1 / 49

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ve EĞİTİM PROGRAMLARI

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ve EĞİTİM PROGRAMLARI. EĞİTİM: Bireye kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürleme yoluyla istenilen davranış değişikliğini meydana getirme sürecidir EĞİTİM PROGRAMI :

evadne
Download Presentation

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ve EĞİTİM PROGRAMLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ve EĞİTİM PROGRAMLARI

  2. EĞİTİM: Bireye kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürleme yoluyla istenilen davranış değişikliğini meydana getirme sürecidir • EĞİTİM PROGRAMI: Öğrenene okulda ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir.

  3. Konu öğrenmede amaçtır, Öğretmen merkezlidir, Öğretmen her şeyi bilir ve bilgilerini çocuklara öğretme çabasındadır, Düzen ve sessizlik önemlidir, Çocuk söz dinlemekten sorumludur ve pasiftir, Dışsal güdülenme söz konusudur. Konu öğrenmede araçtır, Çocuk merkezlidir, Öğretmen çocuklar ile birlikte öğrenir,öğretici değil rehberlik edicidir, Etkin öğrenme söz konusudur, çocuklar aktiftir ve programı Güdülenmenin kaynağı içseldir. Geleneksel Eğitim Çağdaş Eğitim Programları Programları

  4. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI(2006) Bu program okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 36-72 aylık çocukların psikomotor, sosyal-duygusal,dil ve bilişsel gelişimlerinin desteklenmesini, özbakım becerilerinin kazandırılmasını ve ilköğretime hazır bulunuşluklarının sağlanmasını amaçlamaktadır.

  5. PROGRAMIN TANIMI VE ÖNEMİ Bu program, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 36-72 aylık çocukların psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel gelişimlerinin desteklenmesini, özbakım becerilerinin kazandırılmasını ve ilköğretime hazır bulunuşluklarının sağlanmasını amaçlamaktadır. 36-72 aylık çocuklara yönelik olan bu program “gelişimsel” bir programdır. Yani çocuğun tüm gelişim alanlarının geliştirilmesini esas almaktadır.

  6. Bu programda yer alan kazanımlar ilköğretim programlarında benimsenen ortak becerilerin tümünü kapsamaktadır. Problem çözme, iletişim, akıl yürütme, ilişkilendirme, karar verme, sorumluluk alma ve yerine getirme, araştırma, girişimcilik, bilinçli tüketicilik, cevre bilinci, yaratıcılık ve diğer pek çok beceri, programdaki kazanımlar doğrultusunda hazırlanan öğrenme durumları ve öğrenme ortamları aracılığıyla, oyun merkezli etkinliklerle, çocuğun aktif katılımı ve bilgiyi kendisinin yapılandırması yoluyla çocuk tarafından kolay ve doğal bir bicimde kazanılacaktır. Geliştirilen bu program, gelişimsel gereksinimleri karşılarken, gelişim alanlarının birbiri ile olan dinamik etkileşimini destekleyerek çocuğun bütün gelişim alanlarındaki davranışlarını daha üst düzeye çıkarmayı çeşitlendirmeyi ve zenginleştirmeyi hedeflemektedir. Bu özellik ile “Çoklu Zeka Kuramı”nın savunu ve vurgularıyla da tutarlıdır.

  7. OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ • Okul öncesi dönem yaşamın temelidir. Bu dönemde öğrenme hızı çok yüksektir. Bir yaş grubunun genel gelişim özellikleri o yaş grubundaki tüm çocuklar için ortaktır; ancak her çocuğun kendine özgü olduğu da unutulmamalıdır. • Okul öncesi eğitim baz temel ilkelere dayanmaktadır. Bu ilkeler şunlardır: • Okul öncesi eğitim çocuğun gereksinimlerine ve bireysel farklılıklarına • uygun olmalıdır. • 2. Okul öncesi eğitim çocuğun psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel gelişimini desteklemeli, özbakım becerilerini kazandırmalı ve onu ilköğretime hazır duruma getirmelidir. • 3. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların gereksinimlerini karşılamak amacıyla demokratik eğitim anlayışına uygun eğitim ortamları hazırlanmalıdır. • 4. Etkinlikler düzenlenirken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra çevrenin ve okulun olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır. • 5. Eğitim sürecinde çocuğun bildiklerinden başlanmalı ve deneyerek öğrenmesine olanak tanınmalıdır.

