230 likes | 630 Views
6. Kentli Hakları. Kentli Haklarının Tarihçesi. 1870’li yıllarda Fransa’daki toplumsal hareketlerle (Paris Komünü) gündeme gelmiş, Özellikle 1900’lü yıllardan sonra insan hakları ve kentle ilgili antlaşma ve sözleşmelerle belirginleşmiştir.
E N D
Kentli Haklarının Tarihçesi • 1870’li yıllarda Fransa’daki toplumsal hareketlerle (Paris Komünü) gündeme gelmiş, • Özellikle 1900’lü yıllardan sonra insan hakları ve kentle ilgili antlaşma ve sözleşmelerle belirginleşmiştir. • Bu konuda doğrudan düzenlemeler 1980’li yıllarda yapılmıştır.
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, • Paris Şartı, Rio Zirvesi, • Maastricht Antlaşması • BM İnsan Yerleşimleri Konferansı (Habitat II) • Avrupa Kentsel Şartı (1992); Kentli haklarının somut ve tüzel bir nitelik kazanması, (Avrupa Konseyi)
AKŞ: Şart’ta, insan yerleşimlerinde olumlu gelişmelerin politikacı, yönetici ve halkın birlikte hareket etmesi ve katılımın sağlanmasıyla olanaklı olduğu savunulur. • Kentli hakları, gelişmiş demokrasi, özgürlük ve insan haklarını kurmanın temel araçlarından birisi olarak, ülkemizin de gündeminde olan bir konudur. • AKŞ, devletlerin değil, yerel yönetimlerin imzasına açılmıştır. • Ülkemizde henüz hiç bir belediye bu şartı imzalamamıştır.
Temsili demokrasi krizi ve alternatif arayışlar; “çoğulcu demokrasi”, “katılımcı demokrasi” ya da “yerel demokrasi” = kent (teorik altyapı) • Artan refah ve gelişen insan hakları nedeniyle kentte yaşayanların, sırf kentte yaşamaktan doğan bir takım hakları ortaya çıkmıştır. • Bu süreçte en son ortaya çıkan hak kategorilerinden birisi olan bu haklara “kentli hakları” denilmektedir.
Kentli Hakları Nedir? • Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi tanıyan çıkarları ifade eder. • Kentli Hakkı da “bir kentte doğmuş, büyümüş ya da yaşamış olan ve o kentle kişiliği arasında tarihsel, kültürel ve duygusal bağlar bulunan kentli bireyin, bu kimlikle kimi kent olanaklarından yararlanmaya hak kazanmış olmasını ve aynı zamanda kimi toplumsal sorumluluk ve yükümlülüklerini ifade eder.
“Kentli hakları” , diğer insan hakları dışında, kentlilerin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal haklarını kentsel mekânda kullanabilmesi, kent yaşamının gerektirdiği şart ve imkânların kentlilere sağlanması olarak tanımlanabilir. • KH, sadece “pragmatik maddi gereksinmelerden (belediye hizmetleri gibi)” oluşmaz. • Kentte sosyal, ekonomik, kültürel, dinsel, etik ve ekolojik özellikler gibi pek çok boyutu içerir.
Kentli Haklarının Unsurları • Kentli hakları, hukuki niteliği gereği “hak” ve «sorumluluk” gibi iki temel özelliğe sahiptir. • Hak:kentte yaşayanların ekonomik, toplumsal, çevresel ve siyasal gereksinmelerinin karşılanması bağlamında yönetici erkin (merkezi devlet ya da yerel yönetimler) yükümlülüklerini içerir. • Kentli bunları talep etme hakkına sahiptir.
Sorumluluk: • Kentlilerin bu hakların gerçekleştirilmesine, korunmasına, geliştirilmesine ilişkin taleplerini kent yönetimine bildirebilmelerini, • Bununla ilgili eylem ve etkinliklerde bulunmalarını, • Örgütlenmelerini, • Bunlara ilişkin kararlara katılmalarını, • Bilgi istemelerini ve denetlenmelerini içerir. • Sorumlulukların yerine getirilebilmesinin yasal ve etik koşullarının sağlanması ve korunması şarttır.
Kentli Haklarının Kullanılması • Kentli haklarının felsefesi, sanayi sonrası toplumda ortaya çıkan “kentli birey” özelliklerine dayanır. • Endüstrileşmeden önce birey, kendisine dışarıdan empoze edilen bir düzen sistemine tabidir. • Günümüz sanayi toplumunda toplumsal bütünleşmede “edilgen birey”in yerini, sistemin olumsuzluklarını gören/eleştiren ve dahası ona katılan, sosyal bakımdan olgunluğa erişmiş «etken birey» almıştır.
Kentli haklarının gerçekleşmesi ve sağlıklı işleyebilmesi, dayanışma ve işbirliğine hazır bireylere bağlıdır. • Bu bakımdan bir kentte yaşayan, o kentle bütünleşen ve kendini o kente ait ve dolayısıyla sorumlu hisseden (kentlilik bilinci olan) bireyler, kentli haklarının gerçekleşmesi ve izlenmesinde en önemli öğedir. • Kent kültürünün yerleşik olmadığı ve dolayısıyla kentlilik bilincinin gelişmemiş olduğu kentlerde kentli haklarının gerçekleşmesi zor ve risklidir.
