1 / 401

TÜRKİYE EKONOMİSİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Yrd. Doç. Dr. Abdullah KARAKAYA. DERSİN PLANI (2008-2009 Öğretim Yılı) 1. Temel Kavramlar ve Tanımlar 2. Osmanlı’dan Kalan 3. Planlı Dönem Öncesi Ekonomik Yapı (1923-1962) 4. Planlı Dönemde Ekonomik Yapı (1962- ) 5. Sektörler (1) Tarım Ve Sanayi

eugene
Download Presentation

TÜRKİYE EKONOMİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRKİYE EKONOMİSİ Yrd. Doç. Dr. Abdullah KARAKAYA

  2. DERSİN PLANI (2008-2009 Öğretim Yılı) 1. Temel Kavramlar ve Tanımlar 2. Osmanlı’dan Kalan 3. Planlı Dönem Öncesi Ekonomik Yapı (1923-1962) 4. Planlı Dönemde Ekonomik Yapı (1962- ) 5. Sektörler (1) Tarım Ve Sanayi 6. Sektörler (2) Hizmetler Ve Ticaret

  3. 7. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Ve Özelleştirme 8. Kamu Yönetimi Ve Kamu Maliyesi (Devletin Ekonomideki Yeri) 9. Türkiye Ve Avrupa Birliği İlişkileri 10. Türkiye Ekonomisinin Temel Sorunları ve Çözüm Önerileri 11. İş Ahlakı ve Toplumsal Sorumluluk

  4. Güle guş ettiremez yok yere bülbül inler • Varak-ı mühr-ü vefayı kim okur kim dinler Mehmet Kami Ölümü 1545 VEFA: sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı Guş: Dinlemek, dinlettirmek, işitmek, kulak      Bir yerde ki yok nağmeni takdir edecek guş, Tezyi-i nefes etme, tebdili mekan et.

  5. TEMEL BİLGİLER Ekonomi Kavramı Bazı Ekonomik Terimler İhtiyaçlar, Mal ve Hizmet, Fayda ve Değer, Tüketim Arz ve Talep Ekonomik Sistemler Kalkınma Üretim Kıtlık

  6. 1- EKONOMİ – MAKRO ANALİZ • 1.1. Ekonominin Tanımı • Ekonomi (İktisat): • Kıt ya da sınırlı kaynaklarla, sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması sorunu ile ilgilenmektedir. • İnsanların iktisadi faaliyetlerini inceleyen bilim dalıdır. • İktisadi faaliyet, insana maddi refah sağlamaya yöneliktir. • İncelenen ekonomik birimin boyutuna göre, makro iktisat ve mikro iktisat olmak üzere ikiye ayrılır. • Birey, aile ve işletme gibi küçük birimlerin faaliyetlerini inceleyen kısmına MİKRO İKTİSAT denir. • Ulusal ekonomi düzeyindeki iktisadi olayları inceleyen kısmına MAKRO İKTİSAT denir. • Makro ve Mikro iktisat, hiyerarşik yapı içerisinde, birbiriyle etkileşimli olup, birbirinin tamamlayıcısıdır.

  7. Makro ve Mikro İktisat Ayırımı

  8. 1.2. Ekonominin Gelişim Süreci- Genel • İnsanlığın Gelişimi ile paralel olarak dört aşamada incelenebilir. • İlkel Toplum • Tarım Toplumu • Sanayi Toplumu • Bilgi Toplumu • Bilgi Ötesi Toplum

  9. İnsanlığın Gelişim Süreci ve Ekonomi 1- İlkel Toplum → Göçebe Yaşam, Toplayıcılık ve Avcılık ile Kendine yetecek düzeyde besin Teknoloji (Balta) ile ihtiyaç fazlası besin (İnsanlar arası farklılaşma/Ekonomik-Yönetsel farklılaşma burada başlıyor)

