1 / 53

Dogum sonrasi g r lecek hastaliklar

ST HUMMASI-DOGUM FELCI. Yksek st verimliDoguma yakin, genellikle dogum sonrasiKan iyonize kalsiyum dzeyi dssOrta ileri yasli hayvanlarda yayginJersey irkinda sikBir kez fel geiren diger dogumlarinda da geirmesi muhtemel. Nedenleri. Buzagi ihtiyaci ve kolostrum ve st ile kaybedilen

meris
Download Presentation

Dogum sonrasi g r lecek hastaliklar

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


    1. Dogum sonrasi görülecek hastaliklar

    2. SÜT HUMMASI-DOGUM FELCI Yüksek süt verimli Doguma yakin, genellikle dogum sonrasi Kan iyonize kalsiyum düzeyi düsüsü Orta ileri yasli hayvanlarda yaygin Jersey irkinda sik Bir kez felç geçiren diger dogumlarinda da geçirmesi muhtemel

    3. Nedenleri Buzagi ihtiyaci ve kolostrum ve süt ile kaybedilen Ca nin barsak ve kemiklerden saglanamamasi Kemik mobilizasyonu parathormonun etkisindedir Gebelik döneminde Ca dan zengin besleme mobilizasyon kapasitesini düsürür.

    4. Kalsiyum ne yapar Kaslarin kasilmasini Sinir impulslarinin kaslara geçmesini saglar Azaldigi durumlarda Kaslarda zayiflik Kasilamama görülür

    5. Magnezyum Mg normalse hayvan sakin durumdadir Bazen mg de azalabilir Bu durumda Aksi sinirli davranislar gösterir.

    6. Potasyum Bazen K miktari da düsebilir. Bu vakalar sadece kalsiyum tedavisiyle düzelmez.

    7. Belirtiler Birinci devre Heyecanlanma, duyarlilik artisi, bas sallama, titreme, dis gicirdatma Beden isisi normal veya hafif artmis Ayaklarda tutukluk, yürümek istememe, sallantili yürüyüs, Ayaklari üzerine dikkatli yavas yatma ve zorlanarak kalkma vardir

    8. Ikinci devre Gögüs üstü yatma Bilinç yari yariya kaybolmustur. Basini bögrüne dayayarak yatar Ayaga kalkamaz Bacaklar, vücut sogumustur, beden isisi düsmüstür Nabiz hizli ve yüzlektir Rumen siskin ve atoniktir. Rumen durur Iseme ve diskilama durur

    9. Üçüncü devre Yan pozisyonda yatar Vücut sogur Kalp atimlari hizlidir zor hissedilir Karin sismistir

    10. Tani Akut diffuz peritonitis Akut mastitis, septik metritis Güç dogumlara bagli sinir ezilmeleri, kas yirtilmalari Üç gün hastaligi( efemeral fever) Botulismus Karaciger yaglanmasi

    11. Tedavi % 24 Ca, % 3.5-5 Mg, ve dextroz içeren serumlar (ort 500 ml) Ilk uygulama damariçi Bu yogunlukta ca enj. Hipokalsemi disindaki durumlarda kalbe zarar verir Kalp sürekli kontrol edilmelidir

    12. Koruma Dogumdan önce Vit D enj yapilmali Son iki ay kuruya çikarilmali Dogum sonrasi bu hastalik yönünden dikkatli olunmali

    13. K E T O Z I S Dogum sonrasi laktasyona giren yüksek süt verimli hayvanlarda Süt veriminin en yüksek oldugu yaslardaki ineklerde görülür. Ilk dogumunu yapan ineklerde sik görülmez. Dogumu izleyen birkaç gün ila 6-7. haftalar arasinda görülebilmesine ragmen en fazla 6. haftada görüldügü bildirilmektedir.

    14. Belirli oranlarda keton cisimcigi olusumu ruminantlarda normal bir durumdur. Ketozisli hayvanlarda bu durum asiri düzeyde sekillenmistir.Vücutta biriken keton cisimciklerinin miktarina ve klinik semptomlarin olusup olusmamasina göre klinik ve subklinik ketozisten bahsedilebilir. Hem merada hem de ahirda beslenen ineklerde ketozis görülebilir.

    15. nedenleri Ketozis modern yetistiriciligin bir hastaligidir. Süt sigirlari genetik olarak yüksek verimli hayvanlar arasindan seçildiginden süt verimi için harcanan enerji yüksek olmakta, alinan enerji bu kaybi karsilayamazsa hastalik olusmaktadir ( Negatif enerji dengesi ).

