260 likes | 928 Views
E N D
K.Marx (1818-1883) ve BüyümeMarx’ı TanımaPrusya-Almanya-İngiltereŞair/gazeteci/ekonomist/sosyologEn Önemli Eseri ;Komünist Manifestosu(1848) *Das Kapital I.Cilt 1867 II.Cilt 1885 III.Cilt 1885Çeşitli Alanlardaki KatkılarıSosyal ve Felsefi alanda ;-Tarihi materyalizm ve sosyal sınıflar düşüncesiİktisadi Alanda;-Yatırımların gelişme sürecindeki etkisi-Gelişme/büyüme ve dengesizlik-Dinamik analiz yöntemi-Konjonktür dalgalanmaları
Marksizm’in Doğuşu1) Çağın Gerçekleri;Sanayi Devrimi sonrası ortaya çıkan durum ; Krizler ve işçi sınıfının sefaleti2)Hakim Düşünce Akımları ; Tabii hukuk düzeninin yerini bilimsel akımın alması/1848 Fransız ihtilali3)Liberalizme Duyulan Tepkiler;*Üretim yönünden tepkilerLiberalizm Tam Rekabet ?*Bölüşüm Yönünden TepkilerEmekÜcretTüketim Sefalet*Değer Yönünden TepkilerMalın Değeri=Malın Üretiminde Kullanılan emek miktarıEmek-DeğerArtı-Değer*Mülkiyet Yönünden TepkilerÖzel mülkiyet yerine kamu mülkiyeti*Yıkıcı rekabet yönünden tepkiler
Marksist felsefe a) Diyalektik Felsefe; Tez Antitez Sentez “Değişmeyen Tek Şey Değişimdir” b)Tarihi Materyalizm Felsefesi Bir tarih teorisidir Bireylerarası ilişkilere diyalektik felsefenin uyarlanmasıyla oluşur Temel düşüncesi ; kapitalizmi ve işleyişini önce anlamak sonra anlatmaktır. Tarihi anlamaya yönelik olarak, orijini Marksizm olan iki farklı görüş vardır, 1.Tarihin sürükleyicisi üretim güçleri arasındaki ilişkilerdir. 2. Tarihin sürükleyicisi toplumsal sınıflar arasındaki mücadelelerdir.
Birinci Yaklaşım ; Üretim Güçleri Arasındaki ilişkiler Üretim güçleri ; emek ve sermaye Sermaye ; Daha önceden üretim güçleri tarafından üretilmiş olan üretim araçları Maddi Altyapı ; üretim güçleri + bilgi + teknolojik gelişme Üst yapı ; dil, din, ahlak, sanat, hukuk kurumları ve kuralları “Toplumsal gelişme sürecinde belirleyici unsur Maddi Altyapıdır”. Yani üretim güçleri arasındaki ilişkilerde yaşanan değişimleridir. Bu değişim üst yapıyı da belirler ve değişime zorlar. Bu görüş doğrultusunda toplumsal gelişimin aşamaları; a. İlkel toplumlar ; Üretim araçlarının mülkiyeti topluma ait, b. Kölecilik ; Esirliğe dayanan toplumlar, köle özel mülkiyet konusudur, c. Feodalizm ; Feodal Lord’un ve Serf’in bir kısım üretim araçlarına sahip olduğu toplum, d. Kapitalizm ; Üretim araçlarının mülkiyetinin kapitalistlerde olduğu toplum, e. Sosyalizm ; Üretim araçlarına işçilerin sahip olduğu toplum, f. Komünizm ; Henüz gerçekleşmemiş olan bir toplum tipi.
