1 / 13

1. Fizik ve Kimyada Korunumlar

ENERJİ DEVRİMİ İletişim ve Ulaşım araçları 20. yy da modernleşti, 21.yy da Enerji devrimi yapıyoruz. 1. Fizik ve Kimyada Korunumlar KİMYADA; LAVOİSİER (1750) BİR KİMYASAL REAKSİYONA KATILAN MADDELERİN KÜTLELERİ TOPLAMI DEĞİŞMEZ: MADDENİN KORU NUMU KANUNU

hart
Download Presentation

1. Fizik ve Kimyada Korunumlar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ENERJİ DEVRİMİ İletişim ve Ulaşım araçları 20. yy da modernleşti,21.yy da Enerji devrimi yapıyoruz.

  2. 1. Fizik ve Kimyada Korunumlar KİMYADA; LAVOİSİER (1750) BİR KİMYASAL REAKSİYONA KATILAN MADDELERİN KÜTLELERİ TOPLAMI DEĞİŞMEZ: MADDENİN KORU NUMU KANUNU FİZİKTE ;LORD KELVİN (1850) ENERJİ YARATILMAZ, YOK OLMAZ , ŞEKİL DEĞİŞTİRİR MİKTARI SABİTTİR; ENERJİNİN KORUNUMU KANUNU

  3. 2. Enerji Kaynakları YETERSİZ MADDENİN KORUNUMU, GÜNLÜK YAŞAMIMIZDA YERİ YOK GİBİDİR. MADDE YETERLİ. ENERJİ HAM MADDELERİ, YETERSİZ, KISARAK KULLANIYORUZ. REZERVLER ANCAK 200 YIL DAYANABİLİR. SONRASI BELİRSİZ? Termodinamiğin 1. kanunu: Enerjinin korunumu kanunudur. «Evrenin enerjisi sabittir, yeni enerji yaratılmaz ,var olan yok edilemez, ancak şekil değiştirebilir» diyor. 160 YILLIK bu yasa, günümüz bilgileri ile uyuşmuyor. UZAYDA; YILDIZLAR,VE GEZEGENLER

  4. 3. Fizik Biliminde Yeni İki Kanun SUNUYORUM Günümüzün teknolojik olanakları, «UZAYDA VE DÜNYADA» oluşan yeni enerjileri görmemize yardımcı oluyor. YENİ ENERJİ; YER ÇEKİM (GRAVİTY) KUVVETİNİN FARKLI YOĞUNLUKTAKİ AKIŞKANLARLA ETKİLEŞİMİNDEN OLUŞUR. (AKIŞKANLARDA MADDE ve ÇEKİMDE GÜÇ AZALMAZ) • KANUN I: AKIŞKANLAR, YERÇEKİM MERKEZİ KARŞISINDA YOĞUNLUK SIRASINA DİZİLEREK ÇEKİLİRLER. • KANUN II:YERÇEKİMİ, AKIŞKANLARI YOĞUNLUK SIRASINA SOKARKEN veya BOZULAN YOĞUNLUK SIRASINI DÜZELTMEK İÇİN YER DEĞİŞTİRİRKEN, YENİ ENERJİLER OLUŞUR. (Potansiyel, Kinetik, mekanik)

  5. 4. Evrende Temel Enerjinin Doğuşu Nebula’ da bir çekirdek etrafında toplanan hidrojen miktarı arttıkça çekim etkisi ile oluşan ısının dışa yayımı için konveksiyon akımı oluşur. Yıldız oluşumu için milyonlarca yıl geçer. Bu konuda populer astronomi kitaplarında yeterli bilgiler bulunuyor. Olgunlaşma süresi yıldızın büyüklüğü ile orantılıdır. Güneşimizin 10 milyon yılda olgunlaşıp ışımaya başladığı ön görülüyor. Bütün bu aşamalardan geçerek sıcaklığın on milyon dereceyi aşmasını çekim yaratmıştır. Yeni oluşan yıldız çekirdeğinde basınç 100 bar, sıcaklık 15 milyon dereceyi bulunca hidrojen plazma haline geçerek nükleer tepkime başlar.

  6. Füzyon(güçlü nükleer kuvvet): çekim kuvveti olmadan kendiliğinden, başlayamaz ve devam edemez. Çekim kuvvetinin etkisi ile var olabilir, o var oldukça füzyon devam edecektir. Başlaması ve devam etmesi, çekim kuvvetine bağlı olan füzyon olayını bağımsız ve temel bir doğa kuvveti olarak kabul edemeyiz. •Fisyon(zayıf nükleer kuvvet) ise, uzayda füzyonda oluşturulan elementlerin bazılarına ısı enerjisi yüklenir, elemente yüklenen bu ısı, elementin sıcaklığını yükseltmez. Dünyamızda radyoaktif dediğimiz, bu gizli ısı yüklü elementler kendiliğinden ölçülü bir şekilde yavaş yavaş bozunarak yerin sıcaklığını kontrol ederler. Doğal bir enerji kaynağı olmadıkları için doğanın temel bir kuvveti değildirler. •SONUÇ:Doğanın tek temel gücü çekimdir.

