluşturma, politika ve strateji belirleme ve kurumsal düzenlemelere ağırlık verir (softadaptation). • “Sert” uyum:“Sert" uyum sağlama önlemleri, setler, deniz duvarları ve takviye edilmiş binalar gibi sermaye mallarını içeren belirli teknolojiler ve önlemlerin kullanılmasını içerir (hard adaptation).
NASIL ETKİLENİYORUZ? • Yağış düzeninin değişmesi su sıkıntısı ve/veya sellere yol açıyor • Kar yağış ve erime dönemlerinin değişimi nedeniyle sel ve taşkın gibi doğal afetler artıyor • Artan sıcaklıklar;bitkisel üretim dönemlerini değiştirip gıda güvenliğini tehdit ediyor • Bulaşıcı hastalıklara neden olan etkiler artıyor • Hassas ekosistemlerin ve türlerin yok olmasına sebep oluyor, orman yangınlarının sıklığı artıyor • Su, toprak gibi doğal kaynaklara dayanan tarımsal yapı ve ürün deseni etkileniyor • Doğaya dayalı tarım ve hayvancılık gibi sektörlerde çalışan kesimlerin geçim kaynakları tehdit altında • Deniz seviyesinin yükselmesi kıyı bölgelerinde özellikle deltalara zarar veriyor
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM SAĞLAMAK ONU KABULLENMEK ANLAMINA GELMEZ… • “We also need to remember that adapting to climate change does not mean that we accept it. We still need to eliminate global warming by reducing the production of greenhouse gases” (BM Genel Sekreteri, Ban Ki-moon, 2012) • Obama’nın İklim Değişikliği Eylem Planı azaltımla birlikte aynı ağırlıkta etkilere uyumu da kapsıyor (ABD Hurricane Kum Fırtınası önemli bir ders). Federal Hükümet Uyumla ilgili özel bir tim kurdu. (Task Force on Climate Preparedness and Resilience) - dünya gıda verimliliği, gelecekteki seller, kentleşme eğilimlerindeki artış vb inceliyorlar. • 20 Milyar ABD Doları karşılığında Newyork İklim Direnç Planı (Climate Resiliency Plan for New York) var (New York City Eski Belediye Başkanı Michael Bloomberg dönemi).
ÖNEMLİ İKLİM OLAYLARIKaynak: www.yesilgazete.org • Tuna nehri Avrupa’yı etkisini alan muazzam soğuk dalgasından ötürü dondu ve akmadı (Şubat 2012) “Tuna nehri akmam diyor, etrafımı yıkmam diyor…”. • Bulgaristan’ın güneyinde eriyen kar ile sağanak yağışlar nedeniyle seller meydana geldi (Şubat 2012). Ülkede Studen Kladenets, İvaylovgrad, Borovitsa, Kamçiya, Yasna Polyana, Yovkovtsi barajlarını taşdı. Bulgaristan’ın Harmanlı Kasabası yakınlarındaki İvanova Barajı bu ağırlığa dayanamayıp çöktü. Önüne geçilemeyen sulardan ötürü Meriç ve Tunca nehirleri yataklarından çıkarak taştı ve iki nehir tek nehir gibi akmaya başladı. • Edirne’de aralarında, 54. Mekanize Tugay Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü, Devlet Su İşleri, Trakya Üniversitesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü gibi yapıların da bulunduğu birçok bina sular altında kaldı. • Avrupa genelinde soğuklardan ötürü ölü sayısı 130’u geçti. Kosova’da çığ düşmesi sebebiyle 10 kişi öldü. • Çin’in İç Moğolistan bölgesinden -50 dereceyi bulan hava sıcaklıklarından ötürü yaklaşık 40 bin kişinin Asya’da yaşam mücadelesi verdi. Bölgede 1600 çiftlik hayvanının soğuklar nedeniyle öldü. 8000 civarında ev dondurucu soğuk nedeniyle çatladı. Soğuklar ın maddi kayıpları, 2 milyon doların üzerinde. • İroni …; Orman yangınları ile mücadele eden Şili’de polis, kokteyller için kullanılmak amacıyla ülkenin Patagonya bölgesindeki buzullardan beş ton buz çalmakla suçlanan bir kişiyi tutukladı. Bilim insanları, buz kütlelerinin çalındığı Bernardo O’Higgins Ulusal Parkı’nın bir parçası olan Jorge Montt buzulunun yılda yarım mil kadar gerilediğini, bu gerileme ile birlikte