İkinci Yaklaşım ; Sınıflar mücadelesi Üretim araçlarını kontrol edenler yani SÖMÜRENLER Üretim araçlarının kontrolünden yoksun olanlar yani SÖMÜRÜLENLER c) Eylem Felsefesi ; Kapitalist sistemin yıkılıp komünist sistemin kurulabilmesi için bazı somut adımların atılması (eylemlerin gerçekleştirilmesi) gereklidir. Bunlar ; Siyasal alanda, egemen sınıfın karşısına çıkmak üzere halk iktidarını güçlendirmek, ekonomik alanda işçilerin üretim planlamasına ve işletmelerin yönetimine katılımını sağlamak, ideolojik alanda da halk iktidarına giden yolu açmak üzere bir kültür devrimi yapmak
Marksist Ekonomik Teori ; Emek-değer / Artı-değer / Kar Teorinin Amacı ; kapitalist sınıfın karının kaynağının ücretlilerin sömürülmesi ve işçilerin fazla çalıştırılmalarına dayandığının ortaya konulmasıdır. Zira, ücretliler tarafından harcanan çalışma süresinin bir kısmının karşılığı ücret olarak kendilerine ödenirken, geri kalan kısım yani bedavadan fazla çalışma sonucu oluşan değer, kapitalistin karını oluşturur. A) Emek-değer Teorisi Marksist Üretim Fonksiyonu ; Y = f ( N) Emek Ücretli Emek Ücretli olmayan emek Dolaylı sosyal emek Dolaysız sosyal emek
Marksist teoride, değişimde ortak payda olarak kabul edilen unsur nedir? Üretim sürecinde dolaylı sosyal emek tarafından mallara yüklendiği varsayılan DEĞER’dir. Bir malın değerinden bahsedebilmek için ; 1.Malın üretilmiş olması gerekir. Bu nedenle, insan emeğinin harcanmadığı doğa ürünlerinin bir değeri yoktur. 2.Üretilen ürünün satılması gerekir. Ürün satılmadığı sürece onun değeri gerçeklik kazanmaz.Ürün bir alıcı bulduğunda üretim faaliyetinin sosyal bakımdan yararlı olduğu, değeri olduğu ortaya çıkar. Satış aşamasına kadar sadece potansiyel niteliği olan değer satışla birlikte gerçeklik haline dönüşür. Değer ikiye ayrılır ; Kullanım Değeri ; Ürünün değerini maddi özellikleri belirler. Kişiden kişiye değişir, yani Subjektiftir. Tenis raketini dikkate alırsak; bir tenisçi için değeri oldukça fazlayken sade bir vatandaş için hiç değeri olmayabilir. Mübadele Değeri ; dolaylı insan emeğinin bir kısmından başka bir şey değildir. Ayakkabıcının, demircinin, el işçisinin, mühendisin yada banka memurunun faaliyetleri pazarda satılmak amacıyla üretilen mal veya hizmetin üretimine katkıda bulunmuşsa bunların hepsi dolaylı sosyal emektir. Dolaylı sosyal emek, malların ortak paydasını oluşturur. Bu payda bütün mallarda ortaktır ve bir maldan diğerine mukayese edilebilme özelliği taşır. Mukayese ise, o malın üretimine harcanan emek-zaman miktarıyla yapılır.
Emek-zaman miktarı nasıl hesaplanır? Toplumsal bakımdan gerekli emek –zaman nedir? Değişimin görünürdeki temsilcisi fiyat, fiyatın arkasında gizli olan (görünmeyen) temsilcisi ise dolaylı sosyal emek ile ifade edilen değerdir. Bu iki değer arasındaki ilişki fiyat/değer ilişkisi (E) olarak adlandırılır. B) Artı-değer Teorisi ; Artı-değer, kapitalist-işçi ilişkisi sonucunda ortaya çıkan fazlalıktır. Bunu ortaya koyabilmek için üretim sürecinin özünü anlamak gerekir. Zira basit mal dolaşımını ifade eden üretim ile sermaye dolaşımını ifade eden üretim arasında farklılıklar vardır. 1. Dolaşım Süreci (basit mal dolaşımı); Kapitalist-işçi ilişkisi devre dışıdır. Küçük üretici ile piyasa arasında basit mal dolaşımı vardır. Mal Para Mal akımı geçerlidir. Para, sermaye konumunda değil, değişimi sağlayan bir araç konumundadır. Bu türdeki dolaşımın amacı ; kullanım değeri elde etmektir, kar söz konusu değildir.