    16. Süt verimi dogum sonrasi yaklasik olarak 4. haftada doruga ulasmakta fakat kuru madde esasina dayali besin alimi 7-8. haftaya kadar maksimum seviyeye çikamamaktadir Bu nedenle aradaki sürede hayvan sürekli vücudundan besin kaybetmektedir

    17. . Protein ve yag depolarindan salinan amino asit ve trigliseritler glukoz sentezinde kullanilir.

    18. Verilen yemlerdeki karbonhidrat miktarinin azligi Rasyonun ketojenik özellikli gidalardan olusmasi ( Silaj yemleri laktik ve butirik asitten zengin bir gida olmasi nedeniyle ketojenik özellik gösterir. ) Yagli tohum küspeleri ve protein miktari yüksek sellüloz miktari düsük olan lipojenik özellikteki yemlerin fazla verilmesi

    19. Süt ineklerinde klinik ketozis süt yapimi için gerekli glukozun diyet ve yag mobilizasyonundan saglanamamasi durumunda görülür. Süt ineklerinin normal glukoz ihtiyaçlari ileri gebelikte % 30, laktasyonun baslamasi ile % 75 oraninda artar

    20. KLINIK BULGULAR Klinik ketozis birkaç gün içinde istahin kaybolmasi ve süt veriminin azalmasi seklinde ortaya çikar. Hayvan baslangiçta sadece kuru ot yemeyi tercih ederken, ilerleyen zamanda tamamen istahsizlasir. Diski kuru ve üzeri muhatlidir.Hareket etmek istemez. Karinda özellikle karaciger bölgesinde hafif-orta dereceli bir agri vardir. Rumen hareketleri azalmistir, pika görülebilir. Nefes ve sütte aseton kokusu algilanir.

    21. Sütün miktari çok azalmis, kivami ise artmistir, pisirildiginde pihtilasir. Beden isisi, nabiz ve solunum sayilari normal sinirlar içindedir. Bunlara ilaveten sinirsel belirti olarak bögürme, bas sallama, gözlerde dönme, ayaklari yere vurma, kendi etrafinda dönme, asiri yalanma belirtileri ve salya akisi görülebilir. Asiri duyarlilik, titreme ve tetani sekillenebilir. Insanlara ve cansiz materyale karsi sinirli hareketler gösterir. Sinirsel belirtiler 1-2 saatlik sürelerde 8-10 saat ara ile ortaya çikabilmektedir.

    22. Kan sekeri 20-40 mg/dl. ye kadar düsebilir. Total kan keton miktari 30 mg/dl nin üzerine çikmistir. Total idrar keton miktari 84 mg/dl total süt keton miktari ise 10 mg/dl nin üzerindedir.

    23. EPIDEMIYOLOJI : Ketozisin görülme sikligi bakim ve beslenme sartlarina bagli olarak bölgeden bölgeye degismektedir. En sik olarak dogum sonrasi 6. haftada görülmektedir. Genetik egilim ve irklar arasinda farklilik mevcuttur. En fazla 5. ve 6. laktasyonunda olan ineklerde gözlenir. Bir kez ketozis gösteren inekler diger senedeki dogumlarinda da risk altindadirlar. Süt verimi, hayvanin metabolik düzeni ve sindirim kapasitesi tekrarlarin olusmasinda etkili faktörlerdir. Genel olarak klinik ve subklinik ketozisli sigirlar yüksek verimli ve buzagilama periyodunda yüksek kondüsyonludurlar. Yagli sigirlar normal sigirlara göre % 25 daha az gida alirlar ve yag asidi dönüsüm oranlari daha fazladir.

    24. Ketozisi etkileyen çevresel faktörler sunlardir. - Kis aylarinda olusum orani yüksektir. - Ahir ortaminda ‘’ ‘’ ‘’ - Gida maddesi çesitliliginde ve günlük az sayidaki yemleme periyodunda yüksektir. - Dogum öncesi dönemde kuru maddede protein orani % 8 den düsük diyetle besleme veya dogumdan sonra yüksek proteinli ( % 20 ) yemlerle besleme ketozis oranini arttirir.