Kentli Haklarının İşlevleri • KH, kentte yaşayan bireylerin kentsel hizmetlerden yaralanmasını ve demokratik hak ve özgürlüklerini kullanmalarına olanak tanır. • Öte yandan KH, “kentsel bütünleşme” ve “kentlilik bilinci” bağlamında özellikle kırdan kente göç edenleraçısından önemli bir işleve sahiptir. • Kentlerde nitelikli eğitim, sağlık ve iş güvencesi başta olmak üzere, kentli haklarının tüm boyutlarıyla gerçekleştirilmesi, kentsel bütünleşme sürecini hızlandırıcı etki yapacaktır
KH gerçekleşmesi, kent ortamından kaynaklanan olumsuzluklara karşın, örgütlenebilen, kolektif bilinç oluşturabilen toplumları ve yasal çözümlere başvuran, kent mekânlarını ve kentsel yaşam biçimini sahiplenen bireyleri yaratacaktır. • Aksi halde, kentte yaşayanlar özgürlükçü ve demokratik rollerini gereği gibi gerçekleştiremeyecek, kente gelen kırsal birey “kentli” kimliğine kavuşamayacaktır. • Bu durumda kentler “tanımsız”, “kimliksiz” ve “güvensiz” mekânlara dönüşecektir. • Böyle bir kent ortamı, göçle gelenleri kentlileştiremeyeceği gibi yerleşik kentlilerde de “kenti umursamama”, “kendini kentle bütünleyememe” ve “kente aidiyet duymama” gibi duygular yaratacak ve sonuçta “sahipsiz kentler” ortaya çıkacaktır
Türkiye’de Kentli Haklarıyla İlgili Sorunlar • 1.Siyasal Kültür: Türkiye’de kamudan faydalanma anlayışı çok yüksek olduğundan, belediyeler, katılımcılar tarafından salt “mali kaynak” olarak görülmektedir. Bu durumda katılım, yerel yönetim sürecinde etkinlik ve verimlilikten daha çok mali nitelikli masraf artışına yol açmaktadır. • 2. Sosyal Faktörler: Kentlerde kır kültürünün etkileri devam etmektedir.
3. Ekonomik Faktörler: Bölgeler arası ve bireyler arası ekonomik farklılıkların çok olması yerel yönetimlerden beklentileri artırmakta ve de kamu kuruluşları aracılığıyla zenginleşme arzusunu ortaya çıkarmaktadır. • 4. Psikolojik Faktörler: Yerel yönetimler, yerel kaynakları kullanma olanaklarına sahip olduklarından, bu kaynakların kullanımında keyfi tutumlar olabilmekte, bu da toplumda katılım süreçlerinin anlamsız bulunmasına yol açmaktadır.
«Dostlar alışverişte görsün» • Kentleri ilgilendiren bu tür uygulamalar karşısında hazır bir kentli kamuoyunun bulunuyor oluşu, artık yerel yönetimler tarafından kentsel uygulamalarda hesaba katılan bir gerçekliğe dönüşmüş durumdadır. • Son yıllarda yerel yönetimlerin yapmayı düşündükleri bazı uygulamalar öncesinde, söz konusu uygulamaların medya üzerinden yoğun biçimde tartışılması, bu görüşü destekler niteliktedir.
Kentlerde Rant Ekonomisi • “Ülkemizin kentlerinde yaşayan insanlardan [insanların] büyük bir çoğunluğu, kent hakları diye bilinen temel hakların birçoğundan yoksundurlar. Bu haklardan yararlanma dereceleri, rant ekonomisinin kendine özgü kurallarına ve arsa mafyası adı verilen karanlık güçlerin hoşgörüsüne hemen hemen tümüyle terkedilmiş gibidir. Bu koşullarda, açıktır ki, kent insanını özgür saymağa, hele de bu özgürlüğü ona kent havasının bahşetmiş olduğunu varsaymağa olanak kalmaz.” • Prof.Dr. Ruşen KELEŞ
Himayecilik • Kentlerdeki fiili durumların yanı sıra Türk siyasal yaşamına egemen olan “himayecilik eğilimleri” de kentsel sorunların kaynağı olabilmektedir. • Siyasal örgütlenme içinde karar verici ve denetleyici konumunda olanların, himayeleri altındaki kişi ya da gruplara hizmetleri karşılığında çıkar dağıtmalarına dayalı olan siyasal gerçeklik, kent politikasında rant dağıtılması biçiminde gerçekleşmektedir
Hemşehri dernekleri • Hemşehri dernekleri başlangıçta kente alışmak için görece uygun ortamlar yaratırken, sonradan, özellikle büyük kentteki kültürel çeşitliliğinin yarattığı potansiyel “dernekleşme/dayanışma yarışı” nedeniyle “güç oluşturma” işlevini görmektedirler.
Çözüm?? • KH’nin gerçekleşmesi için öncelikle ülke genelinde temel hak ve hürriyetlerin daha özenli korunmasına ve yukarıdaki fiili şartları yaratanlara karşı kamu güvenliğinin ve hukuksal güvenliğin etkin biçimde sağlanmasına ihtiyaç vardır. • Hemşehri dernekleri, diğer yöresel dayanışma işlevlerinin yanısıra kırdan gelen hemşehrilerin kente uyum sürecini hızlandırmak, kolaylaştırmak ve bu konuda rehberlik etmeyi de amaçlamalıdır. • Bireylerde kent kültürü olgusu ile kentlilik bilinci geliştirme çabaları, eğitim sisteminin önem verilen bir konusu olmalıdır.