1 / 106

TÜRK TİCARET KANUNU TASARISININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER -Genel Hükümler- Prof.Dr. Tekin Memiş İstanbul Şehir Ü. Hukuk Fakül

TÜRK TİCARET KANUNU TASARISININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER -Genel Hükümler- Prof.Dr. Tekin Memiş İstanbul Şehir Ü. Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, TBMM ’ de kabul edildi.

kirby
Download Presentation

TÜRK TİCARET KANUNU TASARISININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER -Genel Hükümler- Prof.Dr. Tekin Memiş İstanbul Şehir Ü. Hukuk Fakül

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TÜRK TİCARET KANUNU TASARISININ GETİRDİĞİ YENİLİKLER • -Genel Hükümler- • Prof.Dr. Tekin Memiş • İstanbul Şehir Ü. Hukuk Fakültesi • Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı

  2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, TBMM’de kabul edildi. • 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun da kabul edilmiştir. • Yürürlük tarihi ise, 1 Temmuz 2012 olarak belirlendi. 1524. madde yürürlükten bir yıl sonra yürürlüğe girecektir (Web sayfasına ilişkin hüküm). • *Tadil Tasarısı, 1534 ilk fıkrada değişiklik yaptı. Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte 3 ay içinde internet sitesi kurma yükümlülüğü başlayacaktır. • Aynı şekilde Borçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’da kabul edilmiştir.

  3. Uygulama Kanunu • B) Eski hukukun ve Türk Ticaret Kanununun uygulanacağı hâller • MADDE 2 – (1) Bu Kanunda aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse: • a) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır. • b) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukukî fiiller, bağlayıcılıkları ve hukukî sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tâbidir. • c) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.

  4. (2) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda, mahkeme herhangi bir sebeple 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununu uygulamışsa, kararında bunu ve gerekçesini açıkça belirtir. • (3) Bu Kanunda kullanılan “eski hukuk” terimi, 6762 sayılı Kanunu ve bu Kanun ile ilgili diğer mevzuatı ifade eder.

  5. C) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önceki olaylara uygulanması • I – Kanunla düzenlenen ilişkiler • MADDE 3 – (1) Tarafların iradelerinden bağımsız olarak, kanunla düzenlenen hukukî ilişkilere, bunlar Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olsalar bile, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.

  6. II – Beklenen haklar • MADDE 4 – (1) Eski hukuk yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte henüz herhangi bir hak doğurmamış olaylara Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır. • D) Kazanılmış haklar • MADDE 5 – (1) Bu Kanunda kazanılmış haklar korunur.

  7. E) Zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü süreler • MADDE 6 – (1) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir. • (2) Zamanaşımı ile hak düşürücü sürelere ilişkin diğer hususlar, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Türk Ticaret Kanununa tâbidir.

  8. Yürürlük Maddesi-m.1534 • Kanunun yürürlük tarihi ise, 1 Temmuz 2012 olarak belirlenmiştir. • İnternet sitesine ilişkin düzenleme 3 ay sonra yürürlüğe girecektir. (Tadil tasarısı) • Yine denetime ve muhasebeye ilişkin hükümler, 1.1.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir. • Kanunun 39. maddesinde yer alan bilgi ve belgelere ilişkin hüküm, 1.1.2014 tarihinde yürürlüğe girecektir.

  9. Yürürlüğün ertelenmesine ilişkin hükümler, tek bir maddeden ibaret değildir. Kanunun diğer maddelerinde bulunan hükümleri de etkilemektedir. • Hemen belirtelim ki, bu erteleme, Kanun’daki bir çok hükmün yürürlüğün ertelenmesini beraberinde getirmektedir. • Örneğin: İnternet sitesinin oluşturulmamasına ilişkin ceza hükmü getiren m.562/12 hükmü gibi. • Şirket gündeminin, birleşme kararının, unvanın, sicil numarasının internet sitesinde yayınlanmasına ilişkin hükümler gibi...