  8. 6. Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önem verilmelidir. 7. Okul öncesi dönemde verilen eğitim ile çocukların sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk,hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma duygu ve davranışlar› geliştirilmelidir. 8. Eğitim, çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, ona öz denetim kazandırmalıdır. 9. Oyun bu yaş grubundaki çocuklar için en uygun öğrenme yöntemidir. Tüm etkinlikler oyun temelli düzenlenmelidir. 10. Çocuklarla iletişimde, onların kişiliğini zedeleyici şekilde davranılmamalı, baskı ve kısıtlamalara yer verilmemelidir. 11. Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, yardıma gereksinim duyduklarında yetişkin desteği, rehberliği ve güven verici yakınlığı sağlanmalıdır. 12. Çocukların kendilerinin ve başkalarının duygularını fark etmesi desteklenmelidir.

  9. 13. Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir. 14. Programlar hazırlanırken aile ve içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate alınmalıdır. 15. Eğitim sürecine çocuğun ve ailenin etkin katılımı sağlanmalıdır. 16. Okul öncesi eğitimde çocuğun gelişimi ve okul öncesi eğitim programı düzenli olarak değerlendirilmelidir. 17. Okul öncesi eğitimde değerlendirme sonuçları çocukların, öğretmenin ve programın geliştirilmesi amacıyla etkin olarak kullanılmalıdır.

  10. OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN TANIMI

  11. Okul öncesi eğitim: 36-72 ay arasındaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin uyarıcı çevre olanakları sağlayan, onların bedensel , zihinsel, duygusal ve sosyal yönlerden gelişmelerini destekleyen, toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve ilk öğretime hazırlayan, temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan bir eğitim sürecidir.

  12. Okul Öncesi Eğitim doğumla başlar ve çocuğun İlköğretime başladığı güne kadar devam eder.

  13. Okul Öncesi Eğitim Neden Önemlidir?

  14. Okul öncesi eğitimin çocuklar, aileler ve toplum açısından birçok faydası vardır. 0-6 yaş arasını kapsayan erken çocukluk dönemi çocuğun en hızlı geliştiği dönemdir. Beyin yapısı ve fonksiyonlarının gelişiminin üçte ikilik bölümü 0-4 yaş arasında tamamlanmaktadır.

  15. Erken çocukluk dönemindeki deneyimler beynin çalışma biçimi için belirleyicidir. Yapılan çalışmalar Okul Öncesi Eğitim alan çocuklarda okula devam oranlarının ve okul başarısının daha yüksek olduğunu göstermiştir.

  16. Okul öncesi Eğitim sosyal ve duygusal gelişimi destekleyerek, yetişkinlik döneminde de kişilerin daha üretici ve verimli olmalarını ve sahip oldukları potansiyeli tam olarak kullanmalarını sağlar.

  17. Çocukların gelişim özellikleri, bireysel farklılıkları ve yetenekleri göz önüne alan, sağlıklı bir biçimde fiziksel, duygusal, dil, sosyal ve zihinsel yönden gelişimlerini sağlayan, olumlu kişilik temellerinin atıldığı, yaratıcı yönlerinin ortaya çıkarıldığı, çocukların kendilerine güven duymalarının sağlandığı,

  18. ebeveyn ve eğitimcilerin etkin olduğu kaliteli bir okul öncesi Eğitim programına katılan çocukların diğer çocuklara kıyasla gelecekte okul başarıları daha yüksek, sosyal ve duygusal, sözel, zihinsel ve fiziksel gelişim açısından daha yetkin olduklarını araştırmalar göstermiştir.

  19. Okul öncesi eğitimin önemini kısaca şu şekilde sayabiliriz:1- Çocukların zeka puanlarında yükselme2-Sınıfta kalma ve okul eğitiminden ayrılma oranlarında düşme3-Çocukların beslenme ve sağlık durumunda iyileşme4-Sosyal ve duygusal davranış gelişiminin daha ileri olması5-Daha olumlu ebeveyn-çocuk ilişkisi

  20. Bu yüzden bu dönemde çocuğun zihinsel ve bedensel geliştiği, yeterli beslenmesi ve etkileşimde bulunabildiği, onun gelişimini destekleyen bir ortamda bulunması gerekmektedir. Erken çocukluk eğitimi insan gelişiminin başlangıç noktasıdır.