  10. 2- Tarım Toplumu → Yerleşik Hayata Geçiş Tarım devrimi → 1. Küreselleşme • Tek tanrılı dinler tarım devrimi ile başlıyor. Din ve Din adamları Önemli B) Toprağı almak ve korumak için Örgüt ve Devlet/İmparatorluk Kavramları gelişmiştir. C) Basit düzeyde üretim ve işletmecilik (Mikro ekonomi) Basit aletler ile tarımsal üretimde artış Ev işçiliği ile mal üretimi D) Basit düzeyde ticaret. (Değiş-Tokuş (Trampa/Ayni değişim)

  11. 3- Sanayi Toplumu → Kentleşme Sanayi Devrimi → 2. Küreselleşme A) Din’e ilaveten Dil ve Etnik Milliyetçilik akımları gelişmiştir. B) Teknolojik üstünlüğün belirginleşmesi Buhar gücü ve Ulusal Zenginliğin önem kazanması 1765 James Watt’ın buharlı makineyi keşfi 1776 Adam Smith’in iş bölümü ve uzmanlaşmayı keşfi (Ekonomi biliminin kurucusu)

  12. 4- Bilgi Toplumu → Teknoloji Bölgelerinin oluşumu Teknokentler (Teknoparklar) Bilişim Devrimi → 3. Küreselleşme A)Ekonomi B) Silah C) İdeoloji D) Bilginin artan önemi ve Bilgi teknolojisinin yaygınlaşması (Yaklaşık 1950’ler den bu yana) • Her alanda oluşturulan; bilgi sistemleri, bilgi ağları, bilgi bankaları • Düşünsel gücün önemini artırması • Üretim ve pazarlama stratejilerinin önem kazanması • Hizmet sektörünün öneminin artması • Teknoparklar (Teknoloji bölgeleri) 5- Bilgi Ötesi Toplum →

  13. C) Fabrikalarda seri üretimin başlaması (Taylor ve Fayol’un iş analizleri mikro ekonominin işletmeciliğe dönüşü ve işletmeciliğin bilimselleşmesi) Fabrikalar Köylüyü Kentli yapmıştır. Köylü → Fabrika → Kentli Sanayi Bölgeleri ve bu bölgelerde Şehirleşme D) Emek ve Sermaye sınıfı oluşmuştur. Bu sınıflar arasında daha çok çatışma yaşanmıştır. (Proletarya diktatörlüğü ve işçi sınıfı arasında veya emek ile sermaye arasında) E) Üretimin örgütlenmesinde sivil toplum örgütlerinin yer almaya başlaması Lonca ve Ahilik teşkilatları (Zanaatkarlık)

  14. 1.3. Önemli Kavramlar • İHTİYAÇ: Karşılanmadığı (Tatmin edilmediği) zaman acı, kaygı ve üzüntü veren, karşılandığında zevk, haz ve gurur veren duygulara ihtiyaç (gereksinme) denir. İki tür ihtiyaç söz konusudur. • a) Ekonomik ihtiyaçlar: beslenme, giyinme barınma vb. • b) Ekonomi dışı ihtiyaçlar: Daha akıllı olma, cesur olma, sevgi ihtiyacı, özgürlük, adalet vb. • Ekonomik olmayan ihtiyaçlar, insan refahını etkilemekle birlikte ekonomik analizlerin dışındadır.

  15. İhtiyaçların bazı özellikleri vardır: • İhtiyaçlar sınırsızdır • İhtiyaçların şiddeti farklıdır • İhtiyaçlar tatmin edilebilir • İhtiyaçların ikame özelliği vardır • İhtiyaçlar informeldir (Yasa, etik değerler ve dini değerlerden bağımsızdır) Doyum Dürtü Motivasyon Davranış Faaliyet İhtiyaç

  16. MAL VE HİZMET: İnsanihtiyaçlarını doğrudan veya dolaylı olarak karşılayan her şeye mal denir. Somut olmayana hizmet denir. Çoğu zaman mal her ikisini de kapsar. • Serbest Mallar • Ekonomik (Kıt) Mallar- • Dayanıklı ve Dayanıksız Mallar • Tüketim Malları, Üretim Malları ve Ara Mallar • FAYDA/DEĞER: Mal ve Hizmetlerin ihtiyaçları karşılama özelliğine fayda denmektedir. • Değer, malların faydalarının mukayesesi sonucunda ortaya çıkmıştır.Değer, nispi bir özellik taşımaktadır.

