1 / 29

UNIT EIGHTEEN

UNIT EIGHTEEN. COMPARISON of ADVERBS Zarflar ın karşılaştırması. Adverb / zarf careful ly slow ly quick ly eais i l y dangerous ly sad ly happ i ly gent ly soft ly heav i ly. Zarflar sıfatların sonuna –LY eklenmesiyle elde edilir . Adjective / Sıfat

takara
Download Presentation

UNIT EIGHTEEN

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. UNIT EIGHTEEN COMPARISON of ADVERBS Zarfların karşılaştırması

  2. Adverb / zarf carefully slowly quickly eaisily dangerously sadly happily gently softly heavily • Zarflar sıfatların sonuna –LY eklenmesiyle elde edilir. • Adjective / Sıfat • Careful “dikkatli” • Slow “yavaş” • Quick “çabuk” • Easy “kolay” • Dangerous “tehlikeli” • Sad “üzgün” • Happy “mutlu” • Gentle “kibar” • Soft “yumuşak” • Heavy“ağır”

  3. Bu kuralın dışında olan sıfatlar da vardır. Good Fast Hard Far Near Early Late (düzensiz / -LY ile bitmeyenler) well fast hard far near early late

  4. Görüldüğü gibi ZARFLAR iki çeşittir. • a) –ly ile bitenler ADVERB / Zarf slow “yavaş-sıfat” slowLY dangerous “tehlikeli-sıfat” dangerousLY b) Düzensiz olanlar good well fast fast bad badly

  5. Sıfatlarisimleri niteler • A careful driver : dikkatli bir sürücü • An easy question : kolay bir soru • A sad man : üzgün bir adam • A gentle man : kibar bir adam

  6. ZARFLARfiilleri niteler. • He drivescarefully. • He answers the questions easily. • He looks around sadly. • He opened the door gently.

  7. Good “sıfat” / well “zarf” • Ali is a good / well friend. Ali İYİ bir arkadaştır. “Sıfat” • Ali is a good friend. • A good friend: İyi bir arkadaş • Ali plays football good / well. Ali İYİ futbol oynar. “zarf” • Ali plays football well. • Play well: İyi oynamak

  8. Easy “kolay” / easily “kolayca” • This is an easy / easily question. Bu kolay bir sorudur. “Sıfat” • This is an easy question. • An easy question Kolay bir soru. • Seren can anwer it easy / easily. Seren onu kolayca cevaplayabilir. “zarf” • Seren can answer it easily. • Answereasily kolayca cevaplamak

  9. Happy“mutlu-sıfat” / happily“mutlu bir şekilde-zarf” • The children are happy / happily. Çocuklar mutludur. • The children are happy. • They are singing happy / happily. Mutlu bir şekilde şarkı söylüyorlar. • They are singing happily.

  10. Zarfları karşılaştırırken ve en üstün şekillerini söylerken “MORE” ve “the most” yapılarını kullanırız. • Slowly : yavaşça • more slowly : daha yavaşça “daha yavaş bir şekilde” • Carefully : dikkatlice • more carefully : daha dikkatlice “daha dikkatli bir şekilde” • Politely : kibarca • more politely : daha kibarca “daha kibar bir şekilde” • The most slowly : En yavaş şekilde • The most carefully : En dikkatli şekilde • The most politely : En kibar şekilde

  11. - LY ekini almayan zarflar aynı sıfatlar gibi “ - er” veya “the……. –est” eklerini alırlar. • Fast fasterthe fastest • Hard harderthe hardest • Badly worse the worst • Well betterthe best

  12. COMPARATIVE FORMS of the ADVERBS “Zarfların karşılaştırma şekilleri” • An elephant runsMOREslowLYthan a horse. • “Bir fil bir attan dahayavaş koşar.” • Run slowLY : yavaş koş • Run MOREslowLY : daha yavaş koş • A horse runsfastERthan an elephant” • Bir at bir filden dahahızlı koşar.” • Run fast : hızlı koş • Run fastER : DAHA hızlı koş

  13. He speaks English betterthan me. • “O İngilizce’yi benden daha iyi konuşur.” • Speak well : iyi konuş • Speak BETTER : DAHA iyi konuş • I speak English WORSEthan him. “Ben İngilizce’yi ondan dahakötü konuşurum.” • Speak badly : kötü konuşmak • Speak WORSE : DAHA kötü konuşmak

  14. Berkay teachesbetterthan Yeşim. “Berkay Yeşim’den dahaiyi öğretir.” Teach well : iyi öğret Teach BETTER : DAHA İYİ öğret • A calculator can calculateMOREquicklythan us. “Bir hesap makinesi bizden dahaçabuk hesaplayabilir.” Calculate quickly : hızlı, çabuk hesaplamak Calculate MORE quickly : daha hızlı hesaplamak

