1 / 58

KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR

KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR. YMM SAKIP ŞEKER ANKARA, 02.04.2008 ANKARA S.M.M.M.O. Meşrutiyet Cad.29/17 Kızılay / ANKARA 0312 417 0596 pbx www.kanitymm.com.tr. KV’ den İSTİSNA EDİLEN KAZANÇLAR. İştirak Kazançları İstisnası Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası

nida
Download Presentation

KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KURUMLAR VERGİSİNDE İSTİSNALAR YMM SAKIP ŞEKER ANKARA, 02.04.2008 ANKARA S.M.M.M.O. Meşrutiyet Cad.29/17 Kızılay / ANKARA 0312 417 0596 pbx www.kanitymm.com.tr

  2. KV’ den İSTİSNA EDİLEN KAZANÇLAR • İştirak Kazançları İstisnası • Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası • A.Ş’lerin Yurtdışı İştirak Hisselerini Elden Çıkarmalarına İlişkin İstisna • Emisyon Primi İstisnası • Yatırım Fon ve Ortaklıkların Kazançlarına İlişkin İstisna • Taşınmaz ve İştirak Hisseleri Satış Kazancı İstisnası • Bankalara veya TMSF’ye Borçlu Olan Kurumlara İlişkin İstisna • Bankalara Tanınan Taşınmazlar,İştirak Hisseleri, Rüçhan Hakkı Satışlarından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna

  3. İstisnalar (Devam) • Yurtdışı Şube Kazançları İstisnası • Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlara İlişkin İstisna • Özel Okul ve Rehabilitasyon Merkezi İşletilmesinden Elde edilen Kazançlara İlişkin İstisna • Kooperatiflerde Risturn İstisnası • Yatırım İndirimi İstisnası • OHAL ve KÖY’lerde Geçici İstisna • Türk Uluslar arası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesi ve Devrinden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna • Teknokentlerde Yapılan Faaliyetlere İlişkin Kazanç İstisnası • Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna

  4. İştirak Kazançları İstisnası • Tam mükellefiyete tabi bir kurumun sermayesine katılınması nedeniyle elde edilen bir kazanç olmalı • Kara katılma imkanı veren kurucu senetleri ve intifa senetleri de aynı nitelikte olup istisnadan faydalanır • Mükerrer vergilendirmeyi önleme amacı var. Ancak ana şirkette vergileme yapılmamış olsa dahi istisna geçerli • GVK 75/3 kapsamındaki yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kar payları da iştirak eden kurumda istisnadan faydalanır • İştirakin oranı ve süresinin önemi yok

  5. Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası • Yurt dışında iştirak edilen kurum anonim veya limited şirket statüsünde olmalı • İştirak edilen kurumun merkezi Türkiye’de olmamalı • Yurtdışındaki iştirakin sermayesinin en az %10’una sahip olunmalı • Kazancın elde edildiği tarih itibariyle iştirak payı aralıksız en az bir yıl elde bulundurulmalı • İştirak kazancı için en az %15 oranında vergi ödenmiş olmalı • Yabancı kurumun faaliyet konusu finansman temini, sigortacılık veya menkul kıymet yatırımı ise yurtdışında ödenen vergi yükü en az %20 olmalı • İştirak kazancının kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması • Yukarıdaki koşullar topluca dikkate alınmalıdır • Transfer edilen kazancın Türk Lirasına çevrilmesi zorunlu değildir • Kur farkları istisna kazancın hesabında dikkate alınmayacak • Yurt dışı inşaat işleri için zorunluluk nedeniyle kurulan şirketlerden elde edilen iştirak kazançları hiçbir koşula bağlı olmaksızın kurumlar vergisinden istisna

  6. Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazançlarının Durumu • Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kar payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın belli koşulların varlığı halinde ( iştirakin gayrisafi hasılatının %25 veya fazlasının hizmet gelirlerinden meydana gelmesi, bilanço karı üzerinden %10 ‘dan daha az vergi yükü taşıması, iştirakin yıllık cirosunun 100 bin YTL’yi aşması) Türkiye’de kurumlar vergisine tabidir. • Kontrol edilen yurt dışındaki iştirakin yurt dışında ödemiş olduğu gelir/kurumlar vergileri Türkiye’de hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilir.