  17. TÜKETİM: Yararlı mal ve hizmetlerin, insan ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanılmasına tüketim denir. • Tüketim ekonomik faaliyetlerin son amacıdır. • İnsanların bütün çabaları, hayat seviyelerini yükseltmek yani ihtiyaçlarını daha iyi karşılayacak bir tüketim düzeyine ulaşmak amacına yönelmiştir. • Bu da ancak daha çok mal ve hizmete sahip olmamıza ve onları ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla kullanabilmemize bağlıdır.

  18. ARZ ve TALEP • Piyasada alıcı ve satıcı olmak üzere iki taraf vardır • Satıcıların faaliyetleri piyasanın ARZ yönünü oluşturur. • Alıcıların faaliyetleri piyasanın TALEP yönünü oluşturur. • Konuşma dilinde talep istek arzu anlamındadır. • Ancak her istek ve arzu ekonomik anlamda talep olarak kabul edilmez. • Satın alma isteğinin talep olarak kabul edilebilmesi için, satın alma gücüyle desteklenmiş olması gerekir. • Belirli bir piyasada, belirli bir anda, belirli bir fiyattan satılmak üzere piyasaya sunulan mal ya da hizmet miktarıdır.

  19. 1.3. Ekonomik Sistemler (İktisadi Sistemler) • Toplumsal refahı maksimum yapmak için toplumun benimsediği; ekonomik, sosyal, yönetsel ve hukuki örgütlenme biçimidir. • Kısaca üretim sitemlerinin örgütlenmesi veya üretimin örgütlenmesi şeklinde de söylenir. • Ekonomik sistem tercihi ve uygulamalardaki aksaklıklar, toplumsal yaşamda pek çok bozulmayı beraberinde getirmiştir. • Gelir dağılımındaki dengesizlik ve farkın sürekli artması, buna karşın kamu yatırımlarının gerektiği şekilde yapılamaması ve sosyal güvenlik sistemlerindeki açıklar, toplumsal ve kamusal yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir.

  20. 1.3.1. Kapitalizm ve Piyasa Ekonomisi • Arz ve talebi özgür olan üretim faktörlerinden yararlanarak, üretimin ülke çapında hür müteşebbislerce örgütlendiği ekonomik sistemdir. Temel nitelikleri şunlardır: • Özel mülkiyet hakkı, Piyasa mekanizması, Bırakınız yapsınlar- Bırakınız geçsinler, Görünmeyen el, • 1.3.2. Sosyalizm ve Merkezi Planlama • Eski Yunan’da Platon (MÖ 428-374) Cumhuriyet adlı yapıtında, özel mülkiyetin ve ticaretin bulunmadığı bir toplumsal düzeni savunmuştur. • K. Marx’ın tanımı şöyledir: Sosyalizm; üretim, dağıtım ve değişim araçlarının millileştirildiği sistemdir. Farklı uygulama biçimleri olmuştur. Merkezi planlama temel karakteristiğidir.

  21. 1.3.3. Yan Sistemler (Sentez Arayışları) • İki uç sistem olan Kapitalizm ve Sosyalizmin çeşitli özellikleri alınarak oluşturulan karma sistemdir. Bilinen iki uygulaması • Türkiye’de 1930’larda uygulanan Karma Ekonomik Sistem: Devlet ve Özel sektör birlikte • Almanya’da 1945 sonrası uygulanan Sosyal Piyasa Ekonomisi. • Serbest piyasa ekonomisi yerine Sosyal Piyasa Ekonomisi Modelinin Uygulanması. • Devlet, Özel Sektör ve Sivil Toplum Örgütlerinin uyumlu birlikteliği önemlidir.

