1 / 17

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN VERGİ MEVZUATI KARŞISINDAKİ DURUMU

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN VERGİ MEVZUATI KARŞISINDAKİ DURUMU. KAMİL ÖZKAN Gelir İdaresi Başkanlığı Kurumlar Vergisi Müdürü. 4562 sayılı Kanuna göre OSB’lerin hükmü şahsiyeti .

sumitra
Download Presentation

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN VERGİ MEVZUATI KARŞISINDAKİ DURUMU

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN VERGİ MEVZUATI KARŞISINDAKİ DURUMU KAMİL ÖZKAN Gelir İdaresi Başkanlığı Kurumlar Vergisi Müdürü

  2. 4562 sayılı Kanuna göre OSB’lerin hükmü şahsiyeti • 4562 sayılı Kanuna göre Organize Sanayi Bölgeleri, Yer Seçimi Yönetmeliğine göre uygun görülen yerlerde Bakanlığın onayı ile kurulmaktadır. • OSB, kamu yararı gerekçesiyle adına kamulaştırma yapılabilen veya yaptırılabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir. • 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmuştur.    

  3. 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan muafiyet hükmü • 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan; “OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü işlemler üzerinden alınan vergi ve harçları kapsamaktadır. • Dolayısıyla, bu muafiyet hükmünün kurumlar vergisi ve katma değer vergisine bir etkisi bulunmamaktadır.  • Ayrıca, bu muafiyet hükmünün sadece OSB tüzel kişiliğini kapsadığı, bu bölgelerde faaliyet gösteren mükellefler ile ilgisi bulunmadığı da açıktır.

  4. Vergi uygulaması açısından OSB’ler • Özel hukuk tüzel kişiliğine haiz Organize Sanayi Bölgeleri vergi uygulamalarında dernek olarak kabul edilmektedir. • OSB’lerin tüzel kişilik olarak kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayıp bunlara bağlı ticari, sınai ve zirai işletmeler kurumlar vergisi mükellefidir.

  5. Vergi uygulamalarındaiktisadi işletmeler • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1/ç maddesinde derneklere bağlı iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır. • Bu iktisadi işletmelerin; - kazanç amacı gütmemelerinin, • faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, • tüzel kişiliklerinin olmamasının, • bağımsız muhasebelerinin bulunmamasının, • kendilerine ayrılmış sermayelerinin bulunmamasının, • iş yerlerinin bulunmamasının, • mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, • kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin mükellef olmalarına etkisi yoktur.

  6. OSB’lere muafiyet tanınan faaliyetler • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4/1-n maddesinde,organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların; arsa, elektrik, gaz, buhar ve su gibi ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce birlikte oluşturulan ve kazancının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanan iktisadî işletmeler kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. • Dolayısıyla, bu faaliyetler dışındaki bazı faaliyetler nedeniyle oluşacak iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellef olacaktır. • 3065 sayılı KDV Kanununun 17/4-k maddesi ile de organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin bölge içindeki arsa ve işyeri teslimleri KDV’den istisna edilmiştir.

  7. OSB’lerin kira gelirleri • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendiyle, bu hususta düzenleme yapılmıştır. • Bu düzenleme ile dernek veya vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş; • - Taşınmaz kira gelirlerinden, • - Menkul kıymet alım satım gelirlerinden, • - Menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen gelirlerden ibaret olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. • Söz konusu vergi kesintileri dernek veya vakıflar açısından nihai vergileme niteliğinde olacaktır. • 3065 sayılı KDV Kanununun 17/4-d maddesi uyarınca iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den istisna tutulmuştur.

  8. OSB’lerin tevkifat sorumlululğu ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ TÜZEL KİŞİLİĞİ • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddelerine göre yapmış olduğu bazı ödemelerden sorumlu sıfatıyla gelir ve kurumlar vergisi kesintisi yapması ve muhtasar beyanname ile beyan etmesi gerekmektedir.

  9. OSB’lerin tevkifat sorumlululğu ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ TÜZEL KİŞİLİĞİ • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir. • Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetleri, • - Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri, • - Özel güvenlik hizmetleri, • - Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri, • - Her türlü yemek servisi, • - Danışmanlık ve denetim hizmetleri için yapılan ödemelerden KDV tevkifatı yapmakla yükümlüdür.

  10. OSB’lerin harç ve damga vergisi karşısındaki durumu • 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, “Özel Kanunla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hükme bağlanmıştır. • 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde, “OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü yer almaktadır. • OSB tüzel kişiliğinin 4562 sayılı Kanun kapsamında yapacağı işlemlerden harç tahsil edilmemektedir. • Aynı şekilde 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesi hükmü gereği Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde OSB tüzel kişiliğinden damga vergisi de alınmamaktadır. • Ancak, söz konusu muafiyet organize sanayi bölgesinde iş yapan mükellefleri kapsamamaktadır.