  7. Yurtdışı İştirak Hisselerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlara İlişkin İstisna • İstisnadan tam mükellef anonim şirketler yararlanabilecektir • Yurt dışındaki iştirakin anonim veya limited şirket statüsünde olması • Kurumun aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurtdışı iştirak hisselerinden oluşması ve yurtdışı iştiraklerinin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirak edilmesi • Satışa konu iştirak hissesinin en az iki tam yıl aktifte bulundurulması • Yurtiçi iştirak hisselerinin satışında kazancın %75’i istisna olduğu halde yurt dışı iştiraklerde istisna oranı %100. Ayrıca, söz konusu kazancın işletmeden çekilmesi yasağı da yok. • Bu istisnanın adresi belli değil … Yararlanabilecek mükellef sayısı son derece sınırlı

  8. Emisyon Primi Kazancı İstisnası -Anonim şirketlerin gerek kuruluş gerekse sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerinin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde oluşan kazançlar” emisyon primi” veya “hisse senedi ihraç primi” olarak adlandırılmaktadır. -Emisyon primlerinin bir kazanç mı yoksa sermaye yedeği mi olduğu tartışmalıdır. -Şirketlere yeni ortak alınmasında önemli bir teşvik unsuru olup, eski ortakların elde ettiği kazanç vergi dışında tutulmakta ve kazanç (prim) şirkette kaldığı için şirketin büyümesinde kullanılmaktadır. Emisyon primlerinin ortaklara dağıtılmaması esastır.

  9. Menkul Kıymetler Yatırım Fon ve Ortaklıklarının Portföy İşletmeciliğinden Doğan Kazanç İstisnası • Türkiye’de kurulu; -Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları -Altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları -Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları -Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları -Emeklilik yatırım fonlarının kazançları -Konut finansman fonları ile varlık finansman fonlarının kazançları Söz konusu fon ve ortaklıkların portföy yapısının en az %51’i devamlı olarak Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmesi gerekmektedir.

  10. Taşınmazlar,İştirak Hisseleri, Rüçhan Haklarının Satış Karının %75’inin İstisna Edilmesi Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerine kayıtlı taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışına ilişkin öteden beri süre gelen %100’lük istisna %75 oranına çekilmiştir. Bununla birlikte istisnanın kapsamı genişletilmiştir. Buna göre kurumların; • kurucu sentleri • intifa senetleri • Rüçhan haklarının satışından doğan kazançlar da %75’i istisna kapsamına dahil edilecektir. • Satıştan zarar doğması halinde zararın da %75’inin kanunen kabul edilmeyen gider kabul edileceğine ilişkin tartışmalar netlik kazanmamıştır.Bize göre zararın tamamı matrahın tespitinde indirilebilir.

  11. İstisna satışın yapıldığı yılda uygulanacaktır. Diğer bir ifade ile istisna da tahsil esası değil tahakkuk esası geçerlidir. Satışı izleyen 2.yılın sonuna kadar tahsilat yapılmaz ise istisna hakkı iptal edilecektir. -Söz konusu istisnadan yararlanılması için kazancın sermayeye ilave şartı kaldırılmıştır. 5 yıl süre ile özel fonda tutulması yeterlidir. -Fon hesabına alma zamanı kurumlar vergisi beyannamesinin verilme tarihine kadardır. -Satışların nakit karşılığı yapılması gerekmektedir. (devir,temlik, takas, hariç). Borca karşılık rızaen devir ve icra yoluyla satışlarda da istisnadan faydalanılabilir. -2007 yılında 130.000 YTL’nin üzerinde istisnadan faydalanan kurumlarınayrıca YMM raporu düzenlettirmesi gerekir. Tam tasdik sözleşmesi bulunanlarda ayrıca rapora ihtiyaç yoktur. -Kooperatifler de söz konusu istisnadan faydalanabilir.