  15. SUPERLATIVE FORMS of the ADVERBS “Zarfların EN ÜSTÜNLÜK şekilleri” • Berkay speaksthe mostfluently in the class. “Sınıfta EN AKICI Berkay konuşur.” Speakfluently : akıcı konuş SpeakMOREfluently : daha akıcı konuş SpeakTHE MOSTfluently : En akıcı konuş

  16. Yeşim answersthe mostcorrectly of all the students. “Yeşim öğrencilerin içinde soruları en doğru şekilde cevaplar.” Anwercorrectly : doğru şekilde cevapla AnswerMOREcorrectly : daha doğru şekilde cevapla Answerthe mostcorrectly : en doğru şekilde cevapla

  17. My little brother gets up the earliest in our family. “Benim küçük kardeşim bizim ailede en erken kalkar.” • Get upearly : erken kalk • Get upearlIER : DAHA erken kalk • Get upTHEearlIEST : en erken kalk

  18. A cheetah runsthefastest of all animals. “Bir çita bütün hayvanların içinde enhızlı koşar.” • Runfast : hızlı koş • RunfastER : DAHA HIZLI koş • RunTHEfastEST : en hızlı koş

  19. Move slowly : yavaş hareket et • Move MORE slowly : daha yavaş hareket et • Move THE MOST slowly : En yavaş hareket et • Akın movesslowly. Akın yavaş hareket eder. • Akın movesmoreslowlythan his friends. Akın arkadaşlarından dahayavaş hareket eder. • Akın movesthe MOSTslowly of all his friends. Akın arkadaşları içinde enyavaş hareket eder.

  20. Murat drivescarefully. Murat dikkatli sürer. • Emirhan drivesMOREcarefullythan Murat Emirhan Murat’dan DAHAdikkatli sürer. • Turgut drivesTHE MOSTcarefully of all. Turgut hepsinin içinde endikkatli sürer.

  21. Merve studieshard. • Merve sıkı çalışır. • Elif studieshardERthan Merve. • Elif Merve’den DAHAsıkı çalışır. • Ayşe studiesTHEhardEST of all the girls. • Ayşe kızların içinde ensıkı çalışır.

  22. Erken kalk Dahaerken kalk Enerken kalk İyi şarkı söyle Dahaiyi şarkı söyle Eniyi şarkı söyle Get up early Get up earLIER Get up THEearlIEST Sing well Sing better Sing thebest

  23. Kızgınca bağırmak Dahakızgınca bağırmak Enkızgınca bağırmak Çabuk çöz Dahaçabuk çöz Ençabuk çöz Shout angrily Shout moreangrily Shout the mostangrily Solve quickly Solve morequickly Solve the mostquickly

  24. Zevkli giyin Dahazevkli giyin En zevkli giyin Hızlı koş Dahahızlı koş En hızlı koş Dresselegantly Dressmoreelegantly Dressthe mostelegantly Runfast RunfastER RunTHEfastEST

  25. I get upearly. Ben erken kalkarım. • My wife getS upearlIERthan me. Benim eşim benden daha erken kalkar. • Our child gets upTHEearlIEST of our family. Bizim çocuğumuz ailemizde en erken kalkar.

  26. Kağan singswell. Kağan iyi şarkı söyler. • Onur singsBETTERthan Kağan. Onur Kağan’dan dahaiyi şarkı söyler. • Turgut singsTHEBEST of all. Turgut onların içinde ENİYİ şarkı söyler.

  27. I can solve the problem quickly. Problemi çabucak çözebilirim. • He can solve the problem MOREquicklythan me. O problemi benden daha çabuk çözebilir. • She can solve the problem THE MOSTquickly of us. O aramızda problemi EN ÇABUK çözebilir.

  28. Sevdenur dressESelegantly. Sevdenur zevkli giyinir. • Ezel dressESMOREelegantlythan Sevdenur. Ezel Sevdenur’den daha zevkli giyinir. • Seren dressESTHE MOSTelegantly of all. Hepsinin içinde Seren EN ZEVKLİ giyinir.

  29. Our teacher shoutedangrily. Bizim öğretmen kızgın bir şekilde bağırdı. • Your teacher shoutedMOREangrilythan our teacher. Sizin öğretmen bizim öğretmenden DAHA kızgın bir şekilde bağırdı. • Their teacher shoutedTHE MOSTangrily in the group. Onların öğretmeni grubun içinde EN KIZGIN bir şekilde bağırdı.

More Related