Jorge Montt buzulun dünyanın en hızlı eriyen buzul parçası olduğunu açıkladı. • ABD Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, Kuzey Buz denizindeki buzul tabakasının yüzölçümünün 2007′de rekor şekilde küçülmesinden beri, Kuzey Amerika, Avrupa kıtası ve Çin’in geniş bölümünde normalin üzerinde kar yağışı görüldüğünü belirtti. • İstanbul’da Ocak 2012 ayının son günlerinde ölçülen değerler, son 33 yılın en soğuk günleri oldu. Doğu Anadolu’da en düşük hava sıcaklıkları Erzurum ve Ağrı’da ölçüldü. • 2012 yılında Türkiye’de de, dünyanın büyük bölümünde olduğu gibi birçok iklim değişikliği ile ilişkili afet yaşandı. Samsun, Sinop ve Trakya’daki seller, Akdeniz’deki hortumlar, tarımsal kuraklık gibi afetler bunun örnekleriydi. • Filipinler’de 2013 yılı sonunda yaşanan Haiyan tayfunu - Binlerce insanın ölmesine ve milyonlarca insanın barınaksız kalmasına neden olan iklim felaketleri
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇEVRE SORUNU MU?İklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ,sadece ekolojik hayatı etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda ekonomi, enerji, sanayi tarım yatırımları, sosyal hayat ve hukuk ile ilgili alanları da doğrudan etkilemekte… 1 Düşük Emisyonlu Ekonomilere Doğru Pazar Geçişi (21. Yüzyılın kalkınma ekonomisi-yeşil ekonomi) 2 İklime Dirençli Ekonomiler ve Ekosistemler İçin Kapasite Arttırma (Biyokıymetlendirme - Doğa korumanın ekonomik sisteme entegrasyonu)
İKLİM MESELESİ • Apolitik değil • Ekonomi-politik: Suyun, bitkinin piyasa malı olduğunun/olmadığının tartışıldığı bir ekonomi-politik • Kısa vadeli fayda sağlama ekonomi politiği • Global diplomasiyi harekete geçiren bir alan • İklim değişikliğine karşı artık sadece bilim adamları değil, politikacılar da çare arıyor. BM Güvenlik Konseyi, 2007’de ilk kez küresel ısınmayı tartıştı. - “Küresel ısınma kollektif bir güvenlik sorununa dönüştü”mesajı. • İklim değişikliği önümüzdeki 10 yılda küresel ekonomiyi etkileyecek ilk beş risk arasında. (Global Risks 2013, World Economic Forum) • Enerji -politik : Dünyadaki fosil yakıtlar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine güç vermenin yanı sıra, politikalarına da yön vermektedir, hatta bazı menfaatleri de beslemektedir. • Kirletmenin fiyatlandırılmasını gündeme getirecek kadar tehlikeli bir ekonomi politik - kirletme, sosyal refaha dönüşsün su kullanım hakkından kazandığını halkla paylaş) Tarım emperyalizmi, gıdadaki uluslararası emperyal oyunlar • Adalete konu olan bir alan (İklim adaleti olmadan ekonomik adalet olmaz) • Orta Doğudaki savaş, kirli enerji kime gam • Yeşil ile yıkanacak eski ekonomi kuramları mı?, yeşil kapitalizm mi? masum çabalar mı? • O zaman sistemle ilgisini kurmak şart (“İklimi Değil, Sistemi Değiştir”. 2009 Küresel Eylem Grubu)
“POLICY” DEĞİL, “POLITICS”… • “Karbon Merkezli Büyüme” siyasi bir tercihtir. (“2010 yılı envanter sonuçları, Türkiye’nin inşaat ve elektrik enerjisi üretimi merkezli büyümesinin iklim için tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde kömür santrali hedeflerine inşaat sektörü üstünden ekonomik büyüme motivasyonunu da eklediğimizde Türkiye’nin karbon merkezli bir büyüme hedefinde hızla ilerlediğini görüyoruz,” Ö Algedik, 2012). • “Doğa Odaklı Büyüme” de siyasi bir tercihtir. Kalkınma doğal kaynaklardan beslenir ve sosyal, ekonomik ve çevresel kazanımlar sağlar. İklim de dahil olmak üzere çevresel şartların değişmesi, kaynakların bozulması ve/veya azalması kalkınma çabalarını olumlu veya olumsuz etkiler.
