1 / 61

EVLİLİKTE İLETİŞİM PROBLEMLERİ

EVLİLİKTE İLETİŞİM PROBLEMLERİ. İLETİŞİM NEDİR?.

manton
Download Presentation

EVLİLİKTE İLETİŞİM PROBLEMLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. EVLİLİKTE İLETİŞİM PROBLEMLERİ EVOP

  2. İLETİŞİM NEDİR? İletişim; karşılıklı konuşma, birbirini dinleme ve anlama sanatıdır. Aralarında iletişim sorunu olan eşlerin konuşmaları sorun çözmeye değil, kavgaya dönüşür. Birbirlerini dinlemeyi de asla beceremezler. Bu eşler aynı anda, eş zamanlı konuşur ve tartışırlar. Sonuç; birbirine küsme ve dolayısıyla çözülmemiş sorunların zaman içerisinde çığ gibi büyümesidir. EVOP

  3. İLETİŞİMSİZLİK NEDİR? İletişimsizlikberaber problem çözememek demektir.İletişimsizler aynı dili konuşamaz ve birbirlerini anlayamazlar,sürekli olarak, karşı tarafın kendilerini anlamadığından yakınırlar. Bu aslında, karşılıklı bir anlaşmazlıktır. Eşler iletişim sorunlarını çözmedikleri sürece, mutsuz yaşamlarına devam ederler. EVOP

  4. HANGİ KARAKTERLER AİLE İÇİ İLETİŞİMİ ENGELLER? Yapılan araştırmalar bir kısım karakteristik özelliklerin aile iletişimini baltaladığını tespit etmiştir. Bugünkü çalışmamız daha çok bu karakterleri tespit ve önüne geçme üzere olacaktır. EVOP

  5. 1.MESLEK AŞIKLARI Bu kişilerin gözü mesleklerinden başka bir şey görmez. Eve dosyalarla dönerler. Ya da ellerinde telefonla sürekli iş takibinde bulunurlar. “Ben size para kazanıyorum zamanım yok ki sizinle ilgileneyim vb.” diyerek eşlerini ve çocuklarını yalnızlığa iterler. EVOP

  6. 1.MESLEK AŞIKLARI Bazıları bunu para için, bazıları makam için, bazıları ise başarılı olmanın verdiği hazzı yaşamak için ,bazıları da bir tür insanlık hizmeti kanaatiyle böyle davranıyor olabilir,ama hangi sebep olursa olsun bize ailemizi ihmal etme hakkı ve yetkisi vermez. EVOP

  7. 1.MESLEK AŞIKLARI Ne için çalışıyoruz? sorusuna insanlar : Ailemizin ihtiyaçlarını karşılamak için ,diye cevap verir. Bu en önemli sorumluluklarımızdandır ama sadece sorumluluğumuz bundan mı ibarettir? Diğer bir deyişle ailemizin sadece maddi ihtiyaçları mı vardır?Bugüne kadar kimsenin ölüm döşeğindeyken, "Keşke işime biraz daha fazla zaman ayırabilseydim“dediğiduyulmamıştır. EVOP

  8. 1.MESLEK AŞIKLARI Bir babanın, bir annenin ,bir eşin üzerine düşen vazifeyi aksattığında nasıl telafi edebileceğini düşündünüz mü? Bizim bu eksikliğimiz nelere mal olacaktır? Boşanmaların ve çocuk suçlarının temel sebebini bu husus teşkil etmektedir. EVOP

  9. ŞAHSİ İHTİYAÇLAR İŞ ARKADAŞ GRUBU SOSYAL ÇEVRE AİLE EVOP

  10. 1.MESLEK AŞIKLARI Şu önemli bir hakikattir ki eşinin arkasında olduğunu hisseden kişi ,evde kendisine evi için ne kadar önemli olduğu hatırlatılan kişi işine sarılırken evini ve ailesini ihmal etmez Aynı zamanda bir eşin mutlu olabilmesi için iyi bir işadamı veya kadını ,iyi bir baba veya anne ve iyi bir eş olma rollerinin getireceği psikolojik tatmini yaşaması şarttır. EVOP

  11. 2. BEN MERKEZCİLER EVOP

  12. 2.BEN MERKEZCİLER Modernizim insanı yanlış tanımladı ve insanı mihraba oturttu.İnsanları tapınacak varlık haline getirdi.Bu insanlarda bencilliği doğurdu.Her şey benim için,herkes benim istek ve arzularıma kurban olsun mantığını getirdi.Artık insanlar biz mantığının hakim olduğu evlilikleri yürütmekten aciz.Empati yapamıyor sadece kendisini düşünebiliyor. EVOP