  12. Taşınmazdan Maksat; • arazi • tapu siciline kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar.Ancak tapu kütüğüne işlenmiş olan taşınmaz lehine kurulan en az 30 yılın üzerinde kurulan irtifak haklarının ( üst hakkı, mecra hakkı,kaynak hakkı… gibi) satışı istisna kapsamındadır.(Tapu Sicil Tüzüğü, md:10) • kat mülkiyetine kayıtlı bağımsız bölümler. • Madenler taşınmaz sayılmadığı için maden arama ve işletme haklarının satışı bu kapsamda değerlendirilmez • Cins tashihi yapılmayan binaların satışında istisna uygulanmaz.

  13. Taşınmazlara (Devam) • Satış vaadi sözleşmesi ile yapılan satışlar geçersizdir • Aktifleştirilen yenileme harcamaları iki yılın hesabında dikkate alınmaz • Tamamlanmayan binalarda arsaya isabet eden kısım istisnadan yararlandırılır • OSB’lerce katılımcılara tahsis edilen ancak tapu kaydı katılımcı üzerinde bulunmayan arsaların satışı istisna kapsamında değildir. • Finansal kiralama yöntemiyle edinilen taşınmazlarda 2 yılın hesabı tapuya tescilden itibaren • Devir, bölünme ve birleşmelerde 2 yılın hesabı ilk iktisap tarihidir.

  14. İstisnadan Faydalanamayacak Olanlar • Menkul kıymet ve taşınmaz ticaretiyle uğraşanlar • Esas faaliyeti taşınmaz kiralama işi olanların bu amaçla sahip oldukları taşınmaz satışları • Kat karşılığı inşaat işlerinden elde edilen taşınmazlar • Para karşılığı olmayan devir, trampa ve temlikler karşılığı yapılan satış işlemleri (Rızaen veya icra yoluyla satışlar hariç) • Satan kurumun mali yapısında bir iyileşme olması gerekir. Arsanın satılıp yerine arsa alınması şirketin mali yapısı üzerinde olumlu etki yapmaz. Özel durumlar dikkate alınabilir

  15. İştirak Hisselerinde İktisap Tarihi • Bedelsiz hisselerde iktisap tarihi, bedelli ilk iktisap tarihi esas alınır • Rüçhan hakkı kuponlarını ellerinde bulunduranların rüçhan hakkı kuponları karşılığında itibari değeri ile yeni hisse senedi iktisabında iktisap tarihi eski senetlerin iktisap tarihi esas alınır. • Aynı kuruma ait iştirak hisselerinin değişik tarihlerde edinilip bir kısmının satılması halinde gerek 2 yılın hesabında gerekse maliyet bedelinin tespitinde FİFO yöntemi kullanılmalıdır.

  16. İştirak Hissesinden Maksat; • Anonim şirketlerin hisse senetleri • Limited şirketlerin iştirak payları • Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortağa ait ortalık payları • İş ortaklarının ortaklık payları • Adi ortaklıkların ortaklık payları .

  17. Diğer Konular • Muvazaa olmadıkça grup şirketlerle olan işlemler de söz konusu istisnadan yararlandırılabilir. • Eski işyerinin satılıp yeni bir işyeri alınmasında ekonomik katkı varsa istisnadan faydalanılacaktır. Organize sanayi bölgesi dışındaki taşınmazın satılıp OSB’nde yeni bina alınması veya yatırım yapılması kanunun amacına uygundur. • Vade farkı ve kur farkları istisnadan yararlan-dırılmayacaktır. • İstisnadan yararlanılması zorunlu değildir.

  18. İştirak Hisselerine Ait Finansman Giderleri • İştirak hisseleri alımlarıyla ilgili finansman giderleri hariç,kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez. • Hisse senetleri alış bedeli ile değerlenir. Vadeli alımlarda ödenen finansman giderlerinin doğrudan gider yazılması gerekir.Hissenin satış tarihinden sonra ödenecek finansman giderlerinin de özel hüküm gereği zarar yazılması mümkün. Taşınmaz satışların da ise finansman giderleri maliyete ilave edilenler hariç gider kabul edilmeyecektir.