  22. Yan Sistemler Sosyalizm Kapitalizm

  23. 1.4. İktisadi Sistemlerden Beklenenler • 1.4.1. Etkinlik • 1.4.2. İstikrar • 1.4.3. Özgürlük • 1.4.4. Adalet • 1.4.5. Büyüme ve Kalkınma

  24. 1.4.1. Etkinlik • Kıt kaynakların rasyonel kullanılması amacıyla, doğru üretim ve tüketim seçeneklerinin belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Neye ihtiyaç varsa onu üretmek ve nerede ihtiyaç varsa orada tüketmek. • 1.4.2. İstikrar • Duraklama ve kriz oluşturmadan üretim ve refah düzeyinin dengeli ve sürekli yükselmesi. Aşırı dalgalanmalar oluşturmadan sistemin gelişmesini sağlamak.

  25. 1.4.3. Özgürlük • Tarihi süreç içerisinde yapılan araştırmalar, özgür insanların, baskı altıda çalışan insanlardan daha başarılı ve mutlu olduğunu göstermiştir. (baskıyla da önemli sonuçlar alınabilir ancak insanların mutluluk düzeyi azdır) • İktisadi faaliyetlerde herkese girişim özgürlüğü verilmesini ifade eder. • 1.4.4. Adalet • Üretimin adaletli dağıtılmasıdır. Kapitalizmde herkese katkısına göre ilkesi ve Sosyalizmde ise herkese ihtiyacına göre ilkesi benimsenmiş ancak bunlar mutlak anlamda uygulanamamıştır. Fırsat eşitliğinin ve sosyal adaletin sağlanması yolundaki çalışmaların daha adaletli bir düzen sağlanmasında etkili olacağı söylenebilir.

  26. BÜYÜME VE KALKINMA 06.10.08 • Toplumsal Amaçlar • Varlığını Korumak • İyi Yaşamak – Kaliteli • Onurlu Yaşamak – Bağımsız • Kısaca; ekonomik büyüme ve kalkınmayı sağlamak gerekli. • Bu amaçlara yönelik olarak kalkınma; • Üretim-bölüşüm ilişkisinde nimet-külfet dengesini, • Üretim-sistem ilişkisinde, makro açıdan uygun makro sistemin ve mikro açıdan uygun örgütlenme şeklinin belirlenmesini ifade eder.

  27. Ekonomik Büyüme:Bir ekonomide kişi başına düşen üretimin sürekli artışıdır. Ekonomik büyüme açısından, üretim artışının sürekli olarak nüfus artışından fazla olması gerekir. Toplumsal refahın sürekli yükselmesini sağlar. • Kalkınma:Ekonomik büyümeye göre daha kapsamlı bir kavramdır. Kalkınma; üretim artışı ile birlikte örf, adet, kültür, sosyal yaşam, ahlaki ve etik değerler, yönetim şekli ve anlayışı, hukuki yapı vb. faktörlerle etkileşimlidir. • Kalkınma, bir ülkede/ekonomide sosyal ve kültürel yapının değiştirilmesi ve yenileştirilmesi sürecidir. Kalkınma, toplumdaki nicel (sayısal) değişimlerin yanı sıra, nitel (Nitelik-Kalite) değişimleri de içermektedir. • Bir bakıma ekonomik büyüme sonucunun hayata yansımasıdır denilebilir. • Ekonomik Büyüme ve Kalkınma kavramlarının mutlak anlamda birbirinden bağımsız olduğu düşünülmemelidir.

  28. Toplumsal amaçların gerçekleştirilmesi başta ekonomik gerekliliklerin gereği gibi yerine getirilmesi olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. • Ekonomik gerekliliklerin yerine getirilmesi, değişik terimlerle ifade edilmektedir. • Bunlardan yaygın kullanılanları; kalkınma, ekonomik büyüme (büyüme), sanayileşme ve yapısal değişme kavramlarıdır. • Bu kavramlar, birbirleri ile ilişkilerinden dolayı, kısmen birbirine karıştırılmakla birlikte, sonuç olarak toplumsal refahın artmasına yönelik faaliyetleri ifade ederler.