    25. SAGALTIM : Sagaltima diyetin düzeltilmesi ile baslanir. Lipojenik yemler ve silaj yemlerinin diyetteki miktari azaltilir. Diyetin karbonhidrat miktari ayarlanir. 100 - 500 ml % 50 lik Dekstroz solüsyonu Ancak 12-24 saat sonra tekrar görülebilir. Hayvana glukoz prekürsörleri içirmek veya yedirmek

    26. Propilen glikol ilk iki gün günde iki kez 225 gr devaminda iki gün süreyle günde bir kez 110 gr miktarinda içirilir. Gliserol 500 gr. günde iki kez 10 gün süreyle kullanilir. Sodyum propiyonat 25-250 gr. günde iki kez Amonyum laktat 120 gr. günde iki kez Sodyum laktat 350 gr. günde iki kez bir hahta süreyle kullanilabilir.

    27. Hormon tedavisi : Glukokortikoitler 3 gün süreyle dokularin glukoz kullanimini ve süt verimini azaltmak amaciyla kullanilir. Deksametazon 0.04 mg/kg 6-9 gün süreyle kan sekerini arttir ve 1-7 gün süreyle süt verimini azaltir. Ancak fazlasinin gida alimini azaltmasi ve karaciger yaglanmasina neden olabilecegi unutulmamalidir. Prednizolon 125-200 mg total günlük dozda 3 gün süreyle

    28. Vitamin tedavisi: Vitamin B-12 propiyonat metabolizmasinin esansiyel kofaktörüdür. Yeme kobalt katilmasi veya B12 vitamini enjeksiyonlari yararli olmaktadir.Ayrica 10-12 gr Nikotinik asit de verilebilir. Kloralhidrat rumende nisasta sindirimini arttirir ve propiyonat üretimini etkiler. Baslangiçta 30 gr. daha sonra 7 ser gr. olmak üzere 2-3 gün süreyle kullanilir.

    29. KORUMA VE KONTROL : - Hayvanlarin dogum öncesinde fazla zayiflamasi veya fazla yaglanmasi önlenmeli, ineklerin buzagilama dönemine iyi kondüsyonda girmesi saglanmalidir. - Dogum sonrasi laktasyon döneminde 3 kg. süt için 1 kg konsantre yem ve 100 kg canli agirlik için 3 kg iyi kalite kuru ot yedirilmelidir. Yedirilen yemin protein orani % 16-18 i geçmemelidir. Karbonhidrat miktari yeterli olmalidir. - Tane yem veriliyorsa ezilip verilmelidir. - Yeme iz elementler ve vitaminler katilmalidir. - Yüksek oranda butirat içeren silaj yemleri dikkatli kullanilmalidir. - Yemlere koruyucu olarak 100 gr. Sodyum propiyonat katilabilir. - Dogum sonrasi 8. haftaya kadar keton testleri kullanilarak kontroller yapilmalidir.

    30. KOYUNLARDA GEBELIK TOKSEMISI Gebelik toksemisi gebe koyunlarin bir metabolik hastaligi olmakla beraber keçi ve sigirlarda da görülebilir. Hastalik hipoglisemi, hiperketonemi, klinik olarak ortaya çikan sinir sistemi bozukluklari ve yere yatma gibi semptomlarla ortaya çikar. Hastalik metabolik olaylar için gerekli glukozun sentezindeki aksamalardan ileri gelir.

    31. . Genellikle ikiz veya üçüz yavru tasiyan koyunlarda enerji ihtiyacinin artmasi nedeniyle meydana gelir. Vücudun yag dokularinda mobilizasyon vardir.

    32. Gebe koyunlarda gebelik toksemisi gebeligin son 6 haftasinda sekillenir. Çünkü gelisen fötüsün glukoz ihtiyaci bu dönemde fazlalasir. Tek yavru tasiyan koyunlarda da görülebilmesine ragmen genellikle çok yavru tasiyan koyunlar daha duyarlidir. Siklikla ölümle sonlanabilir ve sürülerde gida alimini azaltici etkilerin sonucu sürü problemi olarak ta karsimiza çikabilir.

    33. Gebelik toksemisinin açiga çikmasinda düsük kaliteli kaba yemlerin verilmesi, mevsimsel etkilerle meralarin bitki örtüsünün kalitesizlesmesi yaninda Hayvanlarin gida alimlarinin kendi isteklerine birakilmasi durumlarinda asiri yaglanmalari, hayvanlarin yeni çevrelere tasinmalari, yem degisiklikleri, tekrarlayan ayak enfeksiyonlari ve intestinal parazitizm gibi durumlar da hastaliga yatkinlik saglar.