  19. İştiraklerden Elde Edilen Bedelsiz Hisselerin Kaydı • Kar yedeklerinden sağlanan bedelsiz hisseler iştirak eden kurumda sermaye yedeği mi, kar yedeği mi olarak muhasebeleştirilmeli?Tebliğde kar yedeği olarak kaydedilmesi gerektiği ve iştirak kazancı istisnası olarak beyannamede indirilmesi gerekmektedir. • 1 nolu KVK Genel Tebliğinde sermaye yedeklerinden kaynaklanan bedelsiz hisselerin iştirak edenler yönünden aktif ve pasifte bir artışa neden olmaması gerektiği, aktifte tutulan hisselerin sadece adedinin değişeceği, bedelinde bir değişme yapılmayacağı belirtilmiştir.

  20. Devam • Ancak, sermaye düzeltme olumlu farklarından kaynaklanan bedelsiz hisselerin iştirak eden şirkette kaydında mükerrer maliyet artışına neden olmamak için senedin üzerinde yazılı değer dikkate alınmayıp adet olarak kayıtlarda izlenmelidir. Keza, iştirak eden şirkette daha önce iştirakler hesabı enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş olmalıdır.

  21. BANKALARA VEYA TMSF’ye BORÇLU OLAN KURUMLARA TANINAN İSTİSNA Bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya TMSF’ye borçlu olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları -taşınmazlar -iştirak hisseleri -kurucu senetleri -intifa senetleri -rüçhan haklarının Borca karşılık bankalara veya TMSF’ye devrinden sağlanan hasılatın borcun tasfiyesinde kullanılan kısma isabet eden kazancın TAMAMI kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. -örneğin, x bankasına 100 YTL borç için ipotek gösterilen taşınmazın bankaya 300 YTL’ye devrinde, hesaplanan kazancın 200*1/3=66,66 YTL’si için istisna uygulanacaktır.Taşınmazın aktifte 2 yıl kalma şartı aranmayacaktır.

  22. Bankalara Tanınan İstisna ve Özel Ayrıcalık Bankalar tarafından kanuni takibe alınmış alacakları nedeniyle iktisap ettikleri -taşınmazlar -iştirak hisseleri -kurucu senetleri ve intifa senetleri -rüçhan haklarının Satışından doğan kazançların %75’i kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İstisnadan yararlanılması için bankanın söz konusu iktisadi kıymetleri aktifinde 2 tam yıl bulundurma zorunluluğu yoktur. Bu hüküm bankalar için önemli bir ayrıcalıktır.

  23. Yurtdışı Şube Kazançları • Kurumların yurt dışında bulunan işyerleri ve kanuni temsilcilik aracılığıyla elde ettikleri kazançlar için; • Doğduğu ülkede en az %15 oranında vergi ödenmiş olması ( Esas faaliyeti finansal kiralama, finansman temini, sigorta hizmetleri, menkul kıymet yatırımı olan şubelerde en az %20 gelir/kurumlar vergisi ödenmiş olması) • Elde edildiği hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi Hallerinde kurumların yurt dışındaki şubelerinden elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilecektir.

  24. Yurtdışı İnşaat, Onarma, Montaj ve Teknik Hizmetlerden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna -Kurumların yurtdışında yaptıkları inşaat,onarma ,montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. -İstisnadan yararlanmak için hasılatın döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi zorunlu değildir. -Türkiye’deki hesaplara intikal ettirilmeyen söz konusu kazançların istisnadan yararlandırılıp yararlandırıl-mayacağı açık değildir. Tebliğde “söz konusu kazançların Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir” ifadesi kullanılmıştır.