  13. 2.BEN MERKEZCİLER Onlar“ben” merkezliyaşayanbencilinsanlardır. Kendilerindenbaşkakimseninmutluluğunudüşünmezler. “Ben rahatedeyim, benmutluolayım” diyerekgözlerinihepalmayadikerler,fedakarlık, şefkatvemerhametduygularındanyoksundurlar. EVOP

  14. 2.BEN MERKEZCİLER Halbuki sağlıklı bir evlilik hep sen diyebilmekten geçer. Her mevzuyu düşünürken meseleye eşimiz adına da bakmamız gerekir. Mutlu evliliklerde bu bakış açısı hep eşinden yana tezahür eder.Bu mantıkla ailede iletişimin ve mutluluğun en büyük düşmanı ben demektir. EVOP

  15. 2.BEN MERKEZCİLER Eşlerini küçük görürler, hakaret ederler, sürekli kendilerinden bahsederler. Eşinin kendisi ile evlenmesinin onun adına bir talih , kendi adına bir talihsizlik olduğunu vurgular. Çocuklardaki pozitif bir hususiyeti kendisinden, negatif hususiyeti ise eşinden bilir. Düşünce katılığı vardır. Esnek değildir. Her meseleyi kişilik çatışması haline getirir. (Bu yemek sıcak denildiğinde sen bana hakaret ettin kötü aşçı dedin der.) Meselenin temelinde kendini beğenmişlik vardır. Ev dışındaki hayat ünitelerinde de benzer mantık geçerlidir. EVOP

  16. 2.BEN MERKEZCİLER Eşlerden birisi bu mantığa bürününce ailesini kendi mutluluğuna bir araç olarak görmekte ve hak etmediği bir çok şeyi de ısrarla talep etmektedir. EVOP

  17. 2.BEN MERKEZCİLER Evlilik ve aile mensubu olabilmenin temel şartı ve olmazsa olmazı nedir? Tek cümleyle anlatsak cevabı sen demektir.Bu mantıkla devam edersek ailede iletişimin ve mutluluğun en büyük düşmanı ben demektir. EVOP

  18. 3.BÜYÜMEMİŞLER Yaş olarak evlilik yapabilecek olgunlukta olan ama ruhen küçük kalmış insanlardır.Evliliği idarede tek başlarına yeterli olamazlar mutlaka aile dışından yardım alma ihtiyacı duyarlar. Bazen sorun çiftlerin kendi aile düzenlerine sınır çizememiş olmasıdır. EVOP

  19. 3.BÜYÜMEMİŞLER Genelde bu kişiler annelerine bağımlıdırlar. Kendilerine ait bir kişilikleri yoktur. Karar mekanizmaları annelerinin elindedir. Bazen anne dışında aile dışında başka bir bireyi evlilik meselerine ortak etme gayreti de görülür.Peki bu 3. şahıs ne derece bize yardım edecek altyapıya sahiptir? EVOP

  20. 3.BÜYÜMEMİŞLER Peki aile dışından 3. bir şahısla aile meselelerini paylaşmak doğru mudur? Hayır aslında ideal olanı, doğruyu çiftlerin kendi arasında temin etmesidir. Belki ilk etapta güzel ve en güzel içinden en güzeli bırakıp tecrübesizlikle güzel olanı tercih etseler de zamanla bu konuda gelişim göstereceklerdir. EVOP

  21. 3.BÜYÜMEMİŞLER Hele eşimizin karşısına onun fikrine rekabet edercesine bu üçüncü şahısların fikrini çıkarmak ama onlar bu konuda senin gibi düşünmüyor deyip, tekzip edercesine o kişileri arkamıza alıp bir nevi eşimizle aramıza bent örmeye çalışmak ve eşimizi aile yakınlarımızla karşı karşıya getirmek evliliğimize ciddi zarar vermektedir. EVOP

  22. 3.BÜYÜMEMİŞLER Ayrıca insanlar evlerini tabi rahatlık ortamı bir sığınak görür. Yaşadığı hadiseleri evin dışındaki insanlara aktaran bir eşin bulunduğu ev insanın nazarındaki bu hususiyetini kaybeder. Eşine bakışı değişir. Bizler aynı zamanda eşimizin sırdaşıyızdır da, bu unutulmamalıdır. EVOP

  23. 3.BÜYÜMEMİŞLER Eşler arasındaki ciddi problemlerin çözümünde yaşanan sıkıntılar bazen aklı selim insanları devreye sokmayı gerek kılabilir. Ama bu şahıslar çok iyi seçilmeli ve her iki taraf açısından kabul edilebilir olmalıdır. EVOP