  21. Okul öncesi eğitim, çocukların ve ülkemiz insanının uzun vadede daha üretken, daha yaratıcı, sorun çözmede daha yetkin olmasını sağlar.

  22. Okul öncesi eğitimin önem kazanmasına ve yaygınlaşmasına yol açan etmenler şunlardır:

  23. 1.Çocuk gelişimine ilişkin bilgilerin artması ve yaşamın ilk yıllarının sonraki yıllar üzerinde etkili olduğunun anlaşılması.2.Yapılan araştırmalarla, ilk öğretimde çocuğa kazandırılmaya çalışılan soyut öğrenmelerden önce bir hazırlık geçirmenin yararlı olduğunun öne sürülmesi.3.Okul öncesi eğitimle kazanılan sosyal uyumun çocukların daha sonraki öğrenimleri sırasında başarılarını olumlu yönde etkilediğinin anlaşılması.4.Tüm sosyal sınıflarca, eğitimin bir sosyal gruptan diğerine geçişte güçlü bir araç olduğunun bilincine varılması.

  24. 5. Çocuklu ailelerin eğitim düzeylerinin farklılığı nedeniyle, aile eğitimlerin eksikliklerinin okulöncesi eğitimle giderilerek, çocukların ilk öğretime hazırlanmalarının öneminin kavranması.6.Hemen her ülkede ekonomik kalkınma ve sanayi alanındaki hızlı gelişmelerin sonucunda kadın işçilere olan gereksinimin artması.7.Aile yapısında değişiklik olması ve çekirdek aile tipinin yaygınlaşması.

  25. 8. Ülkelerin anayasalarında var olan vatandaşlarına fırsat eşitliği sağlamak temel ilkesinin işlerlik kazanması 9. Kadın haklarına olan saygının artması, kadınların ev dışındaki sosyal,mesleki ve bireysel haklarına kavuşmaları10. Belli endüstri merkezlerine ve şehirlere göç nedeniyle mimari yapının değişmesi. Çocuklar için oyun alanlarının giderek azalması

  26. Yapılan bazı araştırmalara göre; * İnsan beyni bir yaşından önce,hızlı gelişmekte ve bu gelişim geniş bir alanı kapsamaktadır. Doğumdan hemen sonraki aylar, beynin gelişimi açısından çok önemlidir.* Beynin gelişimi, çevresel koşullardan sanıldığından çok daha fazla etkilenmektedir.* Erken yaşlarda çevrenin beyin gelişimi üzerindeki etkisi uzun sürelidir.

  27. * Çevre beynin sadece hücre sayısını ve bağlantılarının değil onların bağlanma yollarını da etkilemektedir.Okul öncesi dönemdeki deneyimler, beynin çalışma şeklini oluşturma bakımından da önemlidir.* Erken yaşlarda aşırı stres yaşayan çocukların daha sonraki yıllarda zihinsel,davranışsal ve duygusal açılardan zorluklar yaşama olasılıkları daha yüksektir.

  28. Çocuklar çevresiyle ilişki kurmalarına, öğrenmelerine ve gelişmelerine olanak tanıyan fiziksel sosyal ve psikolojik yeteneklerle dünyaya gelirler.Eğer bu yeteneklerin farkına varılmaz ve desteklenmezse, bunlar zamanla kaybolabilirler.Yaşamın ilk yıllarında kritik dönemler vardır. temel bilgi ve beceriler,kendileriyle ilgili bir kritik dönemlerde, doğrudan verilen zengin deneyimlerle kazandırılamazsa, ileriki yıllarda öğrenilebilse bile ulaşılan düzeyde eksiklikler görülür.

  29. Çocuğun ergenlik döneminde ulaştığı okuma düzeyinin yüzde 50 si dokuz yaşına kadar gerçekleşmektedir. Bu nedenle dil gelişimi ve eğitimi açısından okul öncesi eğitim çağı kritik bir dönemdir.Okul öncesi eğitim, okul başarısını ve sınıf tekrarını azaltmanın yanı sıra ; okula devamı ve iş gücü artırmakta, ergenlik suç oranını ve erken yaşlardaki hamilelikleri de azaltmaktadır. Okulöncesi eğitime yapılan yatırım ile sosyo ekonomik ve sosyal eşitsizlikler azaltılabilir.