  25. Merkez ve Şube Cari Hesaplarının Değerlemesi • Yurt dışındaki şantiye veya şubelere gönderilen mallar ihracat kapsamında değerlendirilecektir • Yurt dışına gönderilen avanslar değerlemeye tabi tutulmayacaktır. Bu konu bize göre tartışmalıdır. KVK’nın 5/3. maddesine göre yurt dışına gönderilen kredilere ait Türkiye’de ödenen faiz ve hesaplanan kur farkları Türkiye’deki vergiye tabi gelirlerden indirilemez. • Geçici ihraç kapsamında yurt dışına gönderilen makine ve teçhizat için Türkiye’de amortisman ayrılamaz. • Ortak genel giderlerden yurt dışındaki işlere pay verilmesi gerekebilir. Yurt dışına ait giderler ayrıştırılmalı

  26. Yurtdışında Yapılan İşler Nedeniyle Sonradan Ödenen Faiz ve Kur Farkları • Yurt dışındaki işlerle ilgili olarak alınan kredilerle ilgili olarak iş tamamlandıktan sonra ortaya çıkan veya vadesi işin tamamlandığı tarihten sonra gelen faiz ve kur farkları Türkiye’deki merkezden ödenecektir. Ancak, Tebliğe göre, yurt dışındaki inşaata harcanan kredi tutarı kadar kısmın Türkiye’ye getirilmiş olması gerekmektedir. Bize göre Türkiye’de gider yazılabilecek tutar söz konusu iş nedeniyle Türkiye’ye getirilen kazancı aşmamalıdır. Aşan kısım kanunen kabul edilmeyen gider kabul edilmelidir.

  27. Teknik Hizmetlerde İşyeri Zorunluluğu • Tebliğe göre teknik hizmetlerden elde edilen kazançların söz konusu istisnadan yararlanabilmesi için bu işler için yurt dışında işyeri veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılması gerekmektedir. • Türkiye’de çizilen projeler için istisnadan yararlanılamaz. Bu tür hizmetleri ihracat olarak değerlendirmek gerekir. Sondaj işi gibi teknik hizmetler bizzat yurt dışında yapılmış olacağından işyeri koşulu aranmaması gerekir.

  28. Yurtdışı İşlere Ait Defter Tutulması • Yurt dışında şube vasıtasıyla faaliyet gösterilmediği durumlarda ilgili ülke mevzuatına göre defter de tutulmayabilmektedir. Bu durumda yurt dışındaki işlere ait gelir ve giderler Türkiye’deki defterlerde izlenebilir. Fatura Türkiye’den kesilmekle birlikte istisnadan yararlanılabilir. • Yurt dışındaki şubeler vasıtasıyla elde edilen kazançların yabancı ülke mevzuatına göre Türkiye’deki sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi gerekir. Diğer bir ifade ile inşaat işi ilgili ülkede her yıl itibariyle beyan ediliyorsa Türkiye’deki hesaplara da geçici vergi dönemleri dahil her yıl itibariyle intikal ettirilmelidir. • Tahakkuk ettirilen yurt dışı kazançlar sonuç hesabına intikal ettirilen tarihteki döviz kuru üzerinden değerlendirilmelidir.

  29. Eğitim Amaçlı İstisna Okul öncesi eğitim • İlk öğretim • Özel eğitim • Orta öğretim • BK vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve KYÇ derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin İşletilmesinden elde edilen kazançlar 5 yıl süre ile kurumlar vergisinden istisnadır • istisnadan faydalanmak için Maliye Bakanlığına başvurulması gerekmektedir. Dershane işletmeleri bu istisnadan faydalanamayacaktır. Okulların büfe, kafeterya,kantin ve kitap satış yerleri de istisnadan faydalandırılmayacaktır.

  30. TÜRK ULUSLAR ARASI GEMİ SİCİLİNE KAYITLI GEMİLERE İLİŞKİN İSTİSNA • 4490 Sayılı kanun kapsamındaki TUG Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar gelir/kurumlar vergisinden istisnadır. • Söz konusu kazançların ortaklara dağıtılması halinde GVK 94/6 ve KVK 30. maddelerine göre yapılması gereken stopajlar için istisna geçerli değil • İstisna kapsamındaki zarar ve giderler diğer vergiye tabi faaliyet gelirlerinden indirilemez. Gelir ve giderlerin ayrıştırılması gerekir. • Time charter işletmeciliği ( geminin bir kısmının veya tamamının taşıtana tahsis edilmesi )kapsamındaki faaliyetler de istisna kapsamında değerlendirilecektir. Kiralamalar hariç

