1 / 18

2013 TÜRK DİLİ DERS NOTLARI

2013 TÜRK DİLİ DERS NOTLARI. I. HAFTA. DİL. KÜLTÜR. D il Nedir? Dilin Özellikleri Nelerdir? Kültür Nedir?. DİL-KÜLTÜR MÜNÂSEBETİ VE DİLİN MİLLET HAYATINDAKİ YERİ. DİL: İnsanların günlük hayatlarını sürdürebilmeleri için yemeye, içmeye ihtiyaçları olduğu kadar

lapis
Download Presentation

2013 TÜRK DİLİ DERS NOTLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 2013 TÜRK DİLİ DERS NOTLARI I. HAFTA

  2. DİL KÜLTÜR Dil Nedir? Dilin Özellikleri Nelerdir?Kültür Nedir? DİL-KÜLTÜR MÜNÂSEBETİ VE DİLİN MİLLET HAYATINDAKİ YERİ

  3. DİL: İnsanların günlük hayatlarını sürdürebilmeleri için yemeye, içmeye ihtiyaçları olduğu kadar duygularını, düşüncelerini, sevinç ve kederlerini başkalarına anlatabilmeleri için de dil denilen bir anlaşma sistemine ihtiyaçları vardır.

  4. İnsanoğlu yaratıldığı ilk günden beri birbiriyle anlaşma ihtiyacı duymuştur. Bu, birlikte yaşamanın bir gereksinimidir. Bu yüzden dilin tarihi, insanlık tarihi kadar eskilere dayanır.

  5. Dil, gücünü toplumun kültüründen alır. O toplumu meydana getiren insanların aralarında anlaşmaları için kullanılır. Öyle ki, bu sistemi sadece o toplumun insanları bilir. Böylece her milletin kendine has, kendi insanları tarafından anlaşılan bir dili ortaya çıkar.

  6. Karacaoğlan bir dörtlüğünde şöyle der: "Çıktım seyr eyledim Frengistan’ı İlleri var bizim ile benzemez Güzelleri şarkı söyler çağrışır Dilleri var bizim dile benzemez”

  7. Bir konuşma ve anlaşma sistemi olan dilin bilim adamlarınca çeşitli tarifleri yapılmıştır. • Muharrem Ergin:“İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıta; kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış birgizli antlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimaî bir müessesedir.”(MuharremErgin (1985) TürkDilBilgisi, İstanbul, s.3).

  8. Ünlü Yunan düşünürü PLATON, Kratylos adlı yapıtında dili “kendi özel düşüncelerini sesin yardımıyla, özne veyüklem’ler aracıyla anlaşılabilir duruma getirmek" biçiminde tanımlıyordu. ( Platon . Cratylos ( Louis Meridier Neşri) , - Paris, 1931.) Ferdinand de Saussure:Dilbirkâğıdadabenzetilebilir: Düşüncekâğıdınön yüzü, sesisearkayüzüdür.Kâğıdınönyüzünükestiniz mi, isteristemezarka yüzünüde kesmişolursunuz. Dilde de durum aynı: Ne ses düşünceden ayrılabilir, ne de düşünce sesten. (Ferdinand de Saussure (1980) Genel Dilbilim Dersleri I, TDK, Yayınları, Ankara, s.105). TahirNejatGencan:“Duygu, düşüncevedileklerimizianlatmayayarayan işaretlerin-dahaçok, sesişaretlerinin-hepsinebirdendildenir...Dil, düşüncenin, -dahagenişanlamıylaiçbenligimizin-aynasıdır.”(T. N.Gencan (1966) Dilbilgisi, İstanbul, s.1 Dil, insan hayatının merkezinde yer alan ve onun kendisini, evreni ve sosyal çevresini tanımasını, insanlarla iletişim kurmasını, içinde yaşadığı toplumun geçmiş birikimlerini edinmesini sağlayan bir bildirişim sistemidir,diyebiliriz. Genel anlamıyla dil, insanların anlaşmalarını çeşitli işaretlerle sağlayan bir sistemdir:Jest dili, mimik dili, pandomim dili , flama ya da bayrak dili, pırıldak dili, borazan ya da düdük dili, mors dili, çiçek dili, müzik dili, dans ya da raks dili, trafik dili...