  10. Uygulama Kanunu • Uygulama Kanunu, açıkça bazı ilişkilere, eskiden tesis edilmiş olsalar bile yeni Kanun hükümlerinin uygulanmasını öngörebilir. Örnek: • E) Acenteye ilişkin rekabet yasağı anlaşması • MADDE 14 – (1) Türk Ticaret Kanununun 123 üncü maddesi, anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olup da devam etmekte olan acentelik sözleşmelerine de uygulanır. • Uygulama Kanunu, bazen de çok farklı bir tarihi yürürlük tarihi olarak belirleyebilmektedir: • Uygulama Kanunu m. 19 gereği, m. 201, yayım tarihinden 2 yıl sonra yürürlüğe girecektir (yani 14.02.2013) • VII - Hakların donması • MADDE 201- (1) Bir sermaye şirketinin paylarını iktisap edip karşılıklı iştirak konumuna bilerek giren diğer bir sermaye şirketi, iştirak konusu olan paylardan doğan toplam oylarıyla diğer pay sahipliği haklarının sadece dörtte birini kullanabilir; bedelsiz payları edinme hakkı hariç, diğer tüm pay sahipliği hakları donar. Söz konusu paylar toplantı ve karar nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz. 389 ile 612 nci madde hükümleri saklıdır. • (2) Birinci fıkrada öngörülen sınırlama, bağlı şirketin hâkim şirketin paylarını iktisap etmesi veya her iki şirketin birbirlerine hâkim olması hâlinde uygulanmaz.

  11. Bazen de daha farklı yürürlük tarihleri öngörülebilmektedir: • A) Sigorta sözleşmesi • MADDE 39 - (1) 6762 sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış ve hüküm ifade etmeye başlamış sigorta sözleşmelerine, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl süreyle 6762 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Ancak, bu bir yıllık süre içinde sigorta ettireni, sigortalıyı ve lehdarı koruyan hükümler bakımından, 1517 nci maddesi müstesna, Türk Ticaret Kanunu hükümleri geçerli olur. • (2) Birinci fıkranın birinci cümlesindeki bir yıllık süre içinde sona eren 6762 sayılı Kanuna tâbi sigorta sözleşmelerinin uzatılması ya da yenilenmesi hâlinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.

  12. Tadil Tasarısı: Görev İlişkisi • TTK’nun 5. maddesinde değişiklik yapılarak aksine hüküm olmayan hallerde dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın bütün davalar ve çekişmesiz yargı işleri ticaret mahkemesinde görüecektir (m.5/1). • Maddenin 3. fıkrası da değişitirlmiştir: • “(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.”

  13. V - BİR MAMELEKİN VEYA BİR İŞLETMENİN DEVRALINMASI • MADDE 179 - Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilân ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilân tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar. • Borçların bu suretle naklinin hükümleri, tek bir borcun nakli addinden doğan hükümlerin aynıdır.

  14. Ticari İşletmenin Devri • TTK.m.11 • (3) Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.

  15. F. Malvarlığının veya işletmenin devralınması • MADDE 202- Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. • Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. • Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir. • Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.

  16. Tacir kavramının genişlemesi • TTK.m. 12, eTK’da olduğu gibi tacire ilişkin üç gruplama yapmıştır. Burada bir değişiklik yapılmamıştır. • TTK.m.195/5’te, ‘hakim teşebbüs tacir sayılır’ hükmü getirilmiştir. • Teşebbüs kavramı, TTK’nın değil, 4054 sayılı Kanun’un bir terimidir.

  17. Tacirler Arasındaki İhtar ve İhbarlar • TTK.m. 18/III: • A. Noter • B. Taahhütlü Mektup • C. Telgraf • D. Güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta

  18. Burada önemli bir değişiklik gerçekleştirilmiştir. Bu da TTK.m.20/III’de bulunan ‘muteber olması’ için ibaresine TTK.m.18/III’de yer verilmeyerek, geçerlilik şartından vazgeçilmiş, ispat şartına dönüştürülmüştür. • Ancak BK.m. 11/2 (yBK.m. 12/2) hükmü karşısında sorunun devam ettiği tereddütleri yaşanabilir, ama orda hüküm sadece sözleşmelerle sınırlıdır.