  30. OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ

  31. 1- Okul öncesi eğitim çocuğun gelişimine ve bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır.2- Okul öncesi eğitim çocuğun psikomotor , sosyal – duygusal, dil ve bilişsel gelişimini desteklemeli, özbakım becerilerini kazandırmalı ve onu ilk öğretime hazırlamalıdır.

  32. İlköğretime hazırlık döneminde ;Sosyal olarak, çocuklar oyuncakları paylaşmanın yanında yetişkinin ilgisini, yiyecekleri paylaşmayı ve karşılıklı konuşmayı öğrenirler. Ayrıca yaşıtlarıyla çatışmaları ve ilişkilerde ortaya çıkan sorunları çözümlemeyi ve kendini nasıl ve ne zaman koruyacağını ve diğer çocukların hakkına saygı göstermeyi de öğrenirler. Bütün bunlar çocuğun ileriki yaşamında ortaya çıkan tüm sorunları çözmesine yardımcı olacak problem çözme becerilerinin artmasını sağlar.

  33. Duygusal olarak, kendi işlerini kendisi yapması, sorunları kendisinin halletmesi ve bazı kararları kendisinin vermesi sayesinde kendine güveni yükselir. Anne-babadan ayrı kalabileceğini ve onların bulunmadığı zamanlarda da kendisine bakabileceğini görmek çocuğun öz güven ve bağımsızlık duygularını artırdığı gibi, kendi kendini avutma ve oyalama becerilerinin gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca toplu yaşamanın gerektirdiği sınırlara ve kurallara uymayı da anaokulunda öğrenirler.

  34. Fiziksel olarak,kesme, yırtma, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin düzenli olarak yapılması sonucu ince motor becerileri gelişir. Ayrıca koşma, zıplama, fırlatma, tırmanma gibi kaba motor fonksiyonlarını da kullanır ve geliştirir.

  35. Zihinsel olarak, nesneleri eşleştirme, sınıflandırma, ölçme, gözlem yapma ve fikirler üretme gibi matematik ve bilim becerilerini kazanır. Canlandırma, taklit ve hayali oyunlar sayesinde hayal gücü gelişir. Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerilerini geliştirir. Kitapları incelemek, boyama ve çizimler yapmak, arkadaşlarına mektup yazmak gibi faaliyetler de erken okuma ve yazma yetilerinin gelişmesine yardımcı olur.

  36. 3- Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların gereksinimlerini karşılamak amacıyla demokratik anlayışa uygun eğitim ortamları hazırlanmalıdır.

  37. Günümüzde demokrasi neredeyse her toplumda ulaşılması için çaba sarf edilen temel hedeflerden biridir. Demokratik bir toplumun temel gereklerinden biri ise içten denetimli insanlar yetiştirmektir.İçten denetimli insanlar yetiştirmek için çocuğun çok erkenden karar verebilmesi ve verdiği kararların sonucuna katlanmayı öğrenmesi gerekir.Küçük çocukların yapacakları seçimler için karar verebilmesinde yetişkinin desteği, rehberliği ve güven verici yakınlığı önemlidir.İçten denetim çocuğa, her yaşta, yapabilecekleri konusunda kendisine ve çevresine zarar vermemek koşulu ile özgürlük ve sınırlama tanımak ve taşıyabileceği kadar sorumluluk vermekle mümkün olabilir.

  38. 4- Etkinlikler düzenlenirken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra çevrenin ve okulun olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır.5- Eğitim sürecinde çocuğun bildiklerinden başlanmalı ve deneyerek öğrenmesine olanak tanınmalıdır.