  31. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Kapsamındaki İstisna • TGB’leri yönetici şirketleri ile bu bölgelerde faaliyet gösteren gelir/kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki; • Yazılım • Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar 31.12.2013 tarihine kadar Gelir/kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. • Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve ar-ge personelinin ücretleri de gelir/damga vergisinden istisna

  32. Serbest Bölge Kazançlarında İstisna • Serbest Bölgeler Kanununda 5084 sayılı kanunla 6.2.2004 tarihinde yapılan değişiklikle serbest bölgelerdeki gelir/kurumlar vergisi istisnasına son verilmiştir. Ancak, daha önce faaliyet ruhsatı bulunan mükelleflerin ruhsat süresi sonuna kadar eski uygulamadan yararlanmasına imkan tanınmıştır. • İmalat faaliyetlerine ilişkin istisnalar ise Türkiye’nin AB’ye üye olacağı yıla kadar devam edecektir. • Bu bölgelerde istihdam edilen personelin ücretlerine ilişkin istisna ise 31.12.2008 tarihinde son bulacaktır. • Serbest bölge kazançlarının dağıtılması halinde stopaj hesaplanacaktır.

  33. AR-GE İNDİRİMİ VE UYGULAMASI Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin sap-tanmasında kullanılan en önemli ölçü birimi kişi başına düşen GSMH’dır. Bunun yanında bir takım göstergeler de gelişmişlik ve refah düzeyinin saptanmasında kullanılmaktadır. Bilimsel ve teknik araştırma çalışmaları açısından, bir ülkedeki araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılan harcamaların GSYİH’ye oranı ile araştırmacı sayısının çalışan nüfusa oranı da o ülkenin gelişmişlik göstergelerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

  34. TÜİK tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de araştırma ve geliştirme (A r- Ge) harcamalarının GSYİH’ya oranı 2003 yılında % 0 61; 2004 yılında ise %0 67 2005 yılında % 0 79 olarak hesaplanmıştır. AB ülkeleri ortalaması sırasıyla, %1,76; %1,73 ve %1,74 ‘tür.10 bin çalışan nüfusa düşen tam zamanlı Ar-Ge personeli sayısı (TZE) ise 2003 yılında 18,1; 2004 yılında 18,3;2005 yılında 22 kişidir. AB ülkeleri TZE ortalaması ise 2003 yılında 98, 2004 yılında 99 kişidir. Ar-ge konusunda TÜBİTAK başta olmak üzere, DTM, DPT, TTGV, KOSGEB ve AB fonlarından özel sektör projelerine maddi destek sağlanmaktadır.2002 yılındaki Ar-ge harcamalarının tutarı 1.902 milyon YTL’den 2005 yılında 3.835 milyon YTL’ye yükselmiştir .

  35. Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla, mükelleflere yaptıkları bilimsel araştırma ve geliştirme harcamasının %40’ını gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirme imkanı tanınmıştır. 5746 sayılı Kanunla bu oran 1.4.2008 tarihinden itibaren 2023 yılı sonuna kadar %100 olmuştur.500 veya daha fazla ar-ge personeli istihdam eden ar-ge merkezlerinde bu oran bir önceki yıla göre yapılan ilave harcama için %50 fazlasıyla dikkate alınacaktır.

  36. 5520 sayılı KVK’nun 10.maddesinin 1nci fıkrasının (a) bendinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, mükelleflerin münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının 2007 yılında %40’ını 2008-2023 yıllarında %100’ünü kurum kazancından “ Ar-Ge İndirimi” olarak indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

  37. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tâbi iktisadî kıymetler için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devreder.

  38. AR-GE FAALİYETLERİNİN TANIMI VE KAPSAMI. Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyeti, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacıyla yapılan düzenli çalışmaları ifade etmektedir. Yapılan bir harcamanın Ar-Ge indirimine konu edilebilmesi için Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapılmış olması gerekmekte olup aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetleridir:

  39. Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni teknik bilgilerin elde edilmesi, • Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar, gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni teknikler ve prototipler üretilmesi, • Yeni ve özgün tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri, • Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya geliştirilmesi, • Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart veya performansını yükseltici yeni tekniklerin /teknolojilerin araştırılması.