    34. Gida aliminda ani veya dereceli azalmalar gebelik toksemisini meydana getirir. Çok fötüs tasiyan koyunlarin besin ihtiyaçlari gebeligin son iki ayi içinde fötuslarin çok süratli, büyümesi nedeniyle normalin iki katina çikar.

    35. Gebelik toksemisinde olusan hipoglisemi merkezi sinir sisteminin depresyonuna neden olur. Keton cisimlerinin asiri artisi organizmada asiri artisi organizmada asidozise yol açar

    36. Çünkü aseton ve B-hidroksi butirik asit kuvvetli asitlerdir. Bunlar böbrekten atilirken sodyum, potasyum ve plazma alkali rezervlerinin atilmasina neden olurlar. Ketoasidozis dispneye neden olur ve üremi, bilinç kaybi ve dehidrasyon olusur. Bunlar merkezi sinir sistemi depresyonunu arttirir. Yag asitlerinin karacigere girmesi karacigerde trigliseritlerin toplanip karekteristik karaciger yaglanmasina neden olurlar.

    37. KLINIK BELRTILER : Sürüde olusan hastalikta birkaç haftalik periyotta genellikle her gün birkaç koyunda klinik semptomlar görülür. Hastaligin süresi 7 güne kadar uzayabilmesine ragmen hastalar genellikle son dönemlerinde fark edilir. Baslangiçtaki depresyon ve bilinçsizlik kisa zamanda ilerler ve kas bozukluklari, durus bozukluklari, müsküler tonusun kaybolmasi denge ve hareket yeteneginin yitirilmesi sonunda gögüs üstüne yatma, koma ve ölüm görülür.

    38. Hastalar sürü hareket ettirildiginde geride kalir. Körlük semptomlari vardir. Hareket etmeye zorlandiginda amaçsiz hareketlerde bulunur, esyalara dayanirlar, pupillar isik refleksi azalmis, gözü koruma refleksi kaybolmustur. Vücut isisi, nabiz, solunum sayisi ve rumen hareketleri normaldir.

    39. bas kaslarinda titreme, kulak ve dudaklarda titremeler ve bazen konvülzyonlar seklinde ortaya çikabilir. Dis gicirtisi, çenenin birbirine vurmasi vardir. Hayvan sternum üzerine yatip basini bögrüne dayar durumda yada lateral pozisyonda yatar. Ilerleyen zamanlarda solunum güçlesir, koma durumu sekillenir ve hayvan 3-4 gün içinde ölür.

    40. Bazen fötüs ölür ve anne geçici bir düzelme gösterebilir. Ancak fötüs dekompoze olur ve abort olusmazsa hayvan toksemiye girer. Ölen fötüs atilirsa hayvan iyilesebilir.

    41. SAGALTIM: Sagaltim hastaligin baslangiç dönemindeki ve ayaga kalkabilen hayvanlarda basarilidir. Yerde yatan veya koma durumundaki hastalar sagaltima ragmen ölebilir.

    42. Glukoz, elektrolit ve glisin içeren oral rehidratasyon solüsyonlari 4-8 saat ara ile kullanilabilir. Degerli hayvanlara damar içi yolla elektrolitik solüsyonlarla birlikte glukoz verilmelidir.

    43. Gida ilavesi yapilmalidir. 50 kg lik ve ikiz yavru tasiyan bir koyun ilave mera imkani yoksa günde 2 kg yulaf yemelidir. Hasta hayvanlara % 50 lik gliserol solüsyonundan 200 ml. veya oral yolla propilen glikol günde iki kez istah normale dönene kadar verilmelidir. Anabolik steroitlerden Trenbolone asetat ( Finajet ) 30mg. i.v veya i.m verilerek istah arttirilip kandaki keton cisimleri ve yag asitleri miktari azaltilabilir. Sezeryan operasyonu veya dogumun baslatilmasi ile koyunun metabolik kaybi azaltilabilir. Renal bozukluk veya siddetli asidoz göstermeyen koyunlarda sezeryan basarili bir tedavi yöntemidir. Deksametazon ile dogumun baslatilmasi da annenin ve yavrunun yasatilmasinda etkilidir.

    44. KORUMA : Gebeligin son haftalarindaki koyunlar dikkatle izlenmelidir. Kan glukoz konsantrasyonlarinin belirlenmesi risk altindaki koyunlarin belirlenmesinde yardimci olur. Gebeligin son haftalarinda plazma B Hidroksi butirat konsantrasyonlari ölçülerek bu dönemde gidalara ilave enerji verici maddeler katilmalidir. Sürünün % 10 unda analiz yapilip B Hidroksi butirik asit konsantrasyonu 4.8 mg/dl nin üzerinde bulunursa gida arttirilmalidir. Eger koyunlar düzenli bir sekilde besleniyorlarsa gebeligin son üç ayinda tek yavru tasiyanlarin en az 4, çift yavru tasiyanlarin ise 7.5 kg almasi gerekir.