  29. 0.4.1. Kalkınmanın Tanımı ve Önemi • Kalkınma, çoğu kez ekonomik büyüme ile birlikte, “ekonomik büyüme ve kalkınma” şeklinde ele alındığından bu iki kavram birlikte ele alınmıştır. Ekonomik/İktisadi Büyüme:Bir ekonomide kişi başına düşen üretimin sürekli artışıdır. Ekonomik büyüme açısından, üretim artışının sürekli olarak nüfus artışından fazla olması gerekir. Ancak bu şekilde toplumsal refahın sürekli yükselmesi sağlanabilir. Bir başka açıdan, iktisadi büyüme kavramı, işçi başına, görece daha az sermayenin kullanıldığı tarımsal ekonomik faaliyetlerden, işçi başına daha fazla sermaye kullanılan sanayi ve diğer tarım dışı ekonomik faaliyetlere geçiş olarak da tanımlanmaktadır.

  30. Kalkınma:Ekonomik büyümeye göre daha kapsamlı bir kavramdır. Kalkınma; üretim artışı ile birlikte örf, adet, kültür, sosyal yaşam, ahlaki ve etik değerler, yönetim şekli ve anlayışı, hukuki yapı vb. faktörlerle etkileşimlidir. • Kalkınma, bir ülkede/ekonomide sosyal ve kültürel yapının değiştirilmesi ve yenileştirilmesi sürecidir. Kalkınma, toplumdaki nicel (sayısal) değişimlerin yanı sıra, nitel (Nitelik-Kalite) değişimleri de içermektedir. • Bir bakıma ekonomik büyüme sonucunun hayata yansımasıdır denilebilir. • Ekonomik Büyüme ve Kalkınma kavramlarının mutlak anlamda birbirinden bağımsız olduğu düşünülmemelidir.

  31. 0.4.2. Kalkınma Türleri Ekonomik kalkınma • Bir ekonomide, yatırımların ve üretim verimliliğinin artması sonucu mal ve hizmetlerin nicel ve nitel olarak artmasıdır. • Ekonomik kalkınma iki aşamalı bir süreci ifade etmektedir. Birinci aşama, üretim faktörlerinin ortaya çıkarılması, ikinci aşama ise üretim faktörlerinin en uygun biçimde birleştirilmesidir. • Ekonomik kalkınma, iktisadi nitelikte olan yapılar/kurumlar yanında sosyal, siyasal nitelikteki yapılarda da gelişme yönünde bir değişme, hatta yeni yapıların oluşturulmasını içeren süreçlere de işaret etmektedir. • Ekonomik kalkınma sadece ekonomik boyutlarla sınırlanmayan, toplumu sosyolojik, psikolojik, politik, askeri vb. bir çok boyutlarıyla kuşatan karmaşık bir süreçtir.

  32. Kültürel Kalkınma • Genel olarak eğitim düzeyinin yükselmesini, kültürel etkinliklerin ve bunlara katılan bireylerin artmasını, kültür ve tabiat varlıklarının korunması anlamındadır. • Kültürel kalkınma ile ekonomik kalkınma arasında önemli bir ilişki vardır. Yani gerçek ekonomik kalkınma, temelde insan öğesine, ona yapılan yatırımlara ve insanın etkinliğinin ve verimliliğinin artmasına bağlı olduğundan, doğrudan doğruya kültürel kalkınmanın bir türevidir.

  33. Kültürel kalkınma, aynı zamanda bir toplumun üyelerinin sahip oldukları araçlarla varlıklarını devam ettirecek bir güç sağlayan sosyal ve zihinsel ilerlemeleri geleceğe açık olmayı, temel ihtiyaçların karşılanmasını, önemli derecede bağımsızlığı, kendine güveni, yaratıcılığı ve kültürel bir kimliği bünyesinde barındırmalıdır. • Toplumun heyecanının ve azminin geniş kapsamlı katılımını gerektirir. Bu anlamdaki kalkınma eğitim, örgütlenme ve disiplinli çalışma sürecini gerekli kılar. • Kültürel kalkınma, kalkınmada ekonomik faktörlerle birlikte, sosyal ve kültürel faktörleri de içinde barındıran bir kavramdır.