  9. Dilin niteliğini daha iyi anlamak için yukarıdaki tanımlarımızın birçoğunun içinde de geçen dile ait öne çıkartılmasını düşündüğümüz bazı özelliklerini incelemek gerekir. 1.Dil Anlaşma Aracıdır: Dilin birinci ve asıl işlevianlaşma aracı olmasıdır. Ancak onun vasıtalığını yanlış anlamamak lâzımdır. Zira dil, tabiî bir vasıtadır. Gelişigüzel bir vasıta, maddî bir vasıta, gelip geçici iğreti bir vasıta, bir alet değildir.Dil, canlıbirvasıtagibidir. İnsanlara, fertlerehizmeteder; fakatinsanların, fertlerinkeyfinetâbideğildir.İnsanlar, onuistedikleribiçimesokamazlar, onadeğişikbirşekilveremezler. Onuolduğugibikabuletmeğe, onunhususiyetlerinedikkatetmeğe, onuntabiatınauymağa, onunkanunlarınaboyuneğmeğemecburdurlar.” 2. Dil Doğaldır:Dilinönemliözelliklerindenbiri de doğalolmasıdır. Çevremizdedoğalolaraknitelendirdiğimiz(ağaç, su, toprak, güneş, deniz, at... gibi) varlıklarıntabiatınıdeğiştirmekmümkünolmadığıgibiözitibariyledilintabiatıdadeğiştirilmez. Nitekimdilyapayolsaydı, insanlarfarklıfarklıdillerlekonuşmakveyazmakyerineortakbirdilyaparlar, onukullanırlardı.

  10. 3. Kurallarıvardır: Her dilinkendineözgükurallarıvardır. Bu kurallardilintabiatındanortayaçıkmaktadır. Dahaaçıkbirifadeylesöylemekgerekirsebiz öncekurallarıkoyupbukurallaragörekonuşmuyoruz. Mevcutkuralları, dilindoğalyapısındantespitediyoruz. Meselâ; TürkiyeTürkçesindefiilin, gelecekzamandayapılacağınıbelirtmekiçin–acak, -ecekekinikullanıyoruz. Bu ekideğiştirmek, yenibirekkuralortayaatmakgibibirtasarrufumuzolamaz. • 4. Canlıdır:Dil, kendikanunlarıiçerisindeyaşayancanlıbirvarlıktır. Canlılarınortaközelliklerindenolandoğma, büyüme, gelişmegibiözelliklerdiliçin de geçerlidir. • Dil, gelişmesinidoğalolarakgösterecektir. Ölübirkelimeyizorlagünlükdilesokmayaçalışmakbirölüyüdiriltmeyebenzervebirneticevermez. • AhmetHaşim,dilinkelimeleriniyapraklarabenzetiyor. Yapraklarilkbahardabüyümeyebaşlıyor; yazınhâlâdallardadır; sonbahardasararmayabaşlıyorvekışgelirkendökülüyor; biranlamdaölüyor. Bunungibidilde de birkelimeihtiyaçtanortayaçıkıyorbirsürekullanılıyorve belli birzamansonrakullanımdankalkıyor.

  11. 5. Gizlianlaşmalarsistemidir:Dilindoğuşukonusundaçeşitliteorilerortayaatılmışvebuteorilerleilgilitartışmalarbugün de devametmektedir: • Acaba ilk insanlarnasılanlaşıyorlardı? • Niçinmilletlerindillerifarklıfarklıdır?gibisorularınsayısıartırılabilir. Bu sorularaverilecekcevaplardabirbirindenfarklıolacaktır. • Şurasıbirgerçektirkibirdildekikelimelervekelimedizilerikonusunda o milletinbütünfertleritarihinbilinmeyendönemindegizlibiranlaşmayapmışgibi; kavramların, nesnelerin, eylemlerin... anlatımındaaynıkelimelerikullanırlar • Aynınesnelerfarklımilletlerindilindefarklıkelimelerleifadeedilir: Türklerintaş;Araplarınhacer; Farslarınseng;Ruslarınkamen, İngilizlerinstonedemesigibi. • 6. Milletinortakmalıdır: Milleti millet yapanunsurlarınbaşındadilyeralır. Her milletinkonuştuğudilkendimilletininadıylaanılır: Türk-Türkçe, Rus- Rusçagibi. • “Dilbazıinsanlarınveyazümrelerindeğil, bütünbirmilletinortakmalıdır... • O yalnız, yaşayanneslindeğil, ecdadındatorunlarındaüzerindehakkıolanderinliğinevegenişliğinebütünbir millet malıdır, millet emanetidir, millet mirasıdır, millet istikbâlidir.”Dilherşeydenöncesosyalvemillibirvarlıktır. Fertlerinüstünde, birmilletiilgilendirir. Bütünbirmilletinduyguvedüşüncehazinesiniteşkileder. Birmilletiayaktatutan, fertleribirbirinebaglayan, sosyalhayatıdüzenleyenvedevamettiren, millişuurubesleyenbirunsurolarakdilinoynadığırolçokbüyüktür. Bağımsızlığıntemelimillişuurdur. Millişuurun en kuvvetlikaynağıisedildir.