2. Üretim Süreci (Sermaye Dolaşımı) • kapitalist-işçi ilişkisi esastır. • Para değişim aracı değil artık sermaye konumundadır. • -Süreç şu şekilde işler ; kapitalist, sahip olduğu sermaye ile (P), tekrar satmak amacıyla mallar (M) satın almakta ve sonra da bunları daha yüksek bir bedelle (P’) satmaktadır. • Yani Para Mal Para akımı geçerlidir. • Eğer P’ >P olmazsa dolaşımın bir anlamı yoktur. P’ >P nasıl oluşur? • M • P M’ P’ • L • Aşama IAşama IIAşama III • P ; para, M ; makine, hammadde vs. , L ; işgücü, • M’ ; üretilen mal, P’ ; üretilen malın satışından elde edilen parayı temsil etmektedir.
Sabit sermaye ; makine-ekipman, hammadde vs. gibi unsurlar değişir sermaye ; emek Artı-değer 2.aşamada emek tarafından yaratılır. Emeğin satan ve alan kişi açısından iki farklı değeri olduğu unutulmamalıdır; Kullanım Değeri ;(satın alan kişi açısından) ; emek 10 saat çalıştırılıyorsa, satın alan kişi (kapitalist) açısından değeri 10 saattir. Değişim (Mübadele) Değeri ;(satan kişi açısından) ; Emeğin mübadele değeri, üretim sürecine giren toplumsal bakımdan gerekli emek-zaman miktarı ile ölçülür. Bu anlamda emeğin mübadele değeri, geçimlik tüketimini karşılamak için gereken emek-zaman miktarına eşittir. Örneğin, bir işçinin bir günlük geçimlik tüketimini karşılamak için gerekli ürünler 4 saatte üretiliyorsa, bu emek-zaman miktarı o işçinin mübadele değeridir. Kapitalist emeği satın aldığında onu kullanım değeri kadar çalıştırmakta ancak emeğe mübadele değeri kadar ödeme yapmaktadır. Kullanım değeri genellikle mübadele değerinden daha yüksektir. Kullanım değeri ile mübadele değeri arasındaki fark, yani fazla çalışma süresi sonunda oluşan ve kapitalistin cebine giden fazlalık artı-değer olarak adlandırılır.
Fazla Çalışma Süresinin Hesaplanması, • E = fiyat/değer , • E = 100 f/s demek; 1 saatlik emek 100 franklık parasal gelir yaratmıştır şeklinde olacaktır. Mikro anlatım, mal üretimine harcanmış 1 saatlik emeğin (değer) ne kadar para ile (fiyat) ifade edildiğinin ortaya konulmasıdır. • E sembolü mikro düzeyde iki tür işlemin yapılmasına olanak tanır. • malların değerinin bilinmesi durumunda değer x E = fiyat formülünü kullanmak suretiyle değerler fiyata dönüştürülebilir. • b. tersine, bazı malların fiyatları E ile bölünürse, Fiyat / E = değer gereği, bu malların değeri tahmin edilebilir. Bu formülden yararlanmak suretiyle gerekli çalışma, fazla çalışma ve artı-değer büyüklükleri hesaplanır. • Tüketim araçlarının değeri = değişim değeri = gerekli çalışma süresi • Tüketim araçlarının değeri ise, fiyat/E = değer formülü sonucunda; • Tüketim araçlarının değeri = tüketim araçlarının fiyatı / E olarak hesaplanır. • Diğer taraftan, tüketim araçlarının fiyatı da aynı zamanda işgücünün aldığı ücrete eşit olduğundan, tüketim araçlarının değeri = gerekli çalışma süresi özdeşliği gereği; • Gerekli çalışma = tüketim araçlarının değeri = Ücret / E yazılabilir. • Gerekli çalışma süresi hesaplandıktan sonra, bulunan değer çalışma süresinden çıkılarak fazla çalışma süresi bulunur. Yani; • Fazla çalışma süresi = Çalışma süresi – Gerekli çalışma olarak hesaplanır.