  19. KAYITLI ELEKTRONİK POSTA • KEP sistemi ile elektronik ortamda yapılan gönderilerin ne zaman yapıldığı, göndericinin ve alıcının kim olduğu ve gönderilen iletinin ve eklerinin ne olduğu kesin olarak tespit edilebilmektedir. • Sistem içerisinde yer alan taraflar arasında, gönderici taraf iletinin kendisi tarafından gönderilmediğini, alıcı taraf da kendisine ulaşmadığını inkar edememektedir. Kayıtlı elektronik posta sisteminde gönderilen ve alınan e-postalar “güvenilir bir üçüncü taraf” rolünde olan, ilgili otoriteden yetki almış ve denetlemelere tabi “kayıtlı e-posta hizmet sağlayıcı (kephs)” üzerinden geçmektedir.

  20. Sistemi kullananlar dilerlerse ilerde oluşabilecek bir uyuşmazlık sırasında ibraz edilmek üzere gönderilerinin (elektronik belgelerinin) bir kopyasının saklanmasını da kephs’ndan ayrıca talep edebilmektedir. • KEPHS gönderilerin içeriğinin birebir bir kopyasını tutmak veya arşivlemek zorunda değildir, teknik olarak “özet (hash)”ini tutabilir. her kullanıcı mutlaka aynı kephs’ndan da hizmet almak zorunda değildir, farklı hizmet sağlayıcılardan kayıtlı e-posta hizmeti alarak güvenli ve yasal geçerli şekilde birbirleriyle iletişim kurabilirler.

  21. Özet olarak, kep sistemi yetkili kephs’lar tarafından işletilmektedir. Bu kuruluşların, güvenilir üçüncü taraf olarak, e-imza alanındaki elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları (eshs) gibi, teknik, idari, mali ve hukuki niteliklerinin neler olacağı, sorumlulukları, yükümlülükleri ve nasıl denetlenecekleri düzenlemelerle belirlenmektedir.

  22. Ülkemizde de bu alandaki düzenlemeleri, yetkilendirmeleri ve denetlemeleri yapmakla görevli ve yetkili kurumun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) olacağı belirtilmektedir. • Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun TBMM’de kabulünden sonra, BTK’ nun 6 ay içinde yapacağı düzenlemelerdeki gereklilikleri sağlayıp, düzenlemelerde belirlenen niteliklere ve koşullara uygun olarak altyapılarını kurmuş KEPHS’ ları BTK’ na başvurup yetki aldıktan itibaren, kişiler, şirketler, kurum ve kuruluşlar tarafından KEP hizmeti alınabilecektir

  23. MADDE 27- 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir. • “Kayıtlı elektronik posta sistemi • EK MADDE 1– (1) Kayıtlı elektronik posta sistemi, elektronik posta haberleşmesinin, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcıları vasıtasıyla, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda tanımlanan güvenli elektronik imza ve zaman damgası kullanılarak gerçekleştirilmesini ve bu haberleşmenin göndericisinin, alıcısının ve zamanının tespit edilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. • (2) Elektronik ortamda farklı taraflar arasında, resmî veya ticarî bilgi ya da belge paylaşımı, ilgili taraflar arasında bildirim, ihtar, ihbar ve benzeri hukukî sonuç doğuran beyan ve yazışmalar kayıtlı elektronik posta sistemi vasıtasıyla yapılabilir.

  24. (3) Kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcı, kayıtlı elektronik posta sistemini kuran ve işleten kamu tüzel kişisi veya özel hukuk tüzel kişisidir. Bu kişiler; güvenli ürün ve sistemleri kullanmak, hizmeti güvenilir bir biçimde yürütmek, hizmetlerin belirlenen kalitede sunulabilmesini teminen gerekli idarî ve teknik imkân ve kabiliyetlere sahip olmak ve bu sistemlerde kişisel verilerin korunmasına ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin Kurum tarafından belirlenen kurallara uymak ile yükümlüdür. Kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcı olmak isteyen kişiler Kuruma bildirimde bulunarak faaliyete geçer. • (4) Kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcı, işlettiği sistem vasıtasıyla yapılan iş ve işlemlerin veya haberleşmenin taraflarını, zamanını 5070 sayılı Kanununda tanımlanan güvenli elektronik imza ve zaman damgası kullanarak kayıt altına alır. Bu kayıtlar, senet hükmünde olup, aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılır.