NEDEN SİYASET? • İklim değişikliği halen ufuktaki bir sorun olarak algılanmaktadır ve ufuktaki sorunlar, özellikle kamunun menfaatiyle ilgili olanlar, çözülmesi en zor sorunlardır. Uzun vadeli politik vizyon isteyene… • İklim değişikliği ile ilgili kamuoyu kaygılar artmakta olmasına karşın politikacılar, üretilen politikaların doğrudan ve dolaylı mali etkilerine maruz kalan seçmenlerinin (karbon ve enerji vergileri, fiyat artışları, işini kaybeden kesimler gibi) iklim eylemlerini daha az destekleme eğiliminde olacaklarını varsayarak, seçmenlerinden korkmaktadırlar. • Siyasiler tarafından benimsenen politikalar, bu politikaları öne çıkaracak/yüceltecek kamuoyu desteğinden yoksun kalırsa, siyasi gelecekleri de tehlikeye girecektir. Nitekim, “oy”a dönüşmeyecek diye, iklim değişikliği mücadele politikalarını gündemlerine almazlar ise örneğin, tarımsal ürün sigortası rejimini sürdürülebilir bir iklim politikası anlayışıyla geliştirmez, kuraklık, sel nedeniyle çiftçilerin kayıplarına karşı tedarikli olmalarını sağlayacak inisiyatifleri almaz ya da afet risklerine ve iklim şoklarına karşı riskleri önceden belirleme, korunma ve hazırlıklı olmak gibi konuları ihmal ederlerse hatalar başlamış demektir. • Yüksek karbon ekonomisini faturalarımızla finanse ediyor ve fosil yakıt ekonomisini desteklemiş oluyoruz. Ödediğimiz (elektrik, doğal gaz) faturalar devasa bir ekonomi yaratıyor. Devlet enerji ihtiyacından çok vergi ihtiyacı için para topluyor, faturalar şişiyor.
SİYASETE KÖTÜ ALET EDİLEBİLİR… • Felaketler, siyasette kıvraklığa yol açabilecek “odak olaylar” olarak kullanılabilir • Halkın, afetler yaşandıktan sonra kayıpların telafisine hak kazandıkları beklentisi içinde olmaları, siyasetçinin iklim etkilerine karşı koruyucu tedbirleri baştan ihmal ettiğinin bir göstergesidir ve vebali afet kayıpları üstünden yapılan seçim yatırımlarında aranmalıdır. Oysa burada siyasetten beklenen, iklim değişikliği kaygılarını dikkate alan bir vizyon planlamasının yapılmasıdır ki, bu da iklim siyasetinde iradeli devlet politikaları gerektirmektedir.
SİYASAL TARTIŞMA ZEMİNİNDEYİZ ARTIK… • Siyaset = toplum bilimi değil mi? o zaman… siyasetin temeli hayattır, nesnesi toplumdur • Halkın geçim kaynağından ve yaşam kalitesinden politikacılar sorumlu. Bununla oy alıyorlar • Çevrecilik “Partiler üstü” bir devlet politikası mı? Yoksa, çevrenin korunmasına dair tercih ve tutumlar, siyasal ve ideolojik mi? • HEPİMİZ ÇEVRECİYİZ! (VEroğluçevreci ise, ben 35 yılımı çöpe atarım) • Artık siyasiler, popülist politikalarla kolay siyaset yaparak çevreyi koruyamıyorlar, iş zorlaştı • Bu bir siyasi tercih, fosille büyümek, ama nereye kadar. Doğa Sermayesi bitince...
GEZİ’den yükselen bu ses neden “POLİTİK EKOLOJİK” bir temaya sahip? • Ekoloji mücadelesinin ve yaşamı savunma hareketinin aynı zamanda demokrasi mücadelesi (temel hak ve hürriyetler) olduğunu gösteren bir öfke patlaması • Erdoğan: “Bu iş ideolojik boyut kazandı” evet çünkü çevre koruma bir ideolojidir, siyasidir, apolitik değildir. • Yeşil savunmak kadar önemli bir “ideoloji” yok artık dünyada… • Türkiye’nin en haklı çevre protestosu toplumsal bir direnişe/başkaldırmaya nasıl dönüşür. İşte politik ekoloji tam da böyle bir şey…
Varşova Konferansını (Kasım 2013) terk eden sivil toplum kuruluşları arasında yer alan WWF’in Küresel İklim ve Enerji Girişimi Lideri Samantha Smith, “İklim değişikliği tehdidi karşısında iki seçenekle karşı karşıyayız. Haiyan tayfunu gibi yıkıcı hava olaylarının standart hale geldiği bir dünya ya da temiz ve yenilenebilir enerjiden gücünü alan bir dünya” diyor.