  34. Sosyal Kalkınma • Ekonomik kalkınma sonucu oluşan refahın, toplumsal sınıflar ve bölgeler arasında adaletli ve dengeli dağıtımın sağlanmasıdır. Genel olarak sosyal kalkınmanın ekonomik kalkınmanın tabi bir sonucu olduğu düşüncesi yaygındır. Buna karşın, özellikle gelir dağılımında önemli sorunlar yaşanan toplumlarda, ekonomik kalkınma her zaman beraberinde sosyal kalkınmayı gerçekleştirmeyebilir. • Sosyal kalkınmanın sağlanmasında toplumda dayanışma ruhunun oluşturulması ve korunması önemlidir. Sosyal kalkınma ancak toplumu oluşturan birey ve gruplar arasındaki güven, işbirliği ve aidiyet duygusunu geliştirerek kalkınmaya yönlendirilmesi ile sağlanabileceği inancı gün geçtikçe artmaktadır. • Sosyal kalkınma, kişisel ve kolektif düzeyde sosyal ve beşeri ilişkileri, sosyal dayanışmayı, karşılıklı saygınlığı artırmaktır. • Sosyal kalkınmada yaşanan sorunların azaltılabilmesi ve sosyal kalkınmanın beklenen yararı sağlayabilmesi açısından, yerel kalkınma stratejilerinin de önemli olduğu söylenebilir.

  35. Sürdürülebilir Kalkınma • Sürdürülebilir kalkınma kavramı, BM Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporunda, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın, bugünkü kuşağın ihtiyaçlarını karşılayabilen kalkınma modeli olarak tanımlanmaktadır. Kısaca gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden kalkınmayı gerçekleştirme anlamındadır. Çevre yönetimi önemlidir. • Buna göre kalkınma çabaları çevreyle uyumlu olduğu sürece sürdürülebilir niteliktedir. Sürdürülebilirlik, belirli bir seviyedeki kaynakların (ormanlar, toprak, su vb.) miktarının azalmaması olarak tanımlanmaktadır. Bu model; bindiği dalı kesmeyen, ekonomiyle eko-sistem arasındaki dengeyi koruyan, ekonomik kalkınmayla ekolojik dengeyi uzun dönemli ve birlikte ele alan bir kalkınma türüdür.

  36. Sürdürülebilir kalkınma başlangıçta çevresel bir sorumluluk olarak değerlendirilmesine rağmen günümüz toplumunda aktif olarak faaliyet gösteren tüm birey ve örgütlerin taşıması gereken ekolojik, ekonomik ve sosyal sorumluluklar bütünü seklinde kabul edilmektedir. • Sürdürülebilir kalkınma bugünkü sosyal ve ekonomik kârları, gelecekteki potansiyel benzer faydaları tehlikeye atmaksızın optimize eden sosyal ve yapısal ekonomik dönüşümlerin bütünleşmesi olarak tanımlanır. • Bu bağlamda sürdürülebilir kalkınmanın birincil amacı, çok sayıda neslin, ekonomik refah düzeylerinin sürekli olarak adil ve akıllıca dağıtımını başarmaktır. • Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ihtiyacını çevresel koruma ve sosyal adalet ile dengeleyen geniş bir kavramdır.

