1 / 21

ÇEVRE VE TOPLUM (ITB224) Konu: Jeotermal Enerji

ÇEVRE VE TOPLUM (ITB224) Konu: Jeotermal Enerji. Petrol ve Doğalgaz M üh. M. Zülküf Yavuz/050080244 Mustafa Ekinci/050080243 Abdullah Acar/050080215 Emre Trabzon/050060307. JEOTERMAL ENERJİ.

yuki
Download Presentation

ÇEVRE VE TOPLUM (ITB224) Konu: Jeotermal Enerji

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÇEVRE VE TOPLUM (ITB224)Konu: Jeotermal Enerji Petrol ve Doğalgaz Müh. M. Zülküf Yavuz/050080244 Mustafa Ekinci/050080243 Abdullah Acar/050080215 Emre Trabzon/050060307

  2. JEOTERMAL ENERJİ • Jeotermal enerji, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklıkları sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına göre daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcak su ve buhar olarak tanımlanabilir.

  3. JEOTERMAL ENERJİNİN OLUŞUMU • Jeotermal enerji yerin derinliklerinden gelen, yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıdır. Isı yeryüzüne yakın derinliklere, termal kondüksiyon ve eriyik haldeki magmanın sokulumu ile taşınmaktadır. Bu olaylar sonucu, anormal ısınmış bölgelerdeki yer altı suları, hidrotermal kaynaklar olarak sıcak su veya buhar çıkışları şeklinde yeryüzünde görülür. Jeotermal enerji yerküre içindeki içsel enerjinin bir sonucudur. Yerin yüzeye yakın kısımlarında jeotermal enerji, geçirimli kanlarda ve gözenekli ortamlarda hidrolik konveksiyon ile kontrol edilir. Bunun sonucunda, jeotermal enerji yüzeye yakın derinliklerde sıcak su ve buhar olarak konsantre olur ve erişilebilecek derinliklerde hidrotermal sistemleri oluşturur.

  4. JEOTERMAL ENERJİNİN TARİHÇESİ İlk çağlardan yakın geçmişe kadar sadece sağlık amacıyla kullanılan jeotermal enerjiden günümüze kadar ya doğrudan ısıtma, ya da başka enerji türlerine dönüştürülerek yararlanılmaktadır. 20. yüzyılın başına kadar sağlık ve yiyecekleri pişirme amacıyla yararlanılan jeotermal kaynakların kullanım alanları, gelişen teknolojiye bağlı olarak günümüzde çok yaygınlaşmış ve çeşitlenmiştir

  5.  İlk çağlarda ilkel yollarla sağlık amaçlı olarak kullanılan doğal sıcak su kaynakları ilk defa 1827 yılında İtalya'da borik asit elde etmek amacıyla kullanılmıştır. Daha sonra 1904 yılında Larderello (İtalya) yöresinde yine ilk defa jeotermal buhardan elektrik üretimine başlanmış ve 1913 yılında gücü 12 KWe (kilowatt elektrik) olan ilk ticari turbo jeneratör kurulmuştur. 1930 larda ise bu enerji İzlanda nın Reykjavik kentinde ısıtma amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. 1949 yılında Yeni Zelanda Wairakei sahasında turistik bir otele sıcak su temini amacıyla başlanan sığ sondajlara daha sonra, elektrik elde edebilmek amacıyla devam edilmiş ve 1954 yılında 200 MWe elektrik kapasiteli bir santral kurulmuştur. 1960'da Amerika'da, 1961'de Meksika'da ve 1966'da Japonya'da santraller kurularak jeotermal enerjinin kullanımı dünya çapında yayılmıştır.

  6. JEOTERMAL ENERJİNİN KULLANIM ALANLARI • Düşük ve orta sıcaklıklı sahalardan üretilen jeotermal akışkan, bugünkü teknolojik ve ekonomik koşullar altında başta ısıtmacılık olmak üzere (sera, konut, tarımsal kullanımlar), endüstride (yiyecek kurutulması, kerestecilik, kağıt ve dokuma sanayi, dericilik ve soğutma tesislerinde) ve kimyasal madde üretiminde (borik asit, amonyum bikarbonat, ağır su ve akışkandaki CO2 den kuru buz elde edilmesi) kullanılmaktadır. Bunun yanında orta sıcaklıklı sahalardaki akışkandan da elektrik üretimi için teknolojiler geliştirilmiş ve kullanıma sunulmuştur. Yüksek sıcaklıklı sahalardan elde edilen akışkandan ise elektrik üretimin yanı sıra entegre olarak diğer alanlarda da yararlanılmaktadır.