  39. İster çocuk, ister yetişkin olsun insan yeni öğrendiklerini daima önceki yaşantıları ile birleştirmek eğilimindedir. Geçmiş bilgi ve yaşantılarımız yeni öğreneceklerimiz için de temel oluşturur. Bunun başarılması, olgunlaşmayla olduğu kadar, verilecek eğitime de bağlıdır. Konuları öğretirken, daha önceki öğrenmeleri göz önünde bulunduran ve önceki bilgilerle şimdiki bilgiler arasında ilişki kuran bir yetişkin tavrı son derece önemlidir.Yeni bilgileri birbiri ile ilişki içinde ve çocuğun bildiklerinden hareket ederek vermek, konular arasında ilişki kurma ve bildiklerini yeni durumlar için kullanma becerisini geliştirir.Çocuğun önceki bildiklerinden yola çıkılarak verilen yeni bilgileri öğrenmek, çocukta herhangi bir zorluk duymadan kalıcı bilgiler kazanmasına yardımcı olur.Öğrenmeler arasında ilişki kurarken, bu ilişkiyi çocuğun etrafındaki her şeyden öğrenebileceği geniş bir çerçeveye oturtmak önemlidir.Bu donemde çocuğa sağlanabilecek zengin yaşantılar ve davranış örnekleri, geziler, hikayeler ve masallar, gözlem yapabileceği soru sorabileceği ortamlar kadar, buna imkan veren ve onun soruları paylaşabileceği, oyun arkadaşları ve yetişkinlerin varlığı da son derece önemlidir.Okul öncesi eğitimin en önemli amaçlarından biri çocuğu, kendi kendine öğrenmeye hazırlamak olmalıdır.Çocuk, eşya ve insanlarla kurduğu ilişkilerde başka bir kimsenin yardımı olmaksızın kendi basına öğrenmeyi de başarabilmelidir. Bunun için de çocuğun düşünmesini, soru sormasını, düşündükleri ifade edebilmesini, rahatça cevaplar üretebilmesini destekleyici ortamlar gerekir.

  40. 6- Çocukların Türkçe’ yi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önem verilmelidir.7- Okul öncesi dönemde verilen eğitim ile çocukların sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma duygu ve davranışları geliştirilmelidir.8- Eğitim çocuğun kendine saygı ve güven duymasını sağlamalı, ona öz denetim kazandırmalıdır.

  41. 9- Oyun bu yaş grubundaki çocuklar için en uygun öğrenme yöntemidir. Tüm etkinlikler oyun temelli düzenlenmelidir.10- Çocuklarla iletişimde, onların kişiliğini zedeleyici şekilde davranmamalı, baskı ve kısıtlamaya yer verilmemelidir.

  42. Oyun çocuğun En Önemli Öğrenme Yöntemidir. Bunun İçin iyiDüzenlenmiş bir oyun ortamı gereklidir.Okul öncesi dönemdeki çocuğun en önemli faaliyeti oyundur.Oyun oynama ve hareket etmek temel bir ihtiyaç olduğu gibi oyunu küçük çocukların öğrenmelerinde yöntem olarak kullanma da temel ilkedir.Oyun, çocuğun kendi isteği ile katıldığı, eğlendiği ve pek çok bilgi ve beceriyi kazandığı bir faaliyettir.Oyun çocuk için hem bir eğlence hem de ciddi bir iştir.Oyunda hareket vardır, karşılıklı konuşma, duygu ve düşüncelerini ifade etme imkanı vardır.Çocuk kendi fikirlerini ve duygularını anlatma fırsatını bulduğu gibi başkalarının duygu ve düşüncelerini de dinlemeyi ve anlamayı oyun sırasında öğrenir. Oyuna katılan çocuk hem kendi yeterliliklerini ve sınırlılıklarını fark eder hem de oyuna katılan diğer çocuk ve yetişkinlerle yaptığı işbirliğive kurduğu iletişimle dünya ve insanlar hakkındaki bilgilerine kaynak oluşturur. Bunun için çocuğa rahatça ve güvenle hareket edebileceği uygun ve zengin bir oyun ortamı hazırlamak gereklidir. Bu ortamda çocuk, yalnız başına olduğu kadar, diğer çocuklar ve yetişkinlerle de birlikte olabilmelidir,İyi düzenlenmiş, oyun ortamı çocuğun yaşam deneyimlerini kazanırken, kendisini baskı altında sınırlandırılmış hissetmeden rahatça hareket edebilmesine imkan verir.

  43. 11- Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmeli, yardıma gereksinim duyduklarında yetişkin desteği, rehberliği ve güven verici yakınlığı sağlanmalıdır.12- Çocukların kendilerinin ve başkalarının duygularını fark etmesi desteklenmelidir.