  37. İnsani Kalkınma • Birleşmiş Milletler Gelişme Programı, insani kalkınmayı • İnsanların seçeneklerini artıran bir süreç olarak tanımlamakta ve sonsuz tercihler yerine bunlardan; uzun ve sağlıklı bir ömür, bilgi edinmek ve asgari geçim standardı için gerekli kaynaklara erişim olmak üzere sadece üçü üzerinde durmaktadır. • İnsani kalkınma indeksi, bu üç boyutu ifade eden indekslerin bir indekse indirgenmesiyle oluşturulmakta ve ülkelerin kalkınmışlık düzeyini gösteren önemli bir ölçüt olarak kabul edilmektedir. • Burada önemli olan, kalkınma ile ilgili verilerin sadece gelir düzeyinin belirlenmesi için değil aynı zamanda yaşam kalitesi göstergelerinin belirlenmesi için de kullanılmasıdır.

  38. Bir diğer ifade ile insani kalkınma; sağlık, eğitim ve yaşam standardı gibi en basit insani özelliklerdeki kazanımlar ve bu kazanımlar açısından istenen standartların sağlanmasıdır. • İnsani kalkınma; herkes için onurlu biçimde ve hak ettiği ölçüde, günlük yaşamın tüm fırsat ve olanaklarına ulaşma imkânı sağlanmasını ve böylece bireysel ve toplumsal yaşam standardının yükseltilmesini amaçlamaktadır. • İnsani kalkınma; toplumun eğitim, sağlık ve gelir seviyesinin iyileştirilerek söz konusu alanlarda bireylere sunulan tercihleri genişletmeyi amaçlamaktadır. • Bu amacın öneminden dolayı bilgi ötesi topluma geçiş sürecinin yaşandığı günümüzde kalkınma olgusunun içeriğini daha çok insani kalkınma kavramının doldurmakta olduğu söylenebilir.

  39. İnsani kalkınma: • Uluslararası ve ulusal düzeyde herkesin onurlu, • Günlük yaşamın tüm fırsat ve olanaklarına ulaşabilen • Yaşam standardı yüksek • İnsan haklarına saygılı • Sosyal, ekonomik, ve siyasal alanlarda kadın-erkek, herkesin eşit haklara sahip olduğu barışın • Sevgi Barış ve Dostluğun temel ortak bölen olduğu • İdeal bir dünyayı hedeflemektedir.

  40. İnsani kalkınma, başlıca üç kriterden yola çıkarak tespit edilmektedir. Bu kriterler: • a)Refah/Yaşam Standardı: Kişi başına düşen milli gelirin, yerel geçim maliyetlerine uyarlanmasıyla hesaplanmaktadır. Buna (SGP) satın alma gücü paritesi de denir. GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) • b) Eğitim Standardı: İnsani Gelişme Endeksinin hesaplanmasında kullanılan ikinci kriter ülkenin eğitim düzeyidir. Endekste eğitim kriterinin hesaplanmasında iki farklı faktörden yararlanılmaktadır. • - Yetişkinler arasındaki okuma yazma oranı • - Ortalama eğitim düzeyi (Okullaşma Endeksi) • c) Sağlık Standardı: Bir ülkedeki ortalama yaşam süresi beklentisi esas alınarak sağlık standardı İnsani Gelişme Endeksine dahil edilmektedir.

  41. İnsani Kalkınma • Uzun ve Sağlıklı Yaşam (Yaşam Beklentisi) • Eğitim • Yaşam Standardı (Kişi başına reel GSYİH- Gelir)

  42. 0.4.3. Kalkınmayı Etkileyen Faktörler • Ekonomik Faktörler • Üretim İmkanları • İnsan Kaynakları/Nüfus • Doğal Kaynaklar • Parasal Kaynaklar/Sermaye • Girişimcilik • Stratejik Faktörler • Yönetim Anlayışı • Organizasyon Yapısı (Örgütlenme Durumu) Kültürel Değerler • Güven ve Etik Entegrasyon

  43. 0.4.4. Kalkınma Modelleri • Bugünün sanayileşmiş ve kalkınmış ülkelerine bakıldığında, her birinin nasıl ve ne şekilde geliştikleri incelendiğinde birbirinden çok farklı kaynaklarının, gelişme türlerinin ve stratejilerinin söz konusu olduğu görülecektir. • Dünyadaki ülkelerin gelişme sürecine bakıldığında, çeşitli özelliklerine göre farklı gruplara ayrıldığı görülmektedir.