  11. OSB’lerin belediye gelirleri karşısındaki durumu • OSB tüzel kişiliği ile burada faaliyette bulunan işletmeler emlak vergisinden muaf( İnşaat bitim tarihini takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl) (1319 sayılı EVK madde 5/f • OSB tüzel kişiliği atıksu bedelinden muaf, burada faaliyet gösteren işletmeler muaf değil. (4562 sayılı Kanun madde 21) • OSB tüzel kişiliği elektrik ve havagazı tüketim vergisinden muaf (OSB’lerin kendi binalarının tüketeceği elektrik için) burada faaliyet gösteren işletmeler muaf değil. (2464 sayılı BGK madde 35) • OSB’lerde yapılacak yapı ve tesisler bina ve inşaat harcı ve yapı kullanma izni harcından istisnadır. (2464 sayılı BGK madde ek madde 2 ve 80) • İfraz ve tevhit harcı bu kararların belediyelerce verilmesi halinde OSB tüzel kişiliği açısından istisna, bölgede faaliyette bulunanlar açısından istisna değil. (2464 sayılı BGK madde 80)

  12. OSB’lerde faaliyet gösteren şirketlerin taşınmaz satışı • Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, 5520/1-e maddesi kapsamında istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. • Fiiliyatta cins tashihinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında çeşitli nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl süreyle bulunup bulunmadığının, tespitinde, işletmede iki yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilmesi mümkün olabilecektir. • Organize sanayi bölgeleri tarafından verilen tahsis belgesine istinaden veya çeşitli nedenlerle iki yıldan fazla süreyle fiilen kullanılan ancak, tapuda kurum adına henüz tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine dayanılarak veya zilyetliğin devri suretiyle satılması durumunda bir taşınmaz satışından bahsedilemeyeceğinden istisna uygulanmayacak, ancak, iki tam yıl kullanıldığı yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde tevsik edilen taşınmazın tapuda kurum adına tescil edildikten sonra satılması halinde, satıştan elde edilen kazançlar bu istisna kapsamında değerlendirilecektir. • Aynı şekildeki taşınmaz satışları 3065 sayılı Kanunun 17/1-r bendine göre KDV’den istisna olacaktır.

  13. Genel vergi teşvikleri • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile 1/1/2006’dan itibaren kurumlar vergisi oranı %30’dan %20’ye düşürülerek mükelleflere ciddi bir teşvik sağlanmış, getiriliş amacından farklı olarak vergi planlaması ve verimsiz yatırımların teşvik edici bir hale gelen yatırım indirimi istisnası uygulamasından vazgeçilmiştir. • Ancak, Anayasa Mahkemesince 8/1/2010 tarihinde verilen iptal kararına istinaden mükelleflerin kazanılmış yatırım indirimi hakları yönünden 2010 yılı ve izleyen dönemlerde yatırım indirimi istisnasından faydalanması mümkün hale gelmiştir. Konu ile ilgili olarak 5479 sayılı Kanunla da gerekli düzenlemeler yapılmıştır. • Ayrıca, yatırım indirimi uygulamasına son verildikten sonra yatırımların teşvik edilmesi ve diğer bazı alanlarda yeni teşvikler getirilmiştir.

  14. Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ile sağlanan Teşvikler • 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar 16/7/2009 tarih ve 227290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış bulunmaktadır. Söz konusu Karar ile Türkiye genelindeki iller IV bölgeye ayrılmış ve Bakanlar Kurulunca belirlenen illerde belirtilen sektörlerde ve öngörülen asgari yatırım tutarları ve kapasiteler üzerinde yatırım yapan mükelleflere çeşitli teşvikler sağlanmıştır. • Söz konusu Karar kapsamında uygulanan destek unsurları şunlardır : • a) Bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar için; • i) I inci ve II nci bölgelerde vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, • yatırım yeri tahsisi, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti; • ii) III üncü ve IV üncü bölgelerde vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, • yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti • b) Büyük ölçekli yatırımlar için;Vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti; • c) Genel teşvik sistemi kapsamındaki yatırımlar için; • KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti.

  15. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine sağlanan teşvikler • 5746 sayılı Kanun ile zaten desteklenmekte olan Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine verilen teşvikler artırılmıştır. • Mobilya imalatı sektöründe faaliyette bulunan mükelleflerden araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunanlar; 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde; • - Yapılan Ar-Ge harcamalarının %100’ü Ar-Ge indiriminden, • - Ar-Ge ve destek personeline ödenen ücretler gelir vergisi stopaj teşvikinden, • - Ar-Ge ve destek personeline ilişkin sigorta primi işveren hissesi desteğinden, • - Ar-Ge faaliyetleri çerçevesinde düzenlenen kağıtlar damga vergisi istisnasından • yararlanabileceklerdir. • Araştırma Geliştirme projelerine sağlanan vergisel teşviklerin yanı sıra asıl önemli teşvik ise Ar-Ge projelerine, TÜBİTAK, KOSGEB, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ve bazı uluslar arası fon ve kuruluşlar tarafından sağlanan hibe destekler ile kredi destekleridir.

  16. 520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile sağlanan teşvikler 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde de; • - Yurt içi ve yurt dışı iştirak kazancı istisnası • - Yurt dışı iştirak hissesi satış kazancı istisnası • - Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası • - Yurt dışı şube kazançları istisnası • - Yurt dışı inşaat ve teknik hizmetler kazanç istisnası • v.b. bazı genel nitelikteki istisnalar bulunmaktadır.

  17. TEŞEKKÜRLER

More Related