  7. JEOTERMAL ENERJİNİN TÜRKİYEDEKİ DURUMU • Genç tektonik etkinlikler sonucu gelişen grabenlerin, yaygın volkanizmanın, doğal buhar ve gaz çıkışlarının, hidrotermalalterasyon ve sıcaklıkları yer yer 102 C’ ye ulaşan 900’ün üzerindeki sıcak su kaynağının varlığı, Türkiye’nin önemli bir jeotermal enerji potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Yüksek sıcaklıklı jeotermal akışkan içeren sahalar genelde genç tektonik etkinlikler sonucu oluşan grabenlerden dolayı Türkiye'nin batısında yer almaktadır. Düşük ve orta sıcaklıklı sahalar ise volkanizmanın ve fay oluşumları etkisi ile Orta ve Doğu Anadolu'da ve Kuzey Anadolu fay hattı boyuncada Kuzeyde yer almaktadır.

  8. JEOTERMAL ENERJİNİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ • Jeotermal enerji yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağıdır. • Neden Yenilenebir? • Jeotermal enerji, günümüzde kullanılan fosil yakıtların oluşturduğu sera etkisi ve asit yağmurlarının önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

  9. Jeotermal enerjiye dayalı modern elektrik santrallerinde CO2, NOx, SOxatımı çok düşük düzeydedir. Eski tip jeotermal santrallar, üretilen her MWh elektrik için en fazla 0,136 Kg karbon dışarı verirler. Bu değer konvansiyonel sistemlerle kıyaslandığında (doğalgaz ile çalışan bir santral için 128 Kg/MWh, 6 nolufuel-oil ile çalışan bir santral için 190Kg/MWh ve kömür ile çalışan bir santral için ise, 226 Kg/MWh

  10. Öte yandan, yeni kuşak jeotermal santrallarda (BinaryCycle Sistem), yoğunlaşmayan gazları buharın içinden alıp, kullanılmış jeotermal akışkan ile birlikte yeraltına geri veren reenjeksiyon sistemleri bulunmaktadır. Bu tür santrallar ile jeotermal ısıtma sistemlerinde atık sorunu tümüyle çözülmüş durumdadır.

  11. JEOTERMAL ENERJİNİN ÇEVREYE ZARARLARI • Kuyu sondajı süresince sondaj sıvısının toprağa zarar vermesi, tesislerin işletilmesi boyunca CO2 ve H2S emisyonları, üretim boyunca basınç ve sıcaklık değişimlerinin sonucunda kimyasal dengenin bozulması çözünme ve çökelmenin oluşması.

  12. Bakteriyel oluşumu ve kabuklaşmayı engellemek için kimyasallar, kostik, soda, sülfirik asit, toksit ve korozif kimyasallar jeotermal uygulamalarda kullanılmaktadır. • Buhar içinde taşınan ve yoğunlaşmayan CO2, H2S, NH3, CH4 ve H2 gibi gazların atmosfere verilerek hava kirliliğine neden olması.

  13. ÇEVRESEL ETKİLERİNİN ÖNLENMESİ • Jeotermal kaynakların geliştirilmesi çalışmalarının neden olduğu ve olabileceği çevresel etkilerin önlenmesi için bazı hususların göz önünde bulundurulması gerekir.

  14. Jeotermal enerjinin çevresel etkilerin önlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar • Kullanımda olan jeotermal sistemlerin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi ve/veya bertarafı konusunda tedbirlerin alınması • Su havzalarında yönetim planlarının uygulanması, • Toprak kullanımının planlanması ve rehabilitasyon çalışmaları, • Orman kaynaklarının korunması ve ağaçlandırma çalışmaları,

  15. Jeotermal enerjinin çevresel etkilerin önlenmesinde göz önünde bulundurulması gereken hususlar • İzleme çalışmalarının kapsamlı olarak tüm jeotermal sahalarda uygulamaya alınmasının yaptırım haline getirilmesi, • Jeotermal Yasa Taslağı’ının ilgili tüm bilim dallarının uzmanlarının görüşlerine sunulması ve dünya genelindeki yasal mevzuatın değerlendirmeye tabi tutulması, • Çevre Kanunu’na dayalı olarak çıkarılmış olan ilgili tüm yönetmeliklerin ve ilgili diğer mevzuatların Jeotermal Yasa Taslağı’nda dikkate alınarak Jeotermal Yasa’nın ivedilikle yürürlüğe girmesinin sağlanması

  16. Bu aşamaların tamamının gerçekleştirilmesi durumunda jeotermal kaynakların korunmasının yanı sıra etkide bulunduğu diğer ekosistemlerin de korunması sağlanacaktır. Ancak bu durumda, jeotermal kaynakların etkin, ekonomik ve çevresel açıdan olumlu kullanımı gerçekleştirebilecektir.

  17. Dinlediğiniz için teşekkürler

More Related