  44. Çocuğun kendisi hakkındaki görüşü, kendisi ile ilgili duyguları öğrenmesi ruh sağlığı için son derece önemlidir.İyi gelişebilmesi için, çocuğun çevresinde önem verdiği insanların ondan hoşlandığı ve onun bir şeyler yapabileceğine inandıklarını hissetmesi gerekir.Olumlu benlik algısı veya kendi imajı, çocuğun kapasitesini iyi bir şekildekullanmasına yardımcı olur.İnsanın kendisinin ve başkalarının duygularının farkında olması, duygularını yapıcı ve yaratıcı bir şekilde ifade edebilmesi, öğrenme için son dereceönemlidir.Çocuk okul öncesi dönemde duygularını yıkıcı ve zarar verici biçimde değil olumlu bir şekilde ifade edecek pek çok yolla tanışmalıdır. Burada yetişkinin anlayışına ve rehberliğine ihtiyaç vardır. Çocuğun duygularının farkına varabilmesi, onları ifade edebilmesi önemlidir. 0 bunu yaparken ,kendi kendisini kontrol edebilmeyi de öğrenir. Duygularını ifade için konuşmayı, çeşitli sanat etkinliklerini kullanabilen bir çocuğun kendini olumsuz davranışlarla ifade etmeye pek de ihtiyacı olmayacaktır.

  45. 13- Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme becerileri, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme davranışları geliştirilmelidir.14- Programlar hazırlanırken aile ve içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate alınmalıdır.15- Eğitim sürecine çocuğun ve ailenin etkin katılımı sağlanmalıdır.

  46. Okul öncesi dönemdeki çocuk, çevresindeki her şeye karsı ilgili, aktif bir araştırmacıdır.Bunun için olayları uzaktan izlemek değil içinde olmak, duyularını kullanarak nesnelerle tanışmak ister. Nesneleri eller, koklar, bazen tadına bazen de kırıp içine bakabilir. Bütün bunlar onun çevresini tanıma isteğinin göstergeleridir.Okul öncesi donemde çocuk adeta meraklı bir bilim insanı gibidir. Ancak onun merakı oldukça çeşitli, adeta çevresinde cereyan eden her nesne ile olayı kapsayacak şekilde yaygındır.Bu dönemde ona her şeyi yalnızca sözle anlatmak yerine, olayın oluşumuna aktif olarak katılmasını sağlamak daha eğitici bir tavırdır. Bu tavrın evde anne tarafından olduğu kadar okulda öğretmen tarafından da benimsenmesi önemlidir.Çocukta yeni konular için merak uyandırmak, onun, soru sormasını desteklemek, ilgi duyabileceği yeni konular hakkında ön bilgiler vermek ve hayal gücünü desteklemek ile sağlanabilir. Özellikle okul öncesi eğitimi, aileye değer veren, ailenin özelliklerini dikkate alan, aile ile işbirliği yapan bir öğretmen tutumu varsa yararlı olabilir. Okul öncesikurumların görevi çocuğun eğitiminde ailenin yerini almak değil, aile ile işbirliği yaparak çocuğun sağlıklı gelişebilmesi için ona yardımcı olmaktır.

  47. 16- Okul öncesi eğitimde çocuğun gelişimi ve okul öncesi eğitim programı düzenli olarak değerlendirilmelidir.17- Okul öncesi eğitimde değerlendirme sonuçları çocukların, öğretmenin ve programın geliştirilmesi amacıyla etkin olarak kullanılmalıdır.

  48. Çocuğun gelişimi değerlendirilirken ; anekdot kayıt formu, sistematik gözlem formu, oyun gözlem formu boy ve kilo çizelgesi,gelişim kontrol formu gibi formlardan yararlanmalıdır.Etkili bir gelişim dosyasında neler bulunmalıdır;1-Aileye ait bilgi formları2-Öğretmenin çeşitli durum ve zamanlarda topladığı gözlem bilgileri3-Çocuğa ve aileye ait anekdotlar4-Gelişim kontrol listelerinin sonuçları5-Öğretmenin çocukla ilgili kısa ve uzun vadedeki planları6-Çocuğa ait kişisel bilgiler

  49. Değerlendirmeler yapılırken; çocuk açısından program açısından ve öğretmen açısından değerlendirmeler yapılmalıdır.Değerlendirmeler programa esneklik kazandırmalıdır.

More Related