  24. 3.BÜYÜMEMİŞ KİŞİNİN EŞİNDEN GELEN ŞİKAYETLER • Eşimin ailesine yakın oturuyoruz. • Her şeyimize karışıyorlar. • Eşim sürekli onlarda yemek yemek istiyor. • Eşim sürekli onlara harcıyor bizle ilgilenmiyor. • Her hafta sonumuzu her tatilimizi onlarla geçirmek istiyor. EVOP

  25. 4.REKABETÇİLER Evlilikte 3 dönem vardır. 1.Romantizm : Romantik duygular hakimdir. 2.Rekabet :Karşılıklı kişilik ve güç kavgalarının olduğu dönem 3.Bağlılık:Evliliğin en lezzetli dönemidir.Evlilikte aşk bu evrenin mahsulüdür. Evliler basiretli ve sabırlı davranabilirlerse 2. evreyi aşarlar. EVOP

  26. 4.REKABETÇİLER Eşlerinihayat arkadaşı, can yoldaşı değil de rakip olarak görürler. Kadın ve erkek ailenin idarecisi olma yarışına girerler. Bu rekabet koşusunda ya eşlerden birisinin kalbi durur ya da eşler, “sen ben” diye saltanat savaşını devam ettirirler. EVOP

  27. 4.REKABETÇİLER Temelde inat duygusu hakimdir. Sandalı sallayan insan örneğinde olduğu gibi Bu ailelerde eşlerin cinsiyete özgü rolleri aile içinde net anlaşılabilmiş değildir. Dolayısıyla insanlar yapması gerekenin dışında, daha çok yapmaması gerekene odaklanmıştır .Bu husus çocuk terbiyesinde de çocuğun ciddi yaralar almasına sebep olmaktadır. EVOP

  28. 4.REKABETÇİLER Rakibin yani eşin her hareketi kontrol altındadır ama istifade etmek için değil eksiklik bulmak için. Tespit edilen eksiklik herkesin önünde ortaya saçılır. Eşler birbirini itham etmekten kaçınmaz Bütün problemlerimiz senden ve senin şu saçma fikirlerinden gibi. Bu tür aileler kendilerini tanıtırken biz uzlaşamama üzerine uzlaştık derler. EVOP

  29. 5.BAĞIMLILAR Bağımlılık ailede tek bir hususta ifade edilecek bir kavram değildir. Bir kısım zararlı alışkanlıklardan tutun kumar spor hatta alışveriş bağımlılığı da bu işin içinde zikredilmelidir. EVOP

  30. 5.BAĞIMLILAR Bir kısım teferruata veya kendisine göre hobiye takılıp kalmış, kendisini alamamakta olan bu insanlar zamanla o teferruatın içinde boğulurlar ve ailesini de boğarlar. EVOP

  31. 5.BAĞIMLILAR Futbol fanatikleri ile yapılan bir röportajda sarfettikleri sözler. “ Evimize ekmek götürmediğimiz çocuğumuza ayakkabı almadığımız gün olmuştur ama takımımızın maçını kaçırdığımız olmamamıştır. ” “ Takımım galibiyeti benim için en büyük mutluluk , takımımın yenilgisi ise en büyük kahır ” “ En büyük korkum çocuğumun başka bir takımı tutması, şimdiden maçlara götürüp onunla ilgileniyorum ” EVOP

  32. 5.BAĞIMLILAR Dengeli düşünmeleri ve davranmaları çok zaman mümkün değildir. Takıntılı oldukları konuda zihinleri berraktır. Ama kendileri kabul etmese de tedavi sürecine dahil olmaları gereken bir durumdadırlar. EVOP

  33. 5.BAĞIMLILAR Özellikte erkeklerde gördüğümüz bu marazın terapisinde kadının tavrı önemlidir. «Sen ne biçim erkeksin biraz da evinle ilgilen» diye yüklenmek yerine, kadının evi çekim odağı haline getirmesi lazımdır. Önemli olan karşı tarafta ‘işim bitsin bir an önce evime gideyim” mantığının oluşturmasıdır. EVOP

  34. 5.BAĞIMLILAR İnsanın bir kısım faydalı hobiler edinmesi ve bu hobilerin dengeli takibi hayatın sıkıntılarını hafifletir. Fakat daha sağlıklısı eşlerin ortak hobiler edinmesi ve beraber takip etmesidir. EVOP