  40. AR-GE FAALİYETİNİN SINIRI Ar-Ge faaliyeti, esas itibarıyla denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiş sayılır. Bu tarihten sonra yapılan harcamalar Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmez.

  41. Ar-Ge Gider Çeşitleri 1 nolu KVK Genel Tebliğinde mükelleflerin Ar-Ge indiriminden yararlanabilmeleri için işletmelerin ayrı bir Ar-Ge departmanı kurmalarının zorunlu olduğu belirtilerek Ar-Ge faaliyetinin kapsamında değerlendirilecek gider çeşitlerinin;” İlk Madde ve Malzeme Giderleri, Personel Giderleri, Genel Giderler, Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler , Vergi, Resim ve Harçlar, Amortisman ve Tükenme Payları ,Finansman Giderleri”nden ibaret olduğu belirtilmiş olup, bu giderler arasında amortismana tabi iktisadi kıymet alımlarına ilişkin harcamalar sayılmamıştır.

  42. İstisna Kapsamındaki Faaliyetler Çerçevesinde Yapılan Ar-Ge Harcamaları İçin Ar-Ge İndiriminden Yararlanılamaz KVK’nın 5/3. madde hükme göre, teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu kazançla ilgili olarak 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinde ya da 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde yer alan istisnadan yararlanılacak olması durumunda, istisna uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik olarak yapılan harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilmeyecektir.

  43. Ar-Ge Departmanının Teknoloji Geliştirme Bölgesi veya Serbest Bölgede Bulunmasına Rağmen Söz Konusu Kazanç İstisnasından Yararlanılmaması Halinde Ar-Ge İndirimi Özellikle Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunundaki ar-ge personeline tanınan vergi avantajlarından yararlanmak amacıyla ar-ge faaliyetlerini teknokentlerde yürüten mükelleflerin bu bölgelerdeki ar-ge harcamaları üzerinden hesaplayacakları ar-ge indirimini diğer vergiye tabi kazançlarından indirmeleri mümkün bulunmaktadır. Diğer bir ifade ile teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin işletmenin merkez faaliyetiyle ilgili olması ve anılan kanunlarda yer alan kazanç istisnalarına konu olmaması durumunda, bu tür harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilecektir.

  44. Özetle, hem ar-ge indiriminden hem de söz konusu bölge kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi istisnasından birlikte yararlanılması mümkün değildir.

  45. AR-GE HARCAMALARININ KAYDI VE AMORTİSMANI 1 Nolu KVK Genel Tebliğinde mükelleflerin hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araştırma ve geliştirme  harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorunda oldukları belirtilmiştir. Aktifleştirme işlemine söz konusu projenin tamamlandığı tarihe kadar devam edilmesi gerekmektedir. Proje olumlu veya olumsuz sona ermeden yapılan harcamalar üzerinden amortisman hesaplanmamalıdır. Proje sonucu ortaya bir gayrimaddi hak doğması halinde, aktifleştirilmesi gereken bu tutar, amortisman yoluyla itfa edilmelidir. Bir hakkın doğup doğmadığı elde edilen gayrimaddi hakkın bir “patent”te ( gayrimaddi hakka) bağlanmasıyla anlaşılır. Hakların faydalı ömrü 5 yıl olarak belirlendiğinden, projenin tamamlanıp aktife alındığı yıldan ( geçici vergi dönemi dahil) itibaren amortisman ayrılmaya başlanmalıdır.

  46. Örneğin; bir kurum tarafından 3 yıl süreli Ar-Ge projesi hazırlanarak Ar-Ge faaliyetine başlanılmıştır. İkinci yılın sonunda, kurum Ar-Ge projesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı düşüncesiyle projeden vazgeçme kararı almıştır. Dolayısıyla, projenin başlama tarihinden itibaren aktifleştirilen Ar-Ge harcamaları, projeden vazgeçildiği tarih itibarıyla doğrudan gider yazılabilecektir İster aktifleştirilsin ister doğrudan gider yazılsın ilgili dönemde yapılan ve yukarıdaki bölümde belirtilen Ar-Ge harcamalarının tamamı üzerinden Ar-Ge indirimi ayrıca hesaplanacak ve yıllık beyanname üzerinde kazançtan indirim konusu yapılacaktır.