  25. (5) Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemin idarî, teknik ve hukukî gereklilikleri ile işleyişine, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının Kuruma yapacakları bildirime, haklarına, yükümlülüklerine, faaliyetlerine son verilmesine, denetimine ilişkin hususlar altı (6) ay içinde Kurumca Başbakanlığın görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

  26. Fatura ve Teyit Mektubu • Madde 21- Fıkra (3); Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerin veya yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye ve açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.

  27. Teyit Mektubu • TTK.m.21’e iletişim araçları ilavesi yapılmıştır. Böylece, • -eposta • -chat • -vs….

  28. TİCARET SİCİLİ • TTK.nun ticaret sicili ile ilgili hükümleri, getirdiği sonuçlar bakımından eleştiriye açıktı. Zira TTK.m.38 ve 39, sicilin etkisinin tescil ve ilanla başlayacağını ve derhal hüküm ifade edeceğini hükme bağlamaktaydı. Her ne kadar mevcut düzenlemede de sicil aleni olsa dahi pratikte kimsenin sicil tahkiki yapmadığı açıktır. • Özellikle son derece az sayıda basılan ve dağıtılan sicil gazetesine bu şekilde bir sonucun bağlanması tenkit edilmekteydi.

  29. TTK m. 24’de TOBB nezdinde ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerin depolandığı ve elektronik ortamda sunulabildiği bir sicil bankası kurulması öngörülmüştür. • 6762. sayılı Kanun, m. 28/II (6215 sayılı Kanunla yapılan değişiklik) • => Ancak 28/III’de bulunan kişisel verilere ilişkin düzenleme madde metnine alınmamıştır: • Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak korunur.

  30. Başbakanlığa Sevk Edilen Tadil Tasarısı • Tadil tasarısının 3. maddesi, TTK’nun 24. maddesine ek yapmıştır. • Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak korunur.”

  31. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, ticaret sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olmasına ilişkin hükmü kaldırmış, bu sorumluluk, sicili tutan odaya da yüklenmemişti. Güvenliğin tam anlamı ile sağlanabilmesi için Devletle odanın müteselsilen sorumlu olmaları kabul edilmiştir. Sorumlulukla ilgili getirilen düzenlemede ise Devlet ve ilgili odanın müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Madde 25- Fıkra (2)

  32. Görünüşe Güven • Madde 37 - (1) Tescil kaydı ile ilan edilen durum arasında aykırılık bulunması halinde, tescil edilmiş olan gerçek durumu bildikleri ispat edilmediği sürece, üçüncü kişilerin ilan edilen duruma güveni korunur. • Madde Alman Ticaret Kanunundan alınmıştır. • Düzenleme, sözü itibarıyla yalnızca tescilin doğru ancak, ilânın yanlış yapıldığı hâllere yöneliktir.

  33. Bu madde, üçüncü kişinin kural olarak ilân edilen bir içeriğin ilân edilmiş şekline güvenmesi, ilândan farklı olan tescil içeriğinin ona karşı ileri sürülememesi kuralını koymaktadır. • Buna göre tescil edilen hukukî olgu (içerik) ile ilân edilen içerik farklı ise, tescil hukukunda önemli olanın tescil edilen olgu olmasına rağmen, tescile konu olan tescil edilen olguyu (içeriği) üçüncü kişiye ileri süremeyecek, üçüncü kişi tescil edilen ile bağlı olmaksızın ilâna dayanabilecektir. • Ancak üçüncü kişi isterse tescile de dayanabilir.