  12. 7. Sosyalbirvarlıktır: Dilinkurallarıvesözvarlığı, onunsosyalliğinigösterenözelliklerdendir. Dil, bütünyönleriyletoplumdantoplumadeğişiklikgösterir. Dilinyapısı, kurallarıvekelimehazinesi; milletinanlayışı, dünyagörüşüvefelsefesiyleyakındanilgilidir. Biranlamdamilletinkarakteri, kültürü, yaşadığıcoğrafya...dilineyansımaktadır. “SözgelişiTürkçe’de deveninrenginigösterenbirtekdevetüyükelimesibulunduğuhâlde, Arapçadaburengin ton farklarınıgösterenyüzeyakınkelimeninvarlığındansözedilmesi; AymaraKızılderililerininpatatesçeşitlerinianlatmakiçin 200 ayrıkelimekullanması; Eskimolarınkarınyağışşekillerinden her biriniayrıkelimelerleanlatmasıdilin; toplumlarınduyguvedüşüncetarzına, sosyaldurumlarına, oturduklarıyerlereveiklimşartlarına, tarihtekigeçmişlerine, zamaniçindeuğradıklarıdeğişimevegelişmeleregöre, şekilveişleyişbakımındanbirbirindenayrıbiçimlenmeyeuğradığınıgöstermektedir.”

  13. KÜLTÜR • Kökü Latince olan, Fransızcada “culture” şeklinde yer alan ve bizde “hars”, “ekin” kelimeleriyle de karşılanan “kültür” kelimesinin sözlüklerde “bireyin kazandığı bilgi”, “bir topluluğa has düşünce ve sanat eserleri”, “toprağı ekip biçme”, “üreme, gelişme”, “idmanla vücudu geliştirme”, “güzel sanatlarla ruhu terbiye etme” gibi değişik anlamları vardır. • Bir milletin veya bir topluluğun tarihî süreç içinde meydana getirdiği maddî ve mânevî ortak değerleri yine kültür kelimesiyle ifade edilir. Maddî değerlere yaşanılan mekanlar, kullanılan alet ve eşyalar, yeme ve içme, giyim ve kuşam; mânevî değerlere de dil, din, gelenek ve görenekler, örf ve adetler örnek gösterilebilir.

  14. M.Kaplan ise “Kültür ve Dil” adlı eserinde konuya şöyle yaklaşır: “Bir milletin bütün duygu ve düşünce hazinesi dil kabına veya kalıbına dökülür ve bu dil kabı ile yerden yere, nesilden nesle aktarılır. Yazı, dilin sesini kaydeden bir vasıta olarak dilin bir parçasıdır. Fakat kültür, söz ile de bir millet arasına yayılır.Dil, kültürün temeli olduğuna göre bir milletin dil ile ifade ettiği sözlü, yazılı her şey kültür kavramına girer. Sabahtan akşama kadar evde, sokakta, çarşıda, iş yerinde konuşan halk, farkında olmadan dil tarlasını eker, biçer. Dilin duygu ve düşünce ile dolmasının sebebi hayata çok yakın olmasıdır. Aslında dili yaratan hayat, daha doğrusu sosyal hayattır. Anne çocuğuna bir oyuncak verir: "Bak sana otomobil getirdim." der. Böylece çocuk, oyuncak otomobil ile beraber "otomobil" kelimesini öğrenir.”

  15. Çin filozofu Konfiçyüs'e, "Bir ülkenin yöneticisi olsanız ilk yapacağınız iş ne olurdu?” diye sorulduğunda, "Hiç şüphesiz dili gözden geçirmekle başlardım.” der ve şöyle devam eder: "Dil düzensiz olursa sözler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılamazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılamazsa, âdetler ve kültür bozulur. Âdetler ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte bunun için hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”

  16. Yahyâ Kemal’e “Ne zaman şâir olduğunuza inandınız?” diye sorarlar. Büyük şâir hiç tereddüt etmeden cevap verir: “Türkçeyi hissettiğim zaman!...”

  17. Dil birliği bozulmuş ve geçmişiyle irtibatı kesilmiş nesiller, kendilerini devrinin ve geçmişinin eserleriyle besleyerek kültürlü birer kişi olamazlar. Özetler ve ilkelerle yetinmek zorunda kalarak düşüncelerini kuruturlar. Bu nesillerin oluşturduğu milletin yıkılması kaçınılmazdır. Bir milletin tarih boyunca akıp gelen fikir, kültür din, örf, âdet ve hayat tecrübelerinin kelimelere yansımasından oluşan ve gelişerek o milletin dehasından doğan tarih ve kültürünü nesilden nesle ulaştıran dilin bozulması o milletin de bozulması, yıkılması demektir.

  18. Özgür bir devlet, kendi kültürüyle bütünleşmiş bir millet olarak yaşayabilmemiz, millet hayatındaki faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz dilimizin korunmasına ve iyi bilinmesine bağlıdır. Yaşamak için havaya, suya ihtiyacımız olduğu kadar, dile de ihtiyacımız olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım ve canlı bir varlık olan dilimizi her yerde ve her zamanda koruyalım.

More Related