AB, TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYUYOR MU? • Avrupa Birliği, iklim değişikliğini küresel bir sorun olarak görmekte ancak sanayileşmiş ülkelerin katı kurallara tabi tutulmasını kabul etmektedir. • AB, sanayileşme öncesine göre ısı artışının 2 C dereceyi geçmemesini amaçlamaktadır.
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE… AB üyesi ülkeler yaşadıkları ekonomik krizden kurtulmak için atılması gereken adımın “yeşil ekonomi”ye tam anlamıyla geçilmesi gerektiği ana fikrine dayanıyor. Ekonomi politikte yepyeni bir viraj-yeni bir paradigma: “Doğal Kaynak Etkin bir Avrupa”
AB’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA POLİTİKALARI(1997 Amsterdam, 2001 Gothenburg, 2003, 2006-2010…) • İklim değişikliği ve temiz enerji (Azaltım+uyum) • Sürdürülebilir ulaşım • Sürdürülebilir üretim ve tüketim • Halk sağlığına yönelik tehditler • Doğal kaynakların daha iyi yönetilmesi (öncelikli alan su yönetimi) • Sosyal katılım, nüfus ve göç • Küresel yoksullukla mücadele
AVRUPA BİRLİĞİ “İKLİM VE ENERJİ” POLİTİKALARI • 2020 yılına kadar Sera Gazı Emisyonlarının %20 azaltılması • 2020 yılına kadar enerji verimliliğinin %20 artırılması • 2020 yılına kadar yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimindeki oranının %20 oranına getirilmesi.
YENİ, YENİ YENİ….Avrupa Komisyonu, iklim değişikliğini önlemeye ilişkin yeni paketini açıkladı… 28 Ocak 2014 • Kullanılan yenilenebilir enerji oranını (güneş, rüzgâr, hidrolik ve termal enerji ) 2030’a kadar % 27 oranında arttırmak. • Zararlı sera gazlarının salımlarını 1990 yılı seviyelerine göre 2030 yılına kadar % 40 oranında azaltmak.
AB ETKİLERE UYUMU DA YOĞUN ÇALIŞIYOR... • Avrupa İklim Değişikliği Uyum Konferansı ilk defa 18-20 Mart 2013 tarihleri arasında Hamburg’da yapıldı • En iyimser sera gazı emisyon azaltımı senaryosunda bile belli ölçüde iklim değişikliği etkilerine maruz kalınacağı bilinmektedir. İklim değişikliğinin ilk etkileri gerek Avrupa gerekse dünya çapında hissedilmeye başlandı. Bu etkiler bazıları için yeni fırsatlar oluştururken yeni riskler ve kırılganlıkları da beraberinde getirmektedir. • Avrupa Komisyonu Araştırma & İnnovasyon Genel Müdürlüğü Müdür Vekili Andrea Tilche konuşmasında “İklim Değişikliği ve Adaptasyon” konusunun Avrupa Birliği’nin önümüzdeki dönemde en önemli konularından bir tanesi olacağı ifade ederek, toplam fonların %35’lik kısmının bu konuda harcanmasının gündeme geldiğini ifade etti. • 2012 yılı Mart ayında Avrupa Komisyonu ile Avrupa Çevre Ajansı ortak girişimi Avrupa İklim Uyum Platformu (Climate-ADAPT) kurulmuştur. • Ve Avrupa Komisyonu “Avrupa Uyum Stratejisi”ni Mart 2013 de yayınlandı.
AB ÜYE DEVLETLERİNCE BAŞKA HANGİ EYLEMLER YAPILMASI GEREKİYOR? • Uyum Stratejisi üye devletleri ulusal uyarlanma stratejileri benimsemeye teşvik etmektedir. Bunlar eylem ve yatırımları öncelik sırasına koymak için kilit önemde araçlardır. • Günümüze kadar 15 AB üye devleti uyum için ulusal stratejiler benimsemiştir.. Diğerleri hazırlık aşamasındadır. Ancak, çoğu durumda uyum henüz erken bir aşamada olup nispeten az sayıda somut tedbir uygulamaya geçirilmiştir. • Komisyon 2017’ye kadar ulusal stratejilerin kapsamı ve kalitesinde ilerlemeyi yetersiz bulursa, hukuken bağlayıcı bir araç teklif etmeyi düşünecektir.