  35. 6.KÜSKÜNLER Bir nevi şımarıklık olan olur olmaz her şeye küsme davranışı evliliğin önemli düşmanlarından biridir. Şahısların aile terbiyesindeki bir takım eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Bir metot olarak öğrenilmiştir. Genelde bir evin bir kızı veya bir evin bir oğlu olarak büyütülmüş insanlar bu tip davranışları evlilik hayatına taşır. EVOP

  36. 6.KÜSKÜNLER Çocukların oyun oynarken kullandıkları bir taktiktir. Yaşı ilerleyen bireyler problemleri diplomasi ile çözerler bazen her iki eş de aynı metodu karşılıklı kullanabilir. Geri adım atmak istemezler zira bu geri adımı mağlup olmak olarak anlaşılabilir. EVOP

  37. 6.KÜSKÜNLER “ Bana bu hatayı nasıl yapar ona bir hafta küseyim de kendine çeki düzen versin” diyen kişi ne yapmış mutlu ve huzurlu geçebilecek bir yedi günü her ikisine de zehir etmiştir. Arada iletişim kesilince eşimiz kendince yorumlara girebilir bu yorumlar elbette negatif yorumlardır. Böylece iletişim yolu tamamen kapanmış olacaktır. EVOP

  38. 64 YILLIK EVLİLİĞİN 27 YILINI ‘İNAT UĞRUNA' KÜS GEÇİREN ÇİFT YAN YANA DEFNEDİLDİ Aydın'ın Koğuk köyünde yaşayan ve 64 yıllık evliliğin 27 yılını 'inat uğruna' küs geçiren Yalçınkaya çifti, 2 saat arayla ölünce yan yana defnedildi. Ailelerinin rızası olmadığı için kaçarak, 1945 yılında evlenen Kübra (81) ve Abdullah (83) Yalçınkaya çiftinin, 37 yıllık birlikteliğinde çocukları olmadı. Çift, yeğenleri Metin Yalçınkaya'yı evlat edindi. Yaşadıkları bir tartışmanın 27 yıl ayırdığı Kübra ve Metin Yalçınkaya'yı, evlatlık çocukları ve yakınları ile arkadaşlarının ikna çabaları sonuçsuz kaldı. 'İnat uğruna ayrı yaşamaya başlayan çiftten Kübra Yalçınkaya evlatlığı Metin Yalçınkaya'nın evine, Abdullah Yalçınkaya ise evin altındaki dükkanda kendisi için hazırlanan küçük bir odaya yerleşti. Yalçınkaya çifti, 27 yıl yaşamlarını bu şekilde sürdürdü. Barıştırma çabaları sonuçsuz kalan çiftten Kübra Yalçınkaya, önceki gün hayatını kaybetti. Eşinin ölüm haberi üzerine büyük üzüntü yaşayan Abdullah Yalçınkaya da 2 saat sonra öldü. EVOP

  39. 7.SORUMSUZLAR Evlilik bir sorumluluktur. Bir aile kurmaya niyet eden kişinin birçok şeyden fedakârlık yapması gerekir. ‘Ben sorumsuzca bildiğim gibi yaşarım’ diyerek yaşayanlar, eş ve çocuklarına bir ömür boyu ızdırap çektirirler. EVOP

  40. 7.SORUMSUZLAR Sorumsuzluk en önemli iletişimsizlik sebepleri arasında yer alır. İlgisizler evli oldukları halde evli ve sorumluluk sahibi olduğunun farkında değildir. Bekar bir insan gibi yaşar, ne zaman canı isterse o zaman sorumluluklarını takip eder. Çok zaman mesele kangren olmadan girişimde bulunmaz. EVOP

  41. 7.SORUMSUZLAR Genelde arkadaş grubu ile bir kısım hobilerini gerçekleştirme adına zaman geçirir. İlgisiz ve düzensiz yaşam, hayatının tamamına hakimdir. Diğer eş onun da sorumluluklarını yerine getirmektedir. Sorumsuzluk durumunu eşine izah ederken mutlaka yalana başvurur. EVOP

  42. 7.SORUMSUZLAR Aile tam manası ile bir ortaklıktır. Şirket ortaklıklarının devamı nasıl her ortağın kendi sorumluluğunu yerine getirmesine bağlıysa, her iki eş üzerine düşeni yerine getirmediğinde evlilik tehlikeye girmiş olur. Hiç kimse evlenirken bir başkasının kahrını çekmek düşüncesi ile evlenmez. EVOP