  7. 5. Gözlemler • Yeryüzünde etrafımızda oluşan doğa olaylarının tamamının itici gücü yer çekimidir. • İlk bakışta çok karmaşık görünse de, onları guruplara ayırdığımızda yalın ve sade olduklarını görürüz. Dört guruba ayırdığımız doğa olaylarından ikisi yeryüzünde gözlerimizin önünde akıp gidiyor. • Doğa ile yakından ilgilenen Newton ve Einstein gibi bilginler çalışma odalarında iken, de rüzgârın estiğini yağmurun yağdığını duymuş olmaları gerekir. Her konuda görüş açıklayan Einsteein bile gerçek doğa olayları ile ilgilenmedi. • Antik çağlardan beri insanlar bilginlerin söylediklerine çok önem veriyorlardı. Enerji konusuna saygın bilim adamları temas etmedik lerinden, enerji konusu Helmholtz’ a kaldı. O diyor ki başka enerji yok hepsi bu kadar. Bu nedenle kimse enerji konusuna temas edemiyordu.

  8. DOĞA OLAYLARINI ŞU DÖRT GRUPTA İNCELEYEBİLİRİZ. • Yağışlar • Rüzgârlar • Deniz akıntıları • Tektonik hareketler Bu ana gruplara bağlı olarak oluşan, sis, kırağı, don, sel, heyelan, çığ ve toprak oluşumu gibi küçük olaylar, ana olayların yan görünümüdürler. Doğa olaylarının hareket ve canlılıkları, farklı yoğunluktaki akışkanların yerçekimi ile etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Tüm doğa olaylarını meydana getiren akışkanlarda madde kaybolmaz. İlk üç doğa olayının oluşması için gerekli olan, farklı yoğunluktaki akışkanlar güneşten ışıma sağlar. Güneşin ısıttığı su ve havanın yoğunluğu azalır. Böylece farklı yoğunlukta iki akışkan ortaya çıkar. Bu da yerçekimi ile etkileşerek doğa olayını oluşturur. Su ve havayı ısıtarak olaya giren güneş ışınları katalizör görevi yapmıştır. Doğal olay için kullanılmaz. Olaya giren miktar aynen çıkar. Enerjinin korunum yasası ve Entropi doğa ile uyumlu değil. Her yerde her zaman enerji üretiliyor. Doğa olaylarını incelemeye başlayabiliriz.

  9. Bulut 1 Kg Su 600 Kcal 600 Kcal Yağış 1 Kg Su Buharı + 600 Kcal (Gizli Isı) ıIsı) Okyanus Yüzeyi Prensip: Sıvılar buharlaşırken aldıkları ısıyı, yoğuşurken aynen geri verirler. Bu yüzden: buharlaşma ısısı, yoğuşma ısısına eşittir. Bir madde için Lb = Ly Prensip: Kütle çekim alanındaki, akışkan nesneler, kütle çekim merkezi doğrultusunda, en yoğun olanı en önde olmak üzere, yoğunluklarına göre sıralanırlar. (Akışkan nesnelerin yoğunluğu G olsun. En yoğun madde G1, diğerlerinin azalan yoğunluk sıralaması G2, G3, olsun) Kütle çekim merkezi karşısındaki sıralama daima; G1 > G2 > G3 >G4 olarak dizilirler. Burada: Deniz yüzeyinde 1 parsel (1kg) su, 600 Kcal, alarak, buharlaşır. Bu su buharı, yükselerek bulut düzeyine geldiğinde yoğuşurken, denizden aldığı 600 Kcal ısıyı, bulut ortamına bırakarak su damlacıkları haline geçer. Bu damlacıklar birleşerek bulutu oluşturur. Koşullar oluştuğunda, 1 kg su olarak, kütle çekim kuvveti doğrultusunda yağar. 6. Yağışlar

  10. 7. Rüzgarların oluşumu Alçak Basınç Merkezi Yüksek Basınç merkezi (yoğunluğudahaaz) (Yoğunluğudahaçok) Yüksek basınçtan alçak basınca doğru akan hava çekim kuvvetinin gücüyle oluşur. Alçak basınçtaki sıcak hava yükselip bulutları ısıttıktan sonra fazlası uzaya saçılır. Yeryüzünde yer değiştiren hava önüne konan türbinleri çevirerek elektrik üretmektedir.

  11. 8. Deniz Akıntıları Güneş ışınlarının katalizör etkisiyle ısınan okyanus suları yüzeyden soğuk bölgelere doğru akar. Çekim kuvvetinin etkisiyle soğuk bölgelerdeki yoğun sular alttan sıcak bölgenin altına doğru akar. Deniz akıntıları sahilleri yıkarak, deniz dibini tarayarak coğrafyayı değiştirir. Akıntının önüne konan türbinleri çevirirerek yoktan elektrik üretir.

  12. 9. Konveksiyon akımları Yer içindeki sıcaklık çekim kuvvetinin etkisiyle oluşup devam eden konveksiyon akımlarının sürtünmesiyle oluşur.

  13. Tektonik Hareketler Depremler, volkanik hareketler, jeotermal enerjinin ısı kaynağı yerçekimi kuvveti ve radyoaktif maddelerin bozunması ile meydana gelen ısıdır. Latif MUTLU 21.10.2013

More Related