Soru ; Yıllık çalışma süresi 1681 saat, yıllık ücret 166 000 FF ve E = 146 f/s olan bir ekonomide; • Günlük fazla çalışma süresini hesaplayınız • Sömürü oranını hesaplayınız • Kapitalistin cebine giren günlük artı-değer miktarını hesaplayın. • Çözüm; • 1. Yıllık çalışma süresi ; 1681 saat • 2. Yıllık ödenen ücret ; 166 000 frank • 3. Saat ücreti ; 166 000 / 1681 = 98.7 frank/saat • 4. fiyat / ücret ilişkisi ( E ) = 146 f/s. • 5. İşgücünün yıllık gerekli çalışma süresi = ücret / E formülü gereği; • 166 000 / 146 = 1136.9 saat. • 6. İşgücünün yıllık fazla çalışma süresi = çalışma süresi – gerekli çalışma gereği ; • 1681 – 1136.9 = 544.1 saat. • 7. Sekiz saatlik işgününde gerekli çalışma süresi ; yıllık 1681 saatlik çalışma süresinde 1136.9 saat gerekli çalışma süresi varsa, 8 saatlik çalışma süresinde ne kadar gerekli çalışma süresi olmalıdır düşüncesinden hareketle; • 8 x 1136.9 / 1681 = 5.41 saat • 8. Sekiz saatlik işgününde fazla çalışma = 8 – 5.41 = 2.59 saat. • 9. Fazla çalışma oranı = fazla çalışma süresi / gerekli çalışma süresi formülü gereği ; 2.59 / 5.41 = 0.478 yani % 47.8 olarak hesaplanır.
Artı-değerin Hesaplanması Artı - değer = fazla çalışma süresi x E İşgücünün sekiz saatlik bir işgününde fazla çalışma süresi = 2.59 saat ve E = 146 FF/s olduğuna göre bir işgününde kapitalistin cebine giren artı-değer miktarının parasal değeri ; Artı-değer = 2.59 x 146 = 378 FF olur. Bu işlemin doğruluğunu test/ispat etmek te mümkündür ; Bir işçinin değişim değeri yani aldığı ücret 98.7 f/s iken, bir saatlik emeği karşılığında ürettiği malın parasal değerinin 146 frank olduğu daha önce belirtilmişti. (4. madde) Bu durumda, işgücünün bir saatlik çalışması sonucunda kapitalistin cebine giren fazlalık ; 146 – 98.7 = 47.3 FF olur. Sekiz saatlik işgününde kapitalistin cebine giren toplam artı-değer tutarı ise; 47.3 x 8 = 378 FF bulunarak bir önceki işlemin doğruluğu test edilmiş olunur. Artı-değeri çoğaltmak için kapitalistlerin başvurabileceği iki yöntem vardır. mutlak artı-değer ; Kullanım değerinin artırılması yöntemi nispi artı-değer ; İşgücünün mübadele değerinin azaltılması yöntemi
Yıllık çalışma süresi; 1600 saat • Yıllık Ücret: 6400 YTL • E = 5 YTL/saat olan bir ekonomide • S.1. Marksist yaklaşıma göre işgücünün sömürü oranı % kaçtır • %2,5 b. %15 c.%25 d.%50 e.%75 • S.2. Kapitalistin cebine giren artı-değer ne kadardır. • 3 YTL b. 4 YTL c. 5 YTL d. 7 YTL e. 8 YTL • S.3. Günlük gerekli çalışma süresi ne kadardır? • a. 1,6 saat b. 5,3 saat c. 8,7 saat d. 6,4saat e. 8 saat
3. Kar Teorisi Sabit sermaye ( c ) ; fiziki ekipman (bina, makine vs.), + amortismanlar + hammaddeler Değişir sermaye ( v) ; işgücüne yapılan ücret ödemelerinin toplamıdır. Değişken sermaye aynı zamanda işgücü tarafından satın alınan tüketim araçlarının değerine eşittir. Bu durumda toplam sermaye (k) ; k = c + v olarak ifade edilir. Artı- değer oranı ( s΄) ; işgücünün yarattığı artı-değer ( s ) ile bunu elde etmek için harcanan değişken sermaye ( v ) arasındaki orandır. s΄ = s / v olarak hesaplanır. Sermayenin organik bileşimi (c΄) ; kapitalistin makineleşme derecesini yansıtır. Sabit sermayenin değişir sermaye’ye