  43. 8. KISKANÇLAR Az miktarda kıskançlık duygusu evlilikte tutkal etkisi yapar, eşleri bir arada tutmak, evlilik bağlarını güçlendirmek açısından yararlıdır. İlişkiyi diri tutan, kişileri birbirine bağlayan kıskançlık doğaldır. Ancak, patalojik kıskançlıkların çoğu, kişinin sevdiği insanı kaybetme, aldatılma korkusunun ve kendine olan güvensizliğinin sonucudur. Bu tür kıskançlıkeşinin ilgisinden, sevgisinden yoksun kalma kaygısı taşıdığı için bu hem kıskanan kişiye, hem de ilişkiye zarar verir. Kıskançlığın yoğun yaşandığı evlilikler, kıskanan için de, kıskanılan için de çekilmez olur. EVOP

  44. Kıskançlık evlilikte zaman içinde ortaya çıkar ve kıskandığı kişinin özgürlüklerini kısıtlamak ve kendisine uydu haline getirmek şekliyle kendisini gösterir. İlişkiyi tükenmeye mahkum eder. Ölüme kadar götürebilir. Ve yardım alınmadan çözülmez. EVOP

  45. 8. KISKANÇLAR Her şeyden önce yersiz yere kıskanılan kişi, kendisini kapana kısılmış hisseder. Kıskanan ise, zaten en büyük zararı kendisine vermektedir. Böylece evliliğin temelleri sarsılabilir Bu bir hastalıktır ve tedavisi gerekir. İşin zor tarafı ise, kişinin kendisinin hasta ve tedaviye ihtiyacı olduğunu asla kabul etmemesidir.Zira kıskançlığı yaşamak negatif bir duygu olmasından dolayı utandırıcıdır. EVOP

  46. 8. KISKANÇLAR Kıskanan kişi devamlı eşini sorgular. Onun kendisini sevip sevmediğini ve başkasına ilgisi olup olmadığını öğrenmek ister. Eşinin ona ait özel günleri hatırlamasını bekler. Sabah evden giderken açılıp açılmadığını kontrol etmek için perdeleri işaretleyenler, eve gelince banyoyu, sabunu kontrol edenler, eşlerini kapıcıyla bile konuşturmayanlar eşinin işyerine ansızın gelip onu kontrol eden, cep telefonu dökümlerini çıkarıp hesap soran ,eşinin elbisesi üzerinde saç arayan, telefonlarına gelen mesajları inceleyen gibi hezeyan derecesinde kıskançlık hisseden insanlarla karşılaşıyoruz. EVOP

  47. 8. KISKANÇLAR Evliliğin ilk yıllarında eşlerin ilgisi sadece birbirlerinedir. Zamanla erkek işi, kadın evi ile daha yoğun ilgilenmeye başlar. Eğer eşlerin arasında açık iletişim yoksa zihinde bir kısım senaryolar yazılır ve bunlara inanılmaya başlanır. Kıskançlık kaybetme duygusundan ortaya çıkar demiştik. Kıskanan sık sık sana güveniyorum ama diğer insanlara güvenmiyorum dese de asıl sebep eşine olan güvensizliğidir. İlacı da sevgi ile beraber güvendir .Eşler arasında karşılıklı güven ve sevgi her iki tarafın negatif duygularını törpüler. Aksi taktirde kıskanılan eşi kaçırır. Kıskanan eş şu soruyu kendi kendine sormalı ‘Eğer beni aldatacağından endişe ediyorsam ,acaba aldatılmayı hak edecek ben ne yaptım?’ EVOP

  48. 8. KISKANÇLAR Kıskanan eşle çatışmaya girmek doğru değildir. Çatışma onun fikirlerini teyit edebilecek kontrolsüz sözlerin sarfedilmesine vesile olur. Onun yerine “ Sen beni itham ediyorsun ama bunu ispatlaman gerekir” ya da “ ya bana güven, ya da bu evliliği bitirelim “ denmelidir. Kıskanç eş aslında “ Bana önem ver ,bana değer ver “ mesajını aktarır. Bu mesajı alıp, ona ihtiyaç duyduğu önemi verebilmek yerinde bir davranış olmalıdır. EVOP

  49. Lev Tolstoy yaşadığı müddetçe eşinin kıskançlığından çok çekti, 82 yaşındayken eşinin bir kıskançlık nöbetine dayanamayarak evi terk etti. Bir tren garında hayata gözlerini yumdu vasiyeti “bu kadın cenazeme gelmesin, orada onunla birlikte olmak istemiyorum.”idi Bu Dünyayı Onunla Birlikte Olmamak İçin Terk Ediyorum..! EVOP

  50. Karısı Sofia ölürken kızlarına “Babanızı ben öldürdüm, hiç bir şey de kazanmadım” demiştir. Keşke Böyle Yapmasaydım..! EVOP

More Related