  47. Tekdüzen Hesap Planı açıklamalarına göre Ar-Ge harcamalarının 750- Araştırma ve geliştirme Giderleri hesabında izlenmesi, bu hesabın dönem sonlarında 751 nolu yansıtma hesabıyla 263- Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına devredilmesi gerekmektedir. 750 nolu hesabın alt hesaplarının aşağıdaki şekilde oluşturulması gerekmektedir. 750- ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ 750.01. İlk madde ve malzeme giderleri 750.02. Personel giderleri 750.03. Genel giderler 750.04. Dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler 750.05. Vergi, resim ve harçlar 750.06. Amortisman ve tükenme payları 750.07. Finansman giderleri Ar-ge faaliyetinde kullanılmak üzere satın alınan amortismana tabi iktisadi kıymetler ise ar-ge harcamaları dışında 253- Tesis Makine ve Cihazlar hesabında izlenmelidir.

  48. AR-GE İNDİRİMİNİN HESABI VE BEYANNAMEDE GÖSTERİMİ Mükellefler, Ar-Ge harcamalarının %40’ı oranında hesaplayacakları Ar-Ge indirimini, beyanname üzerinden hesaplanan kurum kazancından indirebileceklerdir. Ar-Ge indirimi, Ar-Ge faaliyetine başlandığı andan itibaren hem yıllık beyannamede hem de geçici vergi beyannamelerinde uygulanabilecektir. Hesaplanan Ar-Ge indirimi tutarı, mükellefler tarafından yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile geçici vergi beyannamesinin ilgili satırına yazılarak kazançtan indirilecektir. İlgili dönemde kazancın yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan Ar-Ge İndirimi tutarı sonraki hesap dönemlerine devredecektir. Alanında uzman kuruluşlarca hazırlanan “Ar-Ge Projesi Değerlendirme Raporu” nun olumsuz olması halinde, Ar-Ge indirimi dolayısıyla eksik ödenen vergiler mükelleften cezalı olarak geri alınacaktır.

  49. -Mükelleflerin Ar-Ge projesi kapsamındaki harcamalarını, işletmenin diğer faaliyetlerine ilişkin harcamalarından ayırarak, Ar-Ge indiriminin doğru hesaplanmasına imkan verecek şekilde muhasebeleştirmeleri gerekmektedir. -Ar-ge indirimi Maliye Bakanlığınca 2007 yılı için bastırılan beyanname formatında “kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilmiş, ancak kazanç yetersiz ise izleyen yılda indirime imkan olduğu dipnotta belirtilmiştir. -Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar ise beyannamede “zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilecektir.

  50. İndirimin Süresi ve Endeksleme Kurumun ar-ge indirimini karşılayacak kazancı bulunmadığı takdirde aşan kısım izleyen yılın kazancından indirilecektir. Kullanılamayan ar-ge indirimi (5746 sayılı kanun kapsamındaki harcamalar hariç) izleyen yılda TÜFE endeksi veya yeniden değerleme oranı uygulanarak güncellenemeyecektir. Ar-ge indiriminin ar-ge harcamasının yapıldığı hesap döneminde indirilmesi esastır. Yılı içerisinde indirilmeyen veya indirimi unutulan durumlarda ilgili dönem beyannamesinin düzeltilmesi gerekir. Ar-ge indiriminden yararlanan mükellefler indirim hesabının doğru şekilde yapılıp yapılmadığını tevsik etmek amacıyla yeminli mali müşavirlik ar-ge indirimi tasdik raporu düzenletmeleri gerekmektedir. Tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin ayrıca ar-ge indirimi tasdik raporu düzenlettirmesine gerek bulunmamaktadır.

More Related