  34. Tadil Tasarısı: Ticaret Unvanı: m.39 • “(2) Tescil edilen ticaret unvanı, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır. Tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise sayılanlara ek olarak tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilir. Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayımlanır. Bu sitede ayrıca, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları ile soyadları, taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanır.”

  35. Genel Bakış • eTK.m. 41-55 (15 maddelik bir düzenleme)- yTK.m. 39-54 (15 maddelik bir düzenleme) • Tacirlerin, bir ticaret unvanı seçmek ve ticaretini bir unvan altında icra etmeleri zorunluluğu aynen devam ettirilmiştir (eTK.m. 41, yTK.m. 39). • Ancak yTK m.39/2, kullanım tarzını değiştirmiştir. • Seçim için 15 günlük zorunluluk aynen muhafaza edilmiştir (eTK.m. 42, yTK.m. 40).

  36. SİSTEM KARŞILAŞTIRMASI • Ticaret unvanları hakkında üç farklı sistem vardır: • 1. Gerçeklik sistemi • 2. Serbesti Sistemi • 3. Karma Sistem • Gerek eTK, gerekse yTK’da başlangıçta gerçeklik sistemi kabul edilmiş, ancak gerçek durum ile sonradan ticaret unvanı arasındaki farklılığa da yasaklama getirilmemiştir (karma sistem)

  37. TİCARET UNVANININ SEÇİMİNDE İLKELER • 1. Ticaret unvanının tanıtıcı olmaması ( gerçek kişi tacirlerin ad ve soyadları, tüzel kişi tacirlerin iştigal konuları) • 2. Ayırt edici olması (yTK. M. 45). • 3. Yanıltıcı olmaması (ekler –yTK.m.46). • Aslında belirtelim ki bu üç ilke, eTK ve yTK’da aynı şekilde düzenlenmiştir.

  38. SİSTEM KARŞILAŞTIRMASI • eTK. Gerçek kişi tacir tüzel kişi tacir ayrımı yapmış ve gerçek kişi tacirin ticaret unvanını ilgili sicil bölgesinde, tüzel kişi tacirin unvanını ise bütün Türkiye’de korumuştur (eTK.m. 43, 47 ve 52). • İşletme adlarında da aynı sistem benimsenmiştir (yTK.m.53 atfı ile 50 ve 52). • yTK’da ise ticaret unvanının korunması bakımından gerçek kişi tacir – tüzel kişi tacir ayrımı terkedilmiş, unvanlar bütün Türkiye’de korunmaya başlanmıştır. • Sistem değişikliğinin gerekçesi, bilişim ve iletişim sistemlerinin değişmesi, ticaretin yaygınlaşmasıdır.

  39. Muhtemel Problemler-I • Aynı ismi taşıyan kişilerin ticaret unvanları nasıl olacaktır? • Çözüm, ilgili eklerin yapılmasıyla mümkündür. • Bilhassa gerçek kişi tacirlerde bu durum söz konusu olabilir: Mustafa Yılmaz ticaretle uğraşıyorsa sonrakiler ek almak zorunda kalacaklardır. • Demirci, Kuyumcu vs. Ya da hakiki – en hakiki gibi. • * Belirtelim ki benzeri sorun eTK’da da çıkabilirdi.

  40. Muhtemel Problemler-II • İşletme adlarında ortaya çıkacak sorunlar daha fazladır. özellikle bazı sektörlerde sık kullanılan isimler ciddi sorunları da beraberinde getirecektir. • Şifa eczanesi • Kanaat restoran • Lezzet Lokantası

  41. TİCARET UNVANININ KORUNMASI • 1. İlke • MADDE 50- (1) Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. • 2. Bildirim ve ceza • MADDE 51- (1) Bütün mahkemeler, memurlar, ticaret ve sanayi odaları, noterler ve Türk Patent Enstitüsü görevlerini yaparlarken bir ticaret unvanının tescil edilmediğini, kanun hükümlerine aykırı olarak tescil edildiğini veya kullanıldığını öğrenirlerse durumu yetkili ticaret sicili müdürüne ve Cumhuriyet savcılığına bildirmek zorundadırlar.