    45. Koyunlar çiftlestirme döneminde asiri kilolu ise kilolari diyetle % 20 azaltilmalidir. Daha sonraki dönemlerde gida ilavesi yapilir. Ileri gebelikte asiri kilolu koyunlara günlük egzersizler yaptirilmalidir. Paraziter hastaliklar tedavi edilmelidir. Dis problemleri olan yasli koyunlar yetistirmeden çikarilmalidir.

    46. MIDENIN YERDEGISTIRMESI Normalde karin boslugunun tabaninda bulunan abomasumun gaz ve siviyla dolarak, genislemis bir sekilde (dilatasyon) sola-yukari veya saga-yukari dogru yer degistirmesi solda rumen ile sol karin duvari arasinda, sagda bagirsaklar ile sag karin duvari arasinda yer almasidir.

    47. Özellikle yüksek verimli süt ineklerinde doguma yakin ve dogumu izleyen dönemlerde görülen bir hastaliktir. Bu dönemde görülen metabolik hastaliklarla iliskilidir. Ketozis yagli karaciger sendromu retentio secundinarum, hipokalsemik dogum felci, metritis, mastitis, kronik tirnak hastaliklari, RPT, ruminitis, abomasitis,

    48. 1. Abomasumun hipotonisi veya atonisi konsantre yemden zengin, kaba yemden fakir beslemelerde­ açiga çikan fazla uçucu yag asitleri abomasum hareketlerinin azalmasina ve tonusun kaybolmasina neden olmaktadir. üretilen gaz miktari önemlidir Kaba yemin yetersiz alimi gidanin rumende kisa süre kalmasina ( gida ile birlikte gaz da geçer) ve UYA zengin olarak abomasuma geçmesine neden olmaktadir.

    49. Ayrica mekanik olarak ileri gebelerde büyümüs olan uterus, rumenin altina dogru girerek rumeni yukari kaldirmakta ve abomasum üzerindeki baskiyi hafifleterek abomasumu normal pozisyonundan kaydirabilir dogumdan sonra ise uterus küçülüp kendi yerine çekildiginde bu sefer rumen eski normal yerine inerek abomasumu bulundugu yerde sikistirir ve yerini degistirmesine yolaçabilir.

    50. Semptomlar Hastaliga genellikle dogumuna az kalmis veya yeni dogum yapmis hayvanlarda çok rastlanir. Anemnezde çogu kez, hayvaninin dogumdan beri istahsiz oldugu ögrenilir Süt verimi düser, hayvan zayiflar. Karin duvari hafif gergin olabilir. Karinda olusan asimetriyi saptamak zordur. Nabiz, solunum ve beden isilari normal sinirlarda bulunur. Siddetli torsiyonlarda degisebilir

    51. Torsiyonlar saga deplasmanlarda daha fazla sözkonusudur Torsiyonda genel durum hizla bozulur, inleme, dis gicirdatma, sanci, konjuktivalar kirli sari, akut gelisir 1-3 günde ölüme neden olabilir, sindirim sisteminde Rumen hareketleri ve ruminasyon azalmistir.

    52. Metalik çinlama sesi oskültasyon ve perküsyonun birlikte yapilmasiyla da duyulabilir Perküsyon çekici veya parmak yardimiyla fiske tarzinda ard arda hafif darbeler indirilir. Bu dar­beler esnasinda ping sesleri (çinlama, tinlama) duyulur. Diski koyu renkte, yagli, yapiskan, çamur kivaminda ve kan ihtiva edebilir (deplasman uzun süredir olmussa);

    53. Genellikle subakut veya kronik seyirli olan hastalik tedavi edilmediginde, hayvanda ilerleyici bir zayiflama olusur ve genel durum bozuklugu so­nucu birkaç haftada mecburen kesilir veya ölür.

    54. Tedavi Operasyon uygulanir Operasyon öncesinde gerekli ise sivi- elektrolit destegi yapilir, Operasyon sonrasi, kaliteli kaba yemden zengin yem ve taze Rumen sivisi verilebilir, polivitamin, Ca, P preperatlari verilir.

More Related