  44. Bu gruplardan birisi, sahip oldukları doğal zenginliklerini kullanarak kalkınan ülkelerdir (Amerika, Kanada, İsveç vb.). • Diğer bir grup ise sanayileşmeye ilk önce başlayan ve dünyanın en zengin bölgelerinin kaynaklarını sömürgecilik yoluyla (İngiltere ve Fransa gibi) kendine aktaran ülkelerdir. • Üçüncü grupta ise kendi halkının uzun süre büyük külfetlere ve fedakârlıklara katlanmalarına (Japonya ve Rusya) bağlı olarak bir diğer ifadeyle bedelini tam ödeyerek kalkınan ülkelerdir

  45. Batı Modeli • Bu gelişme modelini Batı Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da görüyoruz. Batı ülkelerinin gelişmeleri devletin müdahale ve zorlamalarına gerek kalmadan girişimcilerin önderliğiyle gerçekleşen bir modeldir. • Batı Modeli gelişme örneğinde gelişmenin çeşitli güçlüklerinin hemen hepsi onların kendi gelişme süreci içerisinde ya da piyasa mekanizmasının işleyişi ile çözümlenmiştir. Ancak bu gelişme uzun yıllar sonucunda olmuştur.

  46. Batı Avrupa ülkeleri, bu politikaların sonucu olarak üretim hacimlerini artırmış, buhar gücünün sanayide kullanılması ve lokomotifin keşfiyle zengin doğal kaynaklara ve pazarlara açılma imkânı yakalamıştır. • Sürekli teknolojik gelişmeler bir yandan üretimi artırmış diğer yandan girişimcilerin büyük karlar sağlamasına ve dolayısıyla yeni yatırımlar için tasarruf imkânlarının oluşmasını mümkün kılmıştır.

  47. Tasarruflar uygun sistemlerle sermaye birikimine dönüştürülmüş ve bunlar da ekonomiye kazandırılmıştır. Bu gelişmelerde girişimcilerin önemli rolü olmuş ve hareketin itici gücünü oluşturmuşlardır. Gelişen dış ticaret imkânları, dinamik bir girişimci grubu, sürekli teknik yenilik ve ilerleme, yükselen eğitim ve araştırma imkânları ile birleşerek Batı Modeli gelişmeyi biraz uzun bir sürede, fakat büyük bir başarıya ulaştırmıştır.

  48. 2008 Amerika Mali Krizi batı modelinin çöküşü şeklinde de değerlendirilmektedir. “Bırakınız yapsınlar artık yok.” Sarkozi • Bush komünist oldu • Kapitalist, Planlı ekonomi

  49. Asya Modeli (Japon Modeli) • Japonya’nın kalkınması, Batı modelinden farklı ve biraz daha gecikmeli olarak başlatılmıştır. Japon modelinde kalkınmanın hemen tamamı devlet tarafından hazırlanmış ve uygulanmıştır. Kalkınma hamlesinin başarısında, devlet ve özel sektör yatırımlarına devletin destek vermesi önemli rol oynamıştır. Bu kapsamda, girişimcilerin, teşviki, özendirilmesi, başarılı olanların ödüllendirilmesi, finansmanı vb. açılardan devlet tarafından desteklenmiştir.

  50. Tüketimi kısıcı (tasarruf) politikalar uygulanarak, yüksek tasarruf oranı sağlanmış ve bu sayede özel finans kurumları yeterli miktarda fonu yatırımlara yönlendirebilmişlerdir. Uygulanan kalkınma politikalarının başarısı; sosyal uzlaşı ve barış ortamının oluşturulması, halkın desteğinin sağlanması, milli sorunlarda birlik, beraberlik ve dayanışmanın olması, topyekûn disiplinli ve özverili çalışmanın toplumsal özellik haline getirilmesi sayesinde sağlanmıştır.

More Related