  42. 3. Unvanına tecavüz edilen kimsenin hakları • MADDE 52- (1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. • (2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.

  43. TESPİTLER • 1- Kanun metinlerindeki yakınlaşmalar... • Örnek: • MARKA SAHİBİNİN TALEPLERİ • MADDE 62 - Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, aşağıdaki taleplerde bulunabilir: • a) Marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması, • b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini, • c) Marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması talebi • d) (c) bendi uyarınca el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması, (Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, marka sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.) • e) Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi , • f) Marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması.

  44. 2- Tescilli bir ticaret unvanının tazminata neden olamayacağına ilişkin anlayışı değiştirmiştir. • Bilindiği üzere Yargıtay, ticaret unvanları, markalar ya da tasarımlarda, tescil terkin edilmediği sürece, kullanımın haksız rekabet kabul eidlemeyeceğini, kullanımın hukuka uygun olduğu görüşünü ısrarla vurgulamıştır.

  45. Örnekler • “Davalı ticaret ünvanı, davacının ticaret ünvanından çok sonra, aynı ticaret sicilinde 16.06.1993 tarihinde tescil edilmiş bulunmaktadır. Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret ünvanını kullanma hakkı, münhasıran sahibine aittir. Davalı, sicilin yarattığı itimada dayanarak ticaret unvanını kullanmış bulunmasına göre, bu ünvanın terkin edilmesi anına kadar davalıya haksız kullanmaya dayalı tazminat talepleri ileri sürülemeyecektir. O halde, mahkemece davacının manevi tazminat istemlerinin tamamının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir” (Y.11HD. 16.10.2003; E. 2003/2825, K. 2003/9393).

  46. Tamteks ibaresi, İstanbul 4FSHM, tazminat kabul ediliyor. Yargıtayın kararı : bozma • Bu itibarla, tescilli unvanın sicilden terkin edileceği tarihe kadar kullanılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmayacağından, dava tarihine kadar davalının, unvanı daha önce tescilli davacıya karşı kendi tescilli unvanını kullanması nedenine dayalı olarak unvana ve markaya haksız rekabet suretiyle tecavüz iddiasına ilişkin talebi kabul edilmemelidir. (11. HUKUK DAİRESİ, E. 2010/858, K. 2010/4554, T. 27.4.2010).

  47. Yargıtayın bu kararlarının değişmesi gerekir. • yTK.m.52’ye göre, • Artık terkin talebi ile birlikte dürüstlüğe aykırı kullanımda şartları varsa tazminata da hükmedilmelidir. • Yeni dönemde Yargıtay kararlarının bu yönde değişimi beklenmelidir.

  48. İLTİBAS MESELESİ • YTK.M.52’DE ‘Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde’ ibaresini kullanmıştır. • eTK’da ise bilindiği üzere m.54’de ‘kanuna aykırı olarak bir başkası tarafından’ kullanımdan bahsedilmekteydi. • Burada iki madde hükmünün daha farklı yorumlanması gerekirdi. • Kanaatimce ihlal halinde getirilen müeyyideler düşünüldüğünde madde metniyle uyumlu bir değişiklik olmuştur.

  49. Dürüstlüğe aykırı kullanım, bir başkasının ticaret unvanı, aynen ya da iltibasa mahal verecek biçimde kullanmak olarak yorumlanmalıdır. Yani burada kişinin unvan seçiminde bir başkası ile iltibası hedeflediği söylenebilir. • Ticari dürüstlüğe aykırılık, her olayda ayrıca değerlendirme konusu yapılmalıdır. Burada sorulması gereken şudur: Ticari dürüstlüğe uygun ancak Kanuna aykırı bir ticaret unvanı sçeildiğinde durum ne olacaktır?

  50. ÖRNEK: • Soyadı Yılmaz olan bir kimsenin • Yılmaz İnşaat AŞ. ibaresini sonradan tescil ettirdiğinde; • Daha önce tescilli bulunan • Yılmaz İnşaat ve Turizm AŞ.’nin ticaret unvanının terkinini isteyebilecek midir?

More Related