oranıdır. c΄ = c / v olarak hesaplanır. Kar oranı ( p΄) ; üretim süreci sonunda elde edilen kar ile üretim için gerekli olan fiziki üretim araçlarına (sabit sermaye) ve işgücüne yapılan ödemeler (değişir sermaye) arasında ilişkidir. Kapitalist ekonomi bir bütün olarak ele alındığında toplam kar, toplam artı-değere eşittir. Yani, p = s durumu geçerlidir. Bu eşitliğin bir sonucu olarak kar oranı ; p΄ = s / c + v olarak ifade edilir. Kar oranı ile, artı-değer oranı ve sermayenin organik bileşimi arasında ilişki kurabilmek için eşitliğin sağ tarafının pay ve paydasını v ile bölünürse; s / v p΄ = sonucuna ulaşılır. 1+ c / v
Bir kapitalist girişimci, üretim araçlarını satın almak için 25 bin frank, gerekli iş gücünü satın almak için 12.5 bin frank sermaye yatırmakta ve yıllık üretimini 45 bin frank’a satmaktadır. Bu verilere göre, a. toplam sermaye ; c = 25 bin frank , v = 12.5 bin frank ve k = c + v gereği k = 37.5 bin frank olur. b. artı-değer oranı ; makro düzeyde artı – değer, kara eşittir. Kar miktarı (p) ise ; 45 – 37.5 = 7.5 bin frank olur. p = s gereğince s = 7.5 bin franktır. Artı-değer oranı ; s΄ = s / v → 7.5 / 12.5 = 0.6 → % 60 olur. c.sermayenin organik bileşimi ; c΄ = c / v → 25 / 12.5 = 2 → % 200 olur. d. kar oranı ; p΄ =s / c + v uyarınca p΄ = 7.5 / 25 + 12.5 = 7.5 / 37.5 = 0.2 = % 20 olur. Kar oranı geniş kapsamlı ikinci formülden de hesaplanabilir ; s/v 7.5+12.5 0.6 0.6 P’ = ------- = ------------ = ------ = ------ = 0.2 = %20 1+ c/v 1+25/12.5 1+2 3
Fiyat ; ürünün fiyatı ; sabit sermaye(c), değişken sermaye (v) ile kapitalistin elde ettiği karın (p) toplanmasıyla bulunur. Ve şu şekilde formüle edilmektedir ; c + v + p = c + v + s Sermayenin Organik Bileşimi ve Kar Oranı s/v p΄ = 1+ c/v a. ekonominin tamamı açısından ortalama kar, artı-değer oranı ile sermayenin organik bileşimine bağlıdır. b. artı-değer oranı ile kar oranı arasında doğru yönlü bir ilişki vardır. Yani, sermayenin organik bileşimi (c/v) veri iken, artı-değer oranı (s/v) ne kadar yüksekse kar oranı da o derece yüksek olur. c. sermayenin organik bileşimi ile kar oranı arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Yani, artı-değer oranı veri iken, sermayenin organik bileşimi ne kadar yükselirse kar oranı o derece düşer. Kar oranı, artı-değer oranı ile doğru yönlü, sermayenin organik bileşimi ile ters yönlü ilişki içinde idi. Bu durumda daha çok değişken sermaye kullanma ve sermayenin organik bileşimini düşük tutma eğilimi olması gerekir. Acaba gerçekte durum böyle midir? Her kapitalist piyasada tutunabilmek için diğerleriyle rekabet etmek zorundadır. Rekabetten galip çıkabilmenin yolu da kapitalistin toplam artı-değerden daha fazla pay almasından geçer. Bunun için de her kapitalist, üretim tekniğindeki değişimi ilk uygulayan, böylece emeğin verimini yükselterek nispi artı-değerini diğerlerinden önce artıran kişi olmak ister. Emeğin verimliliğini artırmak için daha fazla sabit sermaye kullanmak gerekir. Daha fazla sabit sermaye ise sermayenin organik bileşiminin yükselmesi demektir. Bu süreç sonunda ürettiği malın değişim değerini toplumsal ortalamanın altına indirebilen kapitalist karını artırabilmektedir.
Ortalama Kar ; 75 / 500 = 0.15 = % 15 ortalama fiyat, c + v + p = c + v + s gereği, 575 / 5 = 115 başlangıçta sabit sermaye payı az olan 1 ve 2 no’lu firmalar ortalamanın üzerinde fiyat, artı-değer ve kar oranını yakalamıştır. Buna karşın sabit sermaye payı fazla olan 4 ve 5 no’lu firmalar ortalamanın altında fiyat, artı-değer ve kar oranına sahiptir. Yani, sermayenin organik bileşimi yükseldikçe, kar oranı, fiyatlar ve artı-değer düşüş göstermektedir. azalan kar oranı yasası ; Buna rağmen kapitalistlerin rekabetten galip çıkabilmeleri için emeğin verimini artırmaları, diğer bir ifadeyle daha fazla sabit sermaye kullanmaları yani sermayenin organik bileşiminin yükselmesi zorunludur. Zira, daha fazla işgücü talebi ücretlerin artması ve artı-değerin düşmesi demektir. Sermayenin organik bileşiminin yükselmesi de karların azalmasına sebebiyet vermektedir. Marx, bu olguyu azalan kar oranı yasası olarak adlandırmıştır.
Örnek Çözüm ; • Yukarıdaki tablodan yararlanarak ilgili soruları cevaplayınız • s.1. Piyasa artı-değer toplamı aşağıdakilerden hangisidir? • 6 b. 12 c. 30 d. 48 e. 60 • S.2. Piyasa kar oranı aşağıdakilerden hangisidir? • a.%6 b. %12 c. %16 d. %24 e. %30 • S.3. Piyasa fiyatı aşağıdakilerden hangisidir? • a. 100 b. 106 c. 112 d. 116 e. 130 • S.4. Üç numaralı firmanın kar oranı aşağıdakilerden hangisidir? • a.%6 b. %12 c. %16 d. %24 e. %30
Cevap Anahtarı • s.1. Piyasa artı-değer toplamı aşağıdakilerden hangisidir? • 6 b. 12 c. 30 d. 48 e. 60 • 50x0.6=30 20x0.6=12 10x0.6=6 30+12+6 = 48 • S.2. Piyasa kar oranı aşağıdakilerden hangisidir? • a.%6 b. %12 c. %16 d. %24 e. %30 • 30+12+6 = 48 48/3 = 16 • S.3. Piyasa fiyatı aşağıdakilerden hangisidir? • 100 b. 106 c. 1112 d. 116 e. 130 • 130+112+106 = 348 348/3 = 116 • S.4. Üç numaralı firmanın kar oranı aşağıdakilerden hangisidir? • a.%6 b. %12 c. %16 d. %24 e. %30
İrdeleme; • Marksist Süreç ; • Artı-değer(Mutlak anlamda) kar oranları sermayenin organik bileşimi • sermayenin temerküzü işsizler sistemin patlaması • Genel Eleştiriler; • Azalan kar oranına ilişkin eleştiri ;sömürü oranı veri iken, sermayenin organik bileşiminin artması demek aynı zamanda verimlilik oranlarının da artması demektir. Verimlilik oranlarının artması reel ücretlerin yükselmesi ve toplam gelirden emeğin aldığı nispi payın değişmemesi demektir. • - Diğer bazı faktörlerin kar oranlarındaki azalmayı durdurucu etkisi • dış ticaretin artması, nüfus fazlası, sabit sermaye girdilerinin ucuzlaması, firmaların daha karmaşık bir mali yapıya kavuşmaları olarak sıralanmaktadır. Bunların yanı sıra; teknoloji düzeyinin yükselmesi, kapitalist ülkelerin yeni pazarlara ulaşmaları, sermaye ihracının artması, harp sanayinin devamlı olarak gelişmesi gibi unsurlar da fiili olarak kar oranlarının azalmasını engelleyici rol oynamışlardır. • Sermayenin temerküzüne yöneltilen eleştiri • Firma ölçeği ve sektör büyüyorsa bu öngörü gerçekleşmez. • Reel ücretlerdeki artışı öngörememeye yöneltilen eleştiri • MG’den emeğin